Partimiz kurulduğu günden bu yana seçim yardımı almadan ayakta kalabilen oy oranı en büyük siyasi parti.
Mensuplarının fedakarlık destanı yazdığı bir hareket . Gelir durumu sınırlı bir tabandan sınırsız manevi ve imkanlarla sınırlı maddi destek alan bir hareket .
Sosyolojik yakınlık sebebiyle sağcılıga, muafazakarlıga ve milliyetçiliğe direnen, yeni bir dünya hayali kuran bir hareket .
Çalışma masasında dünya haritası olan yegane siyasi parti.
“Halimiz küçükse hayallerimiz büyük” yazıyoruz memleketin duvarlarına.
Bu büyük hayallerin gerçekleşmesi için taraftara ihtiyacımız var. Ancak bu yoğun ve samimi gayret takdir edilse de oya tahvil edilemiyor.
Oy azlığından kaynaklı azınlık refleksiyle ağrasifleşiyoruz da bazen , sivri dilli ve itici de olabiliyoruz. Ötekileştirmeden şikayet edip ötekileştirdiğimiz de oluyor diğer muhalif hareketler gibi.
Kurulduğumuzdan bu yana tüm seçimlerde baraj altı kalan, oy oranını bir türlü yükseltemeyen bir hareket bu neticeye sebep aramazsak mevcut halden memnun sayılır. Halden memnuniyet hayalden vazgeçmektir aslınsa.
Evladı büyüyememe hastalığına düçar olsa insan çare aramak için elinden geleni yapar, doktor doktor kapı kapı dolaşır çaresini bulana kadar pes etmez .
hareketlimizin son yirmi yıllık dönemine baktığımızda zehirli ok atan piğme gibi kaldık bir türlü büyüyemiyoruz.
Üzerinde çok kafa yordugumuz konulardan biri bu coğrafya neden batıdan geride ikincisi partim neden küçük böyle küçük kaldı.
Belki bu tespitime kızacaksınız ama
Saadet partisi sosyolojik olarak Akp ye siyasal olarak CHP ye yakın.
Sosyolojik yakınlık polika geliştirmesini siyasal yakınlık oy arttırmasını engelliyor.
Büyüyememize pek çok sebep sayılabilir , kullandığımız dilin kucaklayıcı, kuşatıcı, çekici olması gerektiğinde hemfikiriz.
Siyasete ilgisiz kitlesinden ,sagın sağına solun soluna kadar herkese hitap edebilecek müktesebata tecrübeye ve dünya görüşüne sahip olmak için yeterli fikri olgunluk zamanı yaşadık.
Hareket içinde bulunup vekillik görevi devam eden üç siyaset adamı bugün CHP rozeti taşıyarak siyaset yapıyor. Akp içindeki kaç vekilin eski yolu bizim mahalleden geçti kim bilir.
Seçim sonuçlarına göre CHP nin ayırdığı kontenjanından üç vekil çıkarmıştık.Emre bey yurt dışı gurbetçi oylarına göre son düzlükte vekil rozetini masaya bıraktı , Cihangir Bey bir kısım taban ve bir kısım tavanla anlaşamayıp ayrıldı ve tek vekilimiz kaldı.
Hareketten daha evvel ayrılan Mehmet Bekaroğlu ve Abdüllatif Şener beylerin yanına Cihangir Bey de eklendi. Saadet partisi Meclis’te bir vekille temsil edilse de ki bu vekillik de Kılıçdaroğlunun muhalefeti güçlendirme gayesinin sonucu alınmış bir vekillik, aslında iletişim kurabileceği vekil sayısı çok fazla.
Son vekil Abdülkadir Karaduman beyin Meclis kürsüsünden Libya tezkeresine “evet demeyeceğiz” haykırışları partimin tek vekille bile ne büyük sorumluk taşıdığını gösteriyor ancak daha çok güce ihtiyaç duyduğumuzda aşikar.
Diğer vekillerle diyalog gücümüze her daim güç katar.
Başkanlık sistemi siyaseti başka bir evreye getirdi. Mecburi seçim işbirliği dönemi. mevcut iktidar 50+1 ulaşacak denklemi Perinçek , Bahçeli, destici üçlüsünü yanına alarak sağlamaya çalışıyor ancak yorgan kısa geliyor gibi. İkinci ihtimal ve kolay olan ihtimal karşı cephenin 50+1 e ulaşmasını engellemek için toplumsal fay hatlarını hareketlendirmek . Muhalefetin birlikte hareketini engellemek .
Muhalefetin matematiksel 50+1 i sağlamayan planları aslında iktidarın devamına vize vermek .
iktidar muhalif kanatta ayrılıklar tetikliyor. Milliyetçi gördüklerine HDP ,muhafazakar gördüklerine CHP ,göndermeleri yaparak birbirinden uzaklaştırmaya çalışıyor . Siyasal görünümlü sosyolojik ziyaretlerle yakınlık göstererek muhtemel birlikte hareket engellenmeye çalışıyor.
Bu tablo içinde partim ne yapsın ?
Partimin tabanı ne yapsın ?
Çekici , birleştici, yapıcı , iktidar değişikliği ihtimalinde yeni iktidarı adaletle kuşanmış adil yöneticilerden kurulu blr hale getirmek çaba sarfetmek zannedersem en önemli görev.
Adil olacaksa kimin iktidar olduğunun önemi yok adaletsiz olacaksak bizim iktidarda olmamızın da önemi yok.
Türkiye sağ/ sol, seküler /muhafazakar, Türk/Kürt ayrımlarıyla oluşturulmuş siyasi tablodan derhal kurtulmalıdır ve saadet partisi bunun lokomotifi olmalıdır.
Mevcut Halde iktidar gücünün devamı için aşırı sağı da aşırı solu da şemsiyesi Altına almayı başarıyor da biz adalet şemsiyesi altında buluşmayı başarmaktan korkuyoruz.
Saadet Partisi sohbet halkalarını daha çok halka açmalıdır.
Sohbet halkalarından halka sohbete hızla geçmeli kendi mahallesi dışındakilerle hızla diyalog kurmalıdır.
Bekli o zaman yükselir oy oranımız yeşerir adalet .
YORUMLAR