MÜCADELEYİ YALAN VE YANLIŞLA YAP, KİŞİLERLE DEĞİL!

   
Başkalarıyla değil sadece kendimizle olmalı mücadelemiz; her bir süreçte bir önceki halimizden çok daha iyi ve çok daha gelişmiş olduğumuzu bilmeliyiz...
 
Bir kupanın sapı bana göre sağdadır, sana göre de soldadır. Fakat yukarıdan bakan biri, her ikimizin de haklı yahut haksız olduğunu söyleyebilir. Aslında kavgalar, hesabı kendi bakış seviyesinden ve o doğrultusunda diretmekten çıkmaktadır. Oysa vahiy en üstten, en yukarıdan baktığı için hakemlik yapar; sorunları en adil bir şekilde çözerek tüm tarafların memnuniyetini ilahi gücüyle temin eder.
 
Herkes kendi kapasitesi doğrultusunda haklı olsa da yalan ve yanlışla mücadele etmeye devam her hâlükârda etmesi gerekir. Ancak mücadeleyi kişilerle değil, Haktan gayri olanla, yalan ve yanlışla yapmak icap eder. Kişilerle olan mücadele insanı ruhen ve zihnen, kalben ve bedenen yorar ve yaralarken; yalan ve yanlışla yapılan mücadele insanı hem ruhen ve zihnen hem de kalben ve bedenen daha güçlü ve sağlam, daha canlı ve zinde yapmaktadır.
 
Haktan gayri sahip olduğun şeylerin değersizliğini anladığın zaman olgunlaşıyorsun, sadeleşiyorsun, fazlalıklardan ancak o zaman kurtuluyorsun. İşte o zaman özgürce nefes alıp veriyorsun, kendin oluyorsun. Hayatından Hak’tan gayri olanları ne kadar azaltırsan işte o zaman az fazladır. Ne kadar aza sahip olursan daha sade ve net oluyorsun ve işte o zaman huzur doluyorsun. Gayri tabii ve Haktan gayri olanlarla arana mesafe koy, çünkü mesafe daima hayırlıdır.
 
Mücadeleyi Haktan yana ve hakiki olan uğruna yap, işte o zaman kurtulursun; hayatın içinde yepyeni bir hayatı işte o zaman bulursun. Dünyevi taleplerin ne kadar azsa o kadar özgürsün. Her talep seni dünyaya bağlayan bir kementtir.
 
07.11.2023