BÜTÜNLÜK duygusu...
Bir süredir bu konuyu düşünüyorum.
Yaptığım gözlemler beni tüm hareket ve davranışlarımızın aslında bir ‘Bütünlük duygusu’na erişme temel arzusundan kaynaklandığı fikrine götürüyor!
Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda bilmiyorum ama fizik ve ruh dünyamız bu bütünlenme, eksiklikten kurtulma, tamamlanma isteği üzerine şekilleniyor gibi geliyor bana.
Kavgalarımızın altında bu istek yatıyor.
Mızmızlanmalarımızın üstünü biraz kazıyıversek bunu göreceğiz.
Küsmelerimiz, alınganlıklarımız, surat düşürmelerimiz, kaş yıkışlarımız, göz temasından kaçışımız… Hepsinin altında azcık kurcaladığımızda aradığını bulamamışlık ve ‘Bütünlük duygusu’na ulaşma kaygısı yer alıyor.
Bir bebek doğduğunda bile belki de bu bütünleşme ihtiyacını kendi halince dile getiriyor.
Yaramazlık yaptığını düşündüğümüz çocuklarımız diğer yarısını aradığı için belki de bu kadar hırçın.
…
Ne dersiniz dostlar? Bu konu, üzerinde düşünülmeyi hak etmiyor mu?
Ediyor bana kalırsa!
Ayrılık derdine düşen ruhumuzun çığlıklarını duyduğumuz an ‘Bütünlük duygusu’ arayışımız başlamış oluyor.
Ney’in bizi yakıp kavuran sesi, hem onun hem de üfleyenin ‘Bütünlük duygusu’ arayışındandır belki kim bilir?
Ozanların asırlar ötesinden verdikleri sese kulak verişimiz aynı hasretle kavruluşumuzun ortak ifadesi olmasın?
..
Ah ‘Bütünlük duygusu’…
Türkü türkü dillenmemiz bundan!
Şarkı şarkı şakımamız bundan!..
Âşığın mızrabını sevdanın teline amansız vurması bundan!
Şairin kandillere katran döküşü bundan!
Bestekârın yıldızlara kement atışı bundan!
Bülbülün gülün dikenine gönüllü koşup bağrını kanatışı bundan!
Tümünün altında yatan şey hep bir ‘Bütünlük duygusu’ arayışı!...
…
Yarım kalmaktan, nakıs olmaktan kaçış…
Birliğe eriş arzu!..
Damladan deryaya kanatlanış!..
Kırık kanatlı kuşun merhamet dilenmesi hep bundan…
İstikâmetimiz ‘Bütünlük duygusu’na, asıl yürüyüş oraya!
…
Dervişin zikri, aşığın cehdi, maşukun nazı, gurbetin vuslata iştiyakı da bundan olmasın?!
Soru benden, cevap sizden efendim.
Ayrılık, aykırılık yetti… Ruhumuzu kanattı bu konudaki aymazlığımız, aşk kuşunu yaraladı!
Evet, yetişir artık.
Ne vakit artık ben ‘Bütünlenmeye’ gidiyorum diyeceğiz?
Ne vakit!