Bi nöbette bana yaz...
Reklam
Veysel İlhan

Veysel İlhan

Bi nöbette bana yaz...

06 Ağustos 2020 - 19:16



Yerel seçimler 2014 hazırlıklarında il başkanımız Erkan temiz sayın İdris Naim şahin beye büyükşehir adaylığı teklif etmiş ancak teklif kabul görmemiş.

başka tekliflerde reddedilince, İbre hep Ünye’yi gösterdi . Ben durumumu izah edip reddettim, daha önce iki seçimde milletvekili adayı olmuş  ve partinin skorbortuna ancak bin oy katdettirebilmiştim . Toplumda bi karşıgım yoktu seçim kaldıracak maddi ve manevi gücümde.

Ankara’ya davet edildim .
2014 daha yeni kurulmuş ordu Büyükşehir belediyesi başkan adaylığı görevini genel başkanımız “padişahın mührü sadrazama yük olmaz” diyerek verdi. kem küm dedim ama genel başkana hayır demek yakışmazdı.

Genel merkezden çeyrek günlük seçim masrafını karşılayacak bir harçlık ve başarı dileklerini koymuşlardı bir zarfa. (İlk kez böyle bir uygulana gördüm galiba acımışlardı halime)

Eniştem köyden iki gence bana yardımcı olmalarını söylemiş eski bir Münübüsle geldiler. Eski ford özgür şahin Başkan tarafından giydirilmiş ses sistemi takılmış seçim arabası olmuştu bile.  “iyi insanlar için iyiler kazanacak” sloganı ordunun kıvrım kıvrım yollarında dolaşmaya hazırdı.. 

İlk iş vilayette gazeteciler cemiyeti basın toplantısı , Muammer Hocam güzel edebi mizahi bir özgeçmiş hazırlamıştı. Konuşma metinleri de hazırdı . Cümleler  çok iddialıydı “beton imparatorluğunu yıkacağız”
“Büyükşehir sahil ilçelerinin sahiline makyaj yapıp iç bölgeyi boşaltma planıdır, üretimi bitirme planıdır”
“ yaylalar turist görsün diyorlar bizde yayalar koyun görsün kuzu görsün sürü görsün diyoruz.”
“Büyükşehir’i kazanırsak  belediye imkanlarını kapitalizmin haklı sömürmesine bir kalkan olarak kullanacağız.”
“Dünya dedelerimizden miras değil torunlarımızın emaneti”

Konu başlıklı çevre ve insan temelli kampanyamıza başladık.

Seçim tecrübemiz planlamamız var bazen üç kişi bazen biraz fazla  kırk günde devrialem eyledik orduyu. Gitmedik ilçe dükkanına girmedik esnaf  konuşmadık meydan bırakmadık ( meydanlardaki dinleyici sayımız bizim az ekibimizden  daha az olsa da biz “beton” dedik. “Çevre” dedik, koyun dedik , üretim dedik ) 

Özetle şehirleri beton yıgını yapmak Mevlanın bize sınav kagıdı olarak verdiği bu çoğrafyayı karalamaktan ve sınavı kaybetmekten başka bi işe yaramaz dedik.
Ve yine Çok az oy aldık 4. Olduk .Enver Yılmaz şampiyon oldu . Seyit Torun ve Cemal enginyurt siyasetin ulusal ligine geri döndü bende köyüme .

Zira köy minibüsü en son hep köye döner.

İki üç seçim yapıldı arada itiifak müttefik derken elimde fotoğraf makinası lojistik hizmet ve Muammer Hocam dan adaylık nasıl yapılır dersleri .

Yıl oldu 2019 
Geldi yine yerel seçimler . Aday belirleme son akşam . Genel başkanımız telefonda “siz hayır diyorsanız mutlak sebebi vardır ama  olursanız büyük bir ilçe kazanacağımızı söylüyor arkadaşlar “ diyor . Ben evet diyemiyorum .Oldu da bitti maşallah diye kısaca yazacağım uzun yazınca gereksiz alınganlıklara sebep olacak bir süreçten sonra yine otobüsün üstündeyim .

İdris Naim Şahin bey Büyükşehir adayı ben Ünye Belediye başkan adayıyım. Ordu demek İdris Naim Şahin demek . 15 yıl süresinde pek çok hizmette imzası pek çok iş sahibinin hayır duası var.

Bu sefer Ünye için aynı cümleler plansız yapılaşma , betonlaşma , çevreye ve doğaya saygının kulluk görevi olduğu  , işsizliğin yerel politikalarla bitirilebileceği, 
Taşın ve ahşabın mimariye estetik ve sanatı getirdiğini söylediğimi yazdı gazeteler .

Seçimler sonuçlandı İdris Naim Şahin beyin oy potansiyeli büyükşehirde ve ilçede ikinci parti yaptı . Binlerce oy aldık. Onbinlerce de diyebiliriz .İlk kez beş ilçe belediye meclis üyesi ve ordu büyük şehir Meclis üyemiz oldu. İdris bey Ankara’ya ben yine köyüme döndüm .

Yeryüzünde ki en güzel makamın bi çobanın bi ağaç gölgesinde birkaç saat gölgelendi tahta oturacak  olduğunu düşünüyorum. O sebeple hiçbir makama aday değilim. 

Şimdi neden yazdım bunları. “Göstereceğimiz toplumsal duyarlılık acaba siyasi altyapı çalışması mı yapılıyor” diye düşünülmesin diye.

Bu şehir hepimize emanet bu sebeple siyasi görüşü ne olursa olsun yanlışa herkesin dur demesi lazım. 

Toplumsal mutabakat daha önce şehrin kalbi çamlığı korumuştu.

Birinci çamlık müdafaasında Enver bey çam ağaçlarına, siyasetçi oğluymuş gibi çürük raporu almış ve ağaçları kesmeye başlamıştı. İlk açıklaması “asla dönülmeyecek bir proje kim oldukları belli olmayan üç beş istemezükçü bize engel olamaz” demişti . Tüm Ünye (bir kaç yüz kişi hariç) Kim olduğumuzu gösterdik . 

Ordan adımız çıktı  “İstemezükçü” ye.

Sonra ikinci çamlık müdafaası oldu , pek duymadınız bile.

Dedik ki  sıcak yemeyi sever siyasetçi ama gerekirse soğuğa da hayır demez.
“Burayı bir kaç besleme mütaitime vermediysem parsel parsel bölerim Sgk ya veririm borca karşılık” dedi. Ünye’nin konuyla ilgili çıtı çıkmadı . Üzerinde çalıştık , ilgili yerlere ulaşacak dostlukları kullandık .Kalın bir dosya ile konu Osman Sarıkahraman tarafından SGK genel müdürünün masasından döndü. “Burası nizalı yer size yar olmaz” dedi gerçek kahraman Osman Sarıkahraman. Konu şimdilik kapandı.

Enver gitti kavga bitti demek istedik ama Enver gitti ama zihniyeti gitmedi ki.

Şimdi 3. Çamlık müdafaası 
Sayvan bekleyip, mısırlar tarlasını koruyan Çifçi misali çamlık bekliyoruz bizde . 

Gülümseyen yüzüyle gazetelere demeç veriyor “çamlıkta yap işlet devret modeli bir tesis yapacağız ihaleye öyle şartlarla yazacağız ki adrese teslim olacak” diyor.

Adres belli niyet belli . 
Ahmet Arpacıoğlu döneminden bu yana bir tek iyileştirme yapılmamış, kaderine terk edilmiş, değersizleştirilerek projelere uygun hale getirilmiş alan yine beton yine rant yine yandaş beslemek için gündemde.

Beton şeytanın ete kemiğe bürünmüş hali gerçeği gördüğünüzde yeryüzü cehenneme dönecek . Mevla cenneti yeryüzünde bize bahşetmiş biz şeytanla işbirliği yapıp cehenneme çevirme telaşındayız .
Nazikçe anlatmaya , kamuoyunun desteğini almaya çalışacağız.

Kimse betonun iyiliğini savunup şeytanın avukatlığını üstlenmesin. 

Karnı beton, damarları beton, damatları beton olanların ne dediğini pek önemsemiyoruz . Biz alın terinle beslenen senin ne dediğini önemsiyoruz .

Küçük bir binacık diye başlayan alan içine düğün salonu sığar hale gelir , restorandı kafeydi otoparktı derken alan birkaç mütaitin olur blz de bizim olanı uzaktan seyrederiz .

Dediğim gibi mesleği gereği betona tapaların değil senin ne dediğin önemli . 

Siyasetin yeri ve zamanı başka , şimdi konu başka ,yaşadığın şehir  partin tuttugun takım senin olsun Ünye hepimizin çamlık hepimizin .

Torunlarımızdan Çok dua alacağız.

Bi nöbette bana yaz demeniz yeterli .

Bu yazı 1250 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum