Bazı arkadaşlar, araplar ile ilgili yazdığım makale nedeniyle, beni Haçlların kalemi ilan ettiler. Türklerin araplar ile bin yıldan beri bir arada yaşadıklarını, benim ara bozucu olduğum iddia ediliyor.
İddia sahipleri yanılıyor. Türkler ile araplar bir arada yaşayamadı. Araplar, 1054 den itibaren Türk egemenliğinde yaşadılar. Araplar kuvvete biat ettiler.
Sene 1054. Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey, Gaznelilerden İranı almış. Rey şehrini, Başkent olarak kullanıyor. O dönemde, Orta Asyanın en güçlü ordusuna sahip. Ayrıca, Tuğrul Bey BİLGE bir hükümdar. Akıl ile hareket ediyor.
İslam alemi ikiye ayrılmış. Mısırda Fatimi Şii Halifesi var. Bağdatta Sünni Abbasi Halifesi var. İki mezhep mensupları, iki farklı Halife önderliğinde, 909 dan beri savaşıyor. Birbirlerini katlediyor.
Bağdattaki Sünni Halifesi zor günler yaşıyor. Şii Fatimiler Suriyeyi almışlar. Sıra Bağdata gelmiş. Bağdat ve etrafında yaşayan Şii Büveyhoğulları Bağdatı kuşatmış. Sünni Halifesini hapsetmiş. Sünni İslam can çekişiyor. Halife, Şii Fatimiler ile Şii Büveyhoğulları arasındaki anlaşmazlık nedeniyle canlı tutuluyor.
Bu durumdaki Sünni Abbasi Halifesi, Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyden yardım istiyor. Tuğrul Bey Ordusu ile Bağdata geliyor. Şiileri kovalıyor. Elde ettiği toprakları Sünni Halifesine bırakıyor. Sünni İslamın koruyuculuğuna başlıyor. Paçayı kurtaran Sünni Halife, Tuğrul Beyi ''Doğunun ve Batının Hükümdarı'' ilan eden, hutbeyi camilerde okutuyor. Sünni İslam tekrar ayağa kalkıyor.
Selçuklu Sultanı Tuğrul Beyin çocuğu olmuyor. Halifenin kızı ile evlenmek istiyor. ''Bu sayede doğan çocuk İslamın ve Türklerin Sultanı olacak ve Dünya Egemenliğine doğru Türkler yol alacaklar'' diye düşünüyor.
Fakat, Halifeden olumsuz haber geliyor. Halife ''Sen sultan dahi olsan MEVALİSİN. Mevaliden doğan çocuk VELİAHT olamaz. Arap Mevaliye kız veremez'' şeklinde özetlenen cevap, Tuğrul Beyi derinden etkiliyor.
Daha geçen yıl Mart ayında, Suudi Müftüsü ''Türkler Mevalidir, İslamı temsil edemezler'' diye televizyonlarda beyanat veriyordu.
Bu gerçekleri göz ardı ederek ''araplar ile bir arada yaşadık'' söylemi, tarihi gerçekler ile bağdaşmıyor. Türkler kuvvetli olduğu dönemde, araplar kuvvete biat ettiler. Her dönemde, Müslüman Türkleri Mevali saydılar. Mevali kavramı halen devam ediyor. Nitekim, 7 yılını Türkiyede geçiren Suriyeli, Yunan kapısı açılıp giderken, yediği ekmeği unutuyor. Türklere hakaret ediyor.
Hakaretin gerisinde MEVALİ kavramı yatıyor. Mevalinin malı, karısı, kızı, parası Araba helal sayılıyor. Fakir Türk halkının yardımı ile 7 yıl Türkiyede yaşayan Arap, yaplan yardımları kendine hak sayıyor, hakarette beis görmüyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR