Köşemize isim olarak verilen, editörlüğünü yaptığımız 'Nasılsınız?' adlı kitabımızın eğitimcilere örnek olması dileğiyle, bu hafta önsözünü sizlere misafir ediyorum.
ÖNSÖZ
Bir İyilik Ve Bir Merhamet Hikâyesinin hayat hikâyesi uzun zaman öncesine dayanmaktaydı. Her şey bir filmle başladı. Özgürlük Yazarları (Freedom Writers, 2007).
Bu kitap, filmdeki fikrin, Din Kültürü ve Ahlak bilgisi, Din Ahlak ve Değerler derslerine, kendi özü bağlamında, uyarlamalar bütününün sadece bir parçasından ibarettir. Başka parçalarının varlığından haberdar olma hakkınızın olduğunu düşünüyorum. Dijital dünyaya adım atmış, henüz adım atamamış aynı ve farklı türlerden epeyce birikmiş yazılar var.
Adı geçen filimden bir sahne:
-Daha önce hiç kahramanım olmadı. Ama siz kahramanımızsınız.
-Hayır, hayır… Hayır, genç adam! Ben kahraman değilim, hayır… Ben, yapmak zorunda olduğum şeyi yaptım. Çünkü doğru olan şey de buydu. Hepsi bu. Burada hepimiz sıradan insanlarız. Ama sıradan bir sekreter, sıradan bir ev kadını, ya da bir genç adam! Kendi elinden geldiği kadarıyla, karanlık bir odada, küçük bir ışık yakabilir. Öyle değil mi?
Şu hikâyeyi de düşünsenize; Los Angeles'ta bir miting yapılıyor ve yönetici yüz binlere sesleniyordu: "Şimdi sakın telâşlanmayın, ışıklar söndürülecek!" ve ışıklar söndü. Yönetmen bir kibrit yaktı ve "Bu kibrit ışığını gören 'Evet!' diye bağırsın!" dedi. "Evet!" uğultusu kapladı her yanı. "Işık küçük de olsa karanlık bir dünyada nasıl da parlıyor, gördünüz!" dedi yönetici. Sonra herkese; “Lütfen bir kibrit yakınız!” dedi, meydan aydınlandı, konuşmasına şöyle devam etti: “İşte isimsiz kahramanların dünyaya etkisi budur!” Ve bu kitap, gür bir sesle; “İşte iyiliğin dünyaya etkisi budur!” diyor.
‘Nasılsınız?’ insana dair insanca bir soru. Muhtemel cevapları olan ve her cevaba hazır olunması gereken soru. Bundan dolayı iki ucu da keskin bıçak gibi bir soru. “Nasılsın?” sorusunun cevabını gerçekten bilmek istiyor musun? Sahi duymaya hazır mısın? Çünkü ‘Nasılsın?’, bir katılım daveti yapan ve tek kelimelik cümleciklerle cevaplanamaz bir sorudur.
Kitap, canlı ve diri olmalıdır. Okuyanı da, dinleyeni de canlı ve diri tutmalıdır. Yeni şeyler söylemeli, yeni usuller teklif etmeli ve heyecanlandırmalıdır. Yeniden diriltip coşturmalı, yavaş yavaş yürütüp sonra koşturmalıdır. Bir istikamet üzere değiştirmeli, geliştirmeli ve olgunlaştırmalıdır.
İyi niyetiyle, samimiyetiyle, hassasiyetiyle ve ciddiyetiyle çalışan tüm öğrencilerime teşekkür ediyorum. Onlar, yazarlık konusunda düşünmeye başlayan, adım atan, adımlarını sıklaştıran, yürüyen ve koşanlar arasında... Bir kısmı okuyor, bir kısmı mezun ve bir başka deryaya yelken açanlar da var aralarında. Fakat bu kitap, 2021-2022 öğretim yılında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine girdiğim 10. sınıfların A, B, C ve D şubelerinde, ikinci dönem performans çalışma hikâyelerden oluşmaktadır.
Kitapta yer alan hikâyelerin sorumluluğu yazarlarına aittir. Yaşadıkları iyilik hikâyelerine, kurguları çerçevesinde kısmen, özüne uygun kurmaca olaylar da eklemiştir. Bu meyanda çalışmalarını dijital ortamda veren öğrencilerimizden, özü saklı kalmak kaydıyla, şekline az müdahale edilenlerden çok azı, sayfa sınırlılığından dolayı kitap dışı bırakılmak zorunda kalınmıştır.
Ancak 9A sınıfında Temel Dini Bilgiler dersinde, Nurdan Damla’nın “Aşka Adanmış Bir Ömür” Hz. Hatice romanın okuması yanında, ikinci bir ödev olarak yazan Ahsen Özdemir’in ‘Yetim Kızın Kolyesi’ hikâyesiyle birlikte; kitaba da ismini verdiğimiz, mezun öğrencimiz Sümeyye Bozdoğan’la, bir sanal iletim kanalı üzerinden yapılan yazışmalar, izni ve bilgisi dâhilinde özüne az dokunularak, küçük eklemelerle de kurgulanıp yazılan hikâyemiz ‘Nasılsınız’ başlığıyla bu yolcuğuna misafir edilmiştir.
Bu kitap; yayımcının takdimi, önsöz, performansa dair bilgi ve yönerge; insana ve dilsiz canlara dair öğrencilerin yazdığı hikâyelerden oluşmaktadır.
Ve kitabın temelini oluşturan hikâyeleri yazmadan önce, çalışmanın amacını anlatan iyiliğe dair bilgilendirme yazısı ve bir yönerge de hazırlanarak öğrencilerle paylaşılmıştır. Ayrıca yönergeye üç kural daha ilave edilmiştir: Bir; bilgi yazısı ve yönerge okunup özümsendikten sonra hikâyeler oluşturulan kurguya göre müsvedde kâğıtlara yazılması istendi. İki; üzerinde yeniden düşünülerek, detaylı bir çalışma yapılarak kompozisyon yazım kurallarına göre performans ödevi haline dönüştürülmesi tembihlendi. Üç; hikâyenin olgunlaştırılmış son biçimi, varsa eksikler de tamamlanarak dijital ortama aktarılması; dijital word dosyası ile birlikte ödevin teslim edilmesi istendi. Sürecin her aşamada yeniden düşünmek, fazlalıkları atmak, eksikleri tamamlamak ve hikâyeyi en güzel haliyle teslim etmek amaçlanmıştır.
Bu kitabın oluşmasında geçen vaktin ve harcanan emeğin bir karşılığı yok! Çünkü bu bir aşk hikâyesiydi. Ve bu bir ilk göz ağrısı ve hasat vakti dalından koparılan ilk meyve misaliydi. Uzun zamandır beklenenin misafirin karşılama töreniydi.
Bu kitapta hikâyesi olan ve sayfa sınırlılığından dolayı yolculuğa alamadığımız hikâyelerin sahibi tüm yazar öğrencilerime teşekkür ediyorum. Güzel yüreğinizle, güzel bir başlangıca güçlü bir adımla kalıcı bir imza attınız. Ve bu yolculukta hep yanımızda olan din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni arkadaşlarım Fatih Acun ve Mehmet Cana’ya; Kernek Anadolu Lisesi yayın kurulundaki edebiyat öğretmenlerine; okulumuzdaki tüm öğretmen arkadaşlarıma ve okulumuz personeline de teşekkür ediyorum. Ve ayrıca KAL yayınlarını kuran, yazma konusunda teşvik eden müdürümüz Orhan Toğrulca’ya da teşekkür ederim. Ve son bir teşekkür daha, o da değerli aileme…
Süleyman GÜNER
Uzman Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni
15.07.2022, Malatya