TÜRKLER VE GÜVEN KÜLTÜRÜ
Yapılan bir incelemede, dünyanın en güvenli insanlarının Türklerden oluştuğu saptanmış. Türkler arasında güven o kadar önemli ki, SAFLIK mertebesine kadar iniyor. Türk, karşısındakini kendisi gibi güvenilir kişi zannediyor. Bu gelenek yüzünden, Türk kolay kandırılıyor. Namaz kılanı, Müslüman zannediyor. İsmi Türk olanı, Türk zannediyor.
Genetik kodumuza işlemiş SAFLIK nereden geliyor?
Orta Asyadaki atalarımız demirci idi. Demirden, savaş malzemesi üretiyorlardı. Üretme işlemi daha çocuk yaşta başlıyordu. Çocuklar, babalarına yardım ediyor. Körük kullanarak, ateşin harını artırıyor. Demiri eritiyor, örs üzerinde balyoz ile demir dövüyordu. Öğrendikleri genetik koduna işliyor. Kuşaktan, kuşağa aktarılıyordu. Türk olmakla, demirci olmak eş anlama geliyordu.
Demirci ustalar, Ahiliğe dayalı kültürü yarattılar. Ahiliğin ilk şartı, güvenilir olmaktı. Güveni, tek bir yanlışlığın bozduğunu fark ettiler. Güven bir kere kayboldu mu, geri kazanılamıyordu. Güvenli olmak o kadar önem kazandı ki, Türkler, saflıkla anılır oldular.
Demirci Türk ustalar, dünyanın her tarafına dağıldılar. Gittikleri yerlerde, demircilik bilgileri ve güvenli kişi olmaları sayesinde ün kazandılar. Nitekim, İslamiyetten önceki yıllarda KABE' nin emanetleri ve anahtarı Demirci Türk Ustaya teslim edilmişti. Zira Arap, her zamanki gibi güvenilmez idi. İslamiyete geçtikten sonra, Hz. Muhammed'e ''Kabenin kime teslim edileceği'' soruldu. Kural değişmedi. Hz. Muhammed ''Aynı Türke, Osman Bin Talhaya emanet edilmesini'' emretti. ''O müslüman değil'' itirazı, sonucu değiştirmedi.
Emeviler, 670 li yılarda, Horasan bölgesine geldikleri zaman muazzam bir zenginliğin varlığını gördüler. Bu zenginlik, esnaflık ve sanayiden geliyordu. Türkler demir işliyor, kağıt üretiyordu. Tekstil o kadar gelişmiş idi ki, Türkler, altından ip yapıyor. Hakanlarına, altın ipten ceket üretiyordu. Emeviler 50 yıl süreyle, bu zenginliği yağmaladılar. Kurulu, üretimi harap ettiler. Baş kaldıranları, katlettiler. Tarihe ''Kuteybe'nin Türk Katliamı'' olarak geçti.
750 yılında, Türklerin yardımı ile Abbasiler, Emevi Hilafetine son verdi. Abbasiler döneminde, Araplar, Türklerin saf ve mutemet kişi olma niteliklerinden istifade ettiler. Halifenin hazineleri Türke emanet ediliyor. Askerlikte, emin görevler Türklere veriliyordu. Bu kural değişmeden günümüze kadar gelmiştir. Nato üyesi Türk Ordusuna, askeri karargahların koruma görevi veriliyor. Çünkü, Türkler itimat edilen ve verdiği sözü tutan bir millet olarak saflığını halen koruyor.
Türkler verdiği sözü tutan bir millettir. Arap, Yunan ve Batı kültüründe ''çıkarına göre hareket etmek'' vardır. Çıkarına göre hareket, ihanet ile sonuçlanıyor. Türkler, ihaneti araplardan öğrendi ve araplar ile yolunu ayırdı. Şimdi Batının ihanetini yaşıyor. Batı ile yollarını ayırıyor.
Türkler, güvensiz ortamda mutlu olamıyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR