Yöneticiler geçicidir, asıl ve kalıcı olan devlettir
Reklam
Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu

Zeynep Haşemi Bayraktaroğlu

Özgür Kalem

Yöneticiler geçicidir, asıl ve kalıcı olan devlettir

27 Mart 2018 - 17:24

Bir grup gençle ayak üstü sohbet etme fırsatım oldu.

Hepsi de ya ortaokul ya da lise mezunu.

Bir kaç kişi içeri girip çıkmış çeşitli suçlardan. Hayli konuştuk. Hepsi ömürlerinin baharındaydı ama bir yorgunluk vardı yüzlerinde. Bedenleri genç lakin ruhları sanki evvel zaman ötesinden fırlamış piri faniler.

Birçok konu hakkında soru sordum.

Gençler dillerini kilitleyip gözleriyle konuşmak istiyordu adeta. Onlar birbirilerinin gözlerine kuşkuyla bakıp susmaya devam ettikçe ben üsteledim. Belli ki konuşmaya çekiniyorlardı. Kendilerini tanımaya çalıştıkça yavaş yavaş güven toplamaya çalıştıklarını gözlemliyordum.

Sizce ekonomi nasıl gençler diye sordum. Sesler birbirine karıştı kimi iyi kimi kötü diyordu. Mesela nasıl kötü olduğunu düşünüyorsunuz dedim. İnsanların alım gücü azaldı pahalılık arttı dedi biri. Diğer iki genç olur mu hükümet çok çalışıyor fiyatlar evet yüksek olabilir ama bir çok artı durumlar var dediler.

Konu konuyu açtı gençler hayli rahatlamış fikir beyan etmek için yarışıyordu artık. Mesela eksiklerimiz nelerdir diye sordum.

Biri hiçbir eksiğimiz yok dedi. Diğeri itiraz etti etin kilosu kaç lira biliyor musun?  dedi.

Gençlerin en çok üzerinde hem fikir olduğu konu, hayat pahalılığıydı.

Her fikirden bir grup arkadaş dost.

Bir aradaydılar ve kimse kimseyi dışlamıyordu. Gayet de güzel tartışabiliyorlardı. Bu durum beni mutlu etmişti, çünkü ötekileştirme yoktu Anadolu ruhuydu bu.

Üzüldüğüm nokta ise gençlerin ilk etapta konuşmaktan fikir beyan etmekten korkmalarıydı. Güven sarsılmış durumda. Bu güven sorunu toplumun kılcallarına kadar indi. Nasıl tamir edilir kaç yılda bu sorun giderilir bilemem.

İnsanlarda yüksek düzeyde korku hali var. Fişlenme korkusu, "başıma bir şey gelir mi" korkusu toplumu esir almış adeta. Yazık ki Türk toplumunun makus şansızlığıdır bu. On beş yirmi yılda bir darbe ve postmodern darbelere maruz kalınca...

Gençlerle güncel konular hakkında epeyce muhabbet ettikten sonra sohbetimizin sonuna biraz da maneviyat katalım dedik Kurtuluş maneviyatta dedik.

İslam insan merkezli bir din Allah insanı en güzel surette yaratmış ve onu çok seviyor besmelenin sırıdır bu dedik. Duayı ihmal etmeyin. Unutmayın Allah; kulu günahkar da olsa kulunu çok seviyor, muhakkak dua yoluyla Allah ile konuşun diye tavsiyelerde bulunup ayrıldık.

Sonuç olarak: Kalkınma, sağlık konusunda iyiyiz. Eğitim ve kültür konusunda kötüyüz. Hukuk konusunda birçok adaletsizlik var. Toplumsal olarak güven zedelenmesi hayli yüksek.

Benim üzerinde en çok durduğum nokta adalet ve toplumsal korkudur ikisi de gelecekte bunalımlar yaratır.

Yöneticiler geçicidir. Kalıcı olan devlettir. Devletler toplumsuz ayakta kalamaz. Onun için sağlam bir topluma ihtiyaç var bahsi geçen problemlerin acil bir şekilde ortadan kaldırılması gerekir. Yoksa  toplumları oluşturan fertler birer zombi haline gelir ki, zombilerin kendine faydası olmaz.

Önlemler şart

Bu yazı 2591 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum