RİYÂKARIN PERDESİ

BİLİNCİN perdelerini aralamak gerekir.
Bu süslü, revnaklı sözler söylemek değildir.
Hatta çoğu defa bu tür lakırdılar insanın anlama ufkunun önünde bir sis perdesi oluşturur.
Sonra…
Görüş mesafen azalır.
Anlayışın daralır.
İdrakin kısırlaşır.
Manasına erişmediğin ezberlenmiş cümleler çok yanıltıcıdır.
Uzak durmak gerekir.
Perdeye, perde demek perdeni araladığın anlamına gelmez.
Şuur bir yolculuktur ve ciddiyet ister.
Sebat gerektirir.
Elbette evvela niyet ve gayret.
Bunlar yoksa zaten yola çıkmış bile değilsin ki, sadece lafını ediyorsun.
Yazık ediyorsun kendine.
Etme.
…
KURBAN diyorsun ama nefis koçunu kurban etmen gerektiğini düşünmemişsin daha.
Nefis virüsü tüm benliğine öyle sirayet etmiş ki sayıklamalarını dahi ilham şeklinde algılıyorsun.
Uçuyorsun, kaçıyorsun.
Hayal ile gerçeğin ayrımına ulaşamamışsın.
Uzağı yakın, yakını uzak görüyorsun.
Yazık ediyorsun kendine.
Etme.
…
İNSANIN ruhu nefsin prangalarından kurtulmayı istemesi gerekirken sen riyâkarlığın ile zincir üstüne zincir vuruyorsun.
Güneş görmemiş koruk üzüm gibisin ama kendini olgunlaşmış ve tatlanmış sanıyorsun.
Yazık ediyorsun kendine.
Etme.
…
BİLİNCİNİN perdelerini kaldırmak sana ait olmayan, deneyimlemediğin sözlere sahipmiş gibi nutuklar atarak olmaz.
Tevazu kılığına bürünmüş, sahte ve abartılmış sadakat yeminleri hakikatte işe yarar mı hiç?
Riyakârın perdesi hep kapalıdır.
Her yalan eylem o perdeyi daha da kalınlaştırır.
Gerçeğin ışığının içeriye girmesine engel olur.
Olmadığın şeyi söylemen, olmadığın şeye delildir hey.
Ve sadece zelil eder.
Yazık ediyorsun kendine.
Etme.
…
DUYARLILIĞIN sadece kendineyse lafı çoğaltırsın.
Ölen çocukları, ağlatılan anneleri, evlatsız bırakılan babaları, zulümleri ta içinden hissetmiyor işin belagat tarafına yaslanıyorsun yaptığın ibişlikten öteye gitmez.
Aptallık ve şapşallık mı vazifen?
Riyâkarın perdesi kalındır ve kapalıdır.
İman ve aksiyon şuuru ancak yüreğini ayağa kaldırabilir.
Bu ise bilincin perdelerini aralamakla olur.
Yazık ediyorsun kendine.
Etme.