TARIMSAL ÜRETİM-SANAYİ ÜRETİMİ
Reklam
Şinasi KARA

Şinasi KARA

Ekonomi,Tarih ve Gündeme dair

TARIMSAL ÜRETİM-SANAYİ ÜRETİMİ

23 Ekim 2020 - 14:08


Hükümet buğday ve mısır üzerindeki vergileri kaldırdı. Ses konu ile uzaktan yakından ilgisi olmayanlardan geldi. Efendim, vergi düşünce köylü üretim yapamayacak, zor duruma düşecek diyenlerden geçilmiyor. Mısırın beyaz et üretiminde, buğdayın ekmek üretiminde kullanıldığının farkında değiller. Ucuzlayacak olan, ekmedir. Beyaz ettir. Beyaz et Rusyaya ihraç ediliyor. Ayrıca yem sektörü de ucuz mısır girdisi sayesinde, yem fiyatlarının ucuzlamasına olanak tanıyacaktır. Besi sektörünün en önemli girdisi yemdir. Yem yüzünden et fiyatları yüksek kalıyor.

Ülkemiz yeni sanayileştiği için, üretim denilince TARIMSAL ÜRETİM anlaşılıyor. Tarımsal üretimin ulusal hasılamız içerisindeki oranı yüzde beş civarında seyrediyor. Ayrıca, ülkedeki topraklar, yıllardan beri süregelen iş bölümü yüzünden belli ürünlere tahsis edilmiştir. Bu ürünlerin üretiminden vaz geçilemiyor.
Doğu Karadeniz'de çay üretiliyor. Çay bahçelerinin olduğu yerde başka hiç bir ürün üretilemez. Çay, ihtiyacımızdan fazla üretiliyor. Fazlası ihraç ediliyor. Orta ve Batı Karadeniz bölgesinde Fındık üretiliyor. Fındık üretimi yapılan bahçelerde başka bir tarımsal ürün üretilemez. Fındık üretiminde fazla var. Fazlası ihraç ediliyor.

Marmara ve Ege Bölgesinde zeytin üretiliyor. Zeytin üretiminde fazla var. Ayrıca Ege bölgesinde incir ve üzüm üretiliyor. İncir ve üzüm bahçelerinde başka ürün üretilemez. Kuru incir ve üzüm üretiminde fazla var. Fazlası ihraç ediliyor Yağlı tohumlarda fazla var. Yağ ihraç ediliyor. Akdeniz Bölgesinde Narenciye üretiliyor. Ülke narenciye satacak yer arıyor. Seracılık ve sebzecilik de son derece gelişti. Bira ihracatı nedeniyle, arpa para ediyor. Buğday yerine arpa ekiliyor.

Yukarıya saydığım ürünler ile diğer tarımsal üretimin toplam parasal değeri, ulusal hasıladaki yeri yüzde 5'i geçmiyor. Ayrıca, tarımsal ürün ithalatı ve ihracatı arasındaki ticaret dengesi, ülke lehine fazla veriyor. Yani, kırmızı et dışında ülkenin tarımsal üretim sorunu yok. Ülkemizde tarımsal ürün üretiminde fazlalık var.
Tarımsal ürünlerin talep elastikiyeti düşüktür. İnsanlar, fiyatı ucuzladı diye daha çok ekmek yemez. Talep elastikiyetindeki düşüklük nedeniyle, tarımsal ürünleri fazla üretmek daha çok gelir getirmiyor. Bu durumu fındıkçılar çok iyi bilir.

Fındık çok olduğu senelerde, fiyatı düşer ve üreticinin eline daha az para geçer.
Sanayi ürünü ile tarımsal ürün ticareti yapıldığı zaman, ticaret hadleri sanayi lehine işliyor. İstanbula bakınız. Tarımsal ürün üretimi yok mertebesindedir. 15 milyon İstanbullu sanayinin yarattığı katma değer sayesinde refah içinde yaşıyor.

Ordulu iş bulmak için İstanbula koşuyor. Diyarbakırlı, bir köyün buğdayı ile İstanbuldan 10 adet buz dolabı satın alabiliyor. Tarımsal ürünün yarattığı katma değeri, sanayi bölgeleri elinden alıyor.
Dünyaya bakınız. İleri sanayi toplumları refah içerisinde yaşıyor. Tarımsal üretimle yaşamaya çalışan ülkeler fakirlikten kurtulamıyor. Her ne kadar Hollanda tarımsal ürün üretiminde başarılı görülür ise de onun gelirinin yüksekliği sömürgelerinden geliyor. Muz, çay,kahve gibi ürünler sömürgelerde üretiliyor. Amsterdamda pazarlanıyor.

Türkiye sanayi toplumuna dönüştü. Ancak sanayi, ülke çapında dağıtılamadı. Bu nedenle, ülkemizde önemli bir kesim halen toprağa bağlı olarak yaşıyor. Sanayileşmenin ölçüsünü en iyi ihracat kalemleri gösterir. Toplam ihracatın yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşuyor. Çok önemsediğimiz Fındık ihracatının, toplam ihracat içerisineki yeri yüzde bir civarında seyrediyor. Türkiyenin sorunu tarımsal üretim değildir. Ülkenin sorunu yüksek teknoloji ürünleri ithalatı ile ihracatı arasında mevcut, aleyhimize olan farktır. Bu fark halen yüzde 12 lerde olup, giderek azalıyor. Mesele bu azalmanın hızlandırılmasından kaynaklanıyor.
Şinasi Kara

Bu yazı 754 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum