Türkler devlet kuran bir millet. Devlet kurma geleneği, genetik kodlarında var. İki Türk bir araya gelse, devlet kurmayı planlar.
Tarım üretim aşamasında, devlet kurulduğu zaman, devleti oluşturan milletleri bir arada tutmanın yolu, belli bir dini ortak payda olarak kabul etmekten geçiyor. Türkler, bu kuralı İslamiyeti benimseyerek uygulamışlardır. Tarihi süreç şöyle işledi.
1. Karahanlı Devletinde, Oğulçak Hana karşı, yeğeni Satuk Buğra Han isyan etmişti. İsyancılara, dönemin İranlıları destek oldular. İranlılar daha önceden Müslüman olmuştu. Satuk Buğra Han, amcasına karşı başarı sağlamak için manevi bir güce ihtiyaç duyuyordu. İranlı Samanilerin etkisiyle İslamı tercih etti. Tarih olarak 920 li yıllar tahmin ediliyor. Satuk Buğra Han önderliğinde müslüman isyancılar, Oğulçak Hanı yendiler. Devletin başına Satuk Buğra Han geçti. Satuk Buğra Han islamiyeti devlet dinine dönüştürdü. 955 yılında ölünceye kadar, İslamı egemen kılmak için çalıştı. Amacına da ulaştı. Türkler, İslamiyetin indiği 612 yılından 3 asır sonra Müslüman oldular.
2. Alp Tegin adında bir Türk genci, obasından kaçırılıp esir pazarında, İranlı bir asilzadeye satıldı. İranlı asilzade, Alp Tegin'in askeri başarılarını Şaha anlatıyor. İran Şahı, Alp Tegini kendi has ordusuna katıyor. Ordu komutanı yapıyor. İranlı asıl zadeler ''köleden ordu komutanı olamaz'' diye itiraz ediyorlar. Şah, Alp Tegine güveniyor, seviyor, başarılı olmasını istiyor. Yanına çağırıyor ''Emrindeki askerleri sana veriyorum, git Aşağı Türkistanda sadakatini devam ettirecek şekilde, devletini kur'' diyor.
963 yılında Alp Tegin, Gazneye (şimdiki Afganistana) gidiyor ve GAZNE DEVLETİNİ kuruyor. Kurduğu devlete bir din lazım, İslamı tercih ediyor. Gazne Devleti, Afganistan ve Hindistanda egemen olduğu dönemlerde, İslamı devlet dini olarak benimsiyor. Hindistanın Müslümanlaşmasına katkıda bulunuyor.
3. İslamı ortak payda olarak kullanmada en ısrarcı Türk Hakanı, Tuğrul Bey olmuştur. Büyük Selçuklu Devlet Başkanı Tuğrul Bey olmasaydı, bu günkü anlamda İslam sonlanmış olacaktı. Onun sayesinde İslam yaşama şansı bulmuştur.
İslam dünyası ikiye ayrılmıştı. 909 yılında Şii Fatimi Hanedanı Mısırda Halifesini ilan etmişti. Bağdattaki Sünni Halife ile Mısırdaki Şii Halifesi arasında kan gövdeyi götürüyordu. Fatimiler Suriyeyi almışlar, Şii Büveyhoğulları Bağdatı işgal etmiş, Sünni Halifeyi hapsetmişti. Sünni İslam tükenmek üzereydi. Hapisteki Sünni Halife, 1054 yılında Tuğrul Beyden yardım istedi. Büyük Selçuklu Devlet Başkanı Tuğrul Bey ordusu ile geldi ve Şiileri Bağdattan kovaladı. Feth ettiği toprakları Halifeye bıraktı. Halife ''Doğunun ve Batının Hükümdarı'' sıfatıyla, Tuğrul Bey hakkında hutbe okuttu.
Tuğrul Bey çok akıllı bir Hükümdar idi. İslam paydasında, dünya devleti kurmayı planladı. Halifenin kızı ile evlenmek istedi. Ancak, Halife, kendini zindandan kurtaran hükümdara kızını vermedi. Gerekçe basitti. İslam dini araplara inmiş bir din idi. Sonradan müslüman olan, arap olmayan milletler MEVALİ sayılır. Mevaliden doğan çocuk VELİAHT olamaz. Bu kuralın Tuğrul Beye anlatılması, onu çok üzmüştür. Tuğrul Bey amacını gerçekleştirdi, Halifenin kızını almayı başardı. Fakat, çocuğu olmadan Tuğrul Bey vefat etti.
Büyük Selçuklu ile başlayan, Türklerin İslamı kullanarak DÜNYA İMPARATORLUĞU kurma hevesleri hiç tükenmedi.
4. En büyük başarıyı Selçuklunun Halep Atabeyi Nurettin Zengi sağlamıştır. Haçlılara karşı, Müslüman Kürt, Acem, Arap ve Türkleri bir bayrak altında toplamayı başarmıştır. Dahası, Nurettin Zengiye bağlı Ordu, Mısırdaki Şii Hilafetine 1171 tarihinde son vermiştir. Nurettin Zengi sayesinde Halifelik teke düşmüştür. Nurettin Zenginin ani ölümü, onun ordusunda görevli Selahattin Eyyubinin gücü devralması ile sonuçlandı.
5. İslam Halifesinin felaketi, Moğollar ile geldi. Andolu Selçuklu Halifeyi koruyor. Mısırdaki Memluk Turk Devleti Halifeyi koruyor. Bağdattaki Halife Başkanlığındaki İslam Devleti yaşıyordu.
Moğollar, önce Anadolu Selçuklu Devleti üzerine yürüdü. 1243 Kösedağ Savaşında Anadolu Selçuklu yenildi. 1258 yılında Moğol Hakanı Hülagü Bağdatı işgal etti ve İslam Devletine son verdi. Halifeyi çuvala koyup atların ayakları altında ezerek idam ettirdi. Bağdatta canlı koymadığı söyleniyor. Moğollar İslam Devletine ve Halifeliğe son verdiler.
6. İslamı kurtarmak yine Türklere kaldı. 1260 yılında Mısırdaki Memluk Türk Devleti, Haşimi soyundan gelen Ahmet adında bir arabı Halife tayin ettiler. Ona cami ve yer verdiler. Tahsisat bağladılar. Memluk Türklerinin amacı, İslam Bayrağı altında farklı milletleri bir arada tutmak idi. Başarılı da oldular. 1517 yılına kadar, siyasi gücü olmayan sembolik Hilafet sayesinde Mısıra ve Suriyeye egemenlik kurdular.
7. İslamı kullanarak, dünya imparatorluğu kurma ideası Osmanlıya geçti. 1517 yılında Osmanlı Sultanı Yavuz, Memlukları yenerek, sembolik nitelikteki Hilafeti ''Kılıç Hakkı'' olarak Osmanlı Handanına mal etti. Ancak, bu devir araplar tarafından kabul görmedi. Araplara göre, Hilafet, Haşimi soyundan gelen arapların hakkıydı. Mevaliden Halife olamazdı. Osmanlının, araplaşma politikası dahi, Hilafetten beklenen siyasi başarıyı getirmedi. Getiremezdi, zira MEVALİDEN HALİFE OLAMAZ kuralı, tüm arap dünyasında kabul görüyordu. Araplar bu idea ile Halifeye 1916 yılında ihanet ettiler.
Türklerin, İslam Paydasında imparatorluk kurma hevesleri sonlanmıyor. Ancak, 2020 yılında Suudi Müftüsü televizyonlarda ''Türkler mevalidir, İslamı temsil edemezler'' fetvası, Türk İdeasına ket vuruyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR