MURSİ' NİN YALNIZLIĞI

Bugün islam dünyası için (17 Haziran 2019) utanç günüdür.
Dünya için ise hukukun, demokrasinin katledilişinin günüdür.
Mısır'ın Secilmiş ilk  cumhurbaşkanı Mursi, eli kanlı zalimler tarafından derdest edilip zindanlara atılmıştı.
Muhammed Mursi ile beraber pek çok masum insan da zindanlara hapsedilip şehid edildi.
Mısır tarihi masumlara zulmeden zalim firavunlarıyla ünlüdür. Bin yıllar geçmesine rağmen , şahıslar değişse de Firavunların zulmü değişmemiştir.
Firavunların zulmü bugün bir masumu daha şehadete yolladı.
 Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı  Muhammed Mursi  zulüm altında hakkın rahmetine kavuşmuştur.
Tv ve internet medyası flaş haber geçedursun, benim kalbim utancımdan gözyaşına boğuldu.
Suçluyduk!
Suçluyuz!
Yüzüstü bıraktık Mursi'yi ve arkadaşlarını.
Bütün islam dünyası onu yalnız bıraktı. Batıya uşaklık eden ortadoğu lu liderler, gözlerini ve taşlaşmış yüreklerini kapattılar bu zülme. Ölüm sessizliğine büründüler.
Önce yanlış taktiklerle yanıltılar, sonra yalnız bıraktılar, akabinde unuttular.
Muhammed Mursi tek başına "zulme direnen adam" özelliği ile cesaretin timsali oldu.
Zalim Sisi ve şürekasının kıytırık mahkemesinde hakkı, doğruyu haykırırken son nefesini verdi.
Onun için Cennetin yolları, Zalimler için CEHENNEMİN ATEŞİ...
ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM!
Yakın tarihte siyonizm ve masonlarla işbirliği yapmamış hiç bir müslüman lider yoktur ki eceliyle ölsün.
Siyonizm ile işbirliği yapmıyorsan ya ölürsün, ya itibar suikastına kurban edilirsin.
İslam dünyasında bir lider uzun bir süre başta kalıp eceliyle öldüyse bilin ki siyonist ve dünyayı yönetenlerle işbirliği içindedir.
Muhammed Mursi  siyonistlerle işbirliği yapmamanın cezasını hayatıyla ödedi.
Sorarım şimdi kim kaybetti? Mursi mi kahrolası zalimler mi? Ziyonistlerin maşası zalim Sisi mi?
Mursi'nin şehadetinden sonra çıkıp tv lerden kardeşimiz Mursi demek artık hiçbir şey ifade etmiyor.
tweetrdan üzüntü tweetleri atmanın artık hiçbir kıymeti yok.
Kendi koltuk derdimize düşüp sırt çevirdik.
Kardeş olamadık.
Sahip çıkamadık!
Muhammed Mursi'nin şehadetinden sonra, sosyal medyada islam dünyasına birlik çağrısı yapan muhafazakar entellektüellere SESLENİYORUM;
Hangi islam dünyası?
Ne birliği?
Paramparça olmuş, batıya uşaklık eden liderlerin yönetimindeki islam dünyası mı?
Yoksa midesinden batıya bağlı "İslam dünyası mı?
Belki de hergün birbirini katleden, mezhep çatışması içinde bebek, masum demeden katleden islam dünyası mı?
Ya da kendi servetine servet katan konumunu sağlamlaştırmak için her tür haksızlığı mübah gören siyasilerin buldunduğu islam dünyası mı?
HANGİSİ?
İslam dünyası 16. yüzyıldan sonra tükendi.
Üretememek, mirastan hazır yemek , İlim ve bilimi sürdürememek, kuru sloganlarla atalar kültüne tapınıp övünmek bitirdi islam dünyasını.
Dahası tembellik, akledememe, dünyalık hırsı, bencillik, baskı rejimleri kibrit suyu döktü üzerine.
Sayacak çok neden var elbette, fakat mühim olan bu nedenleri bertaraf etmektir.
Peki bertaraf edebiliyor muyuz?
Biraz zor, zira biz insan olamadık henüz, ümmet olmayı nasıl becereceğiz? Ümmet olmanın yolu insan olmaktan geçer.
İNSAN OLDUĞUMUZ GÜN DÜNYAYA HÜKMEDECEĞİMİZ GÜNDÜR.
İnsan olduğumuz gün, zalim ve firavunların devrenin bittiği gün olacaktır.
"Haydi birlik olalım ey islam dünyası" çağrısı yapmak yerine "Haydi insan olalım" dediğimiz gün İSLAM BİRLİĞİNİN KURULDUĞU GÜNDÜR.
Dünya yüzündeki tüm zulümlere karşı haykırdığımız gün, inancına mezhebine , meşrebine bakmadan ADALET dağıtığımız gün ,  İslam birliğinin kenetlenme günüdür.