Tarihin her döneminde resmi ideoloji toplumun sosyolojik yapısını etkilemiş ve gelişmeye yön vermiştir. Resmi ideoloji, bu amaçla dini kullanmıştır. Tarihi örnekleri çoktur.
1. M.Ö. 1350 yılında Mısır Firavunu Akhenaton, çok tanrılı dinleri kaldırdı. Tek Tanrılı Amon dinini kurdu. Tek tanrılı dinlerde, duadan sonra biten Amin kelimesinin kaynağı Amon dur. Her duadan sonra, Akhenaton tek tanrıyı betimlemek amacıyla ''Amon'' diyordu. Akhenaton başarılı olamadı. Zira, din konusunda statükoyu kırmak çok zordur. Yerleşik dinden ekonomik çıkarı olanlar, izin vermez. Rahipler çok tanrılı din sayesinde refah içerisinde yaşıyorlardı. Tek tanrılı dini kabul etmediler ve Akhenatonu katlettiler. Akhenaton rahipleri tek tanrılı dini Musa kanalıyla, M.Ö. 1280 yılında, Mısırda köle olarak yaşayan İsrail Oğullarına ekmeyi başardılar. Tek tanrılı din, Yahudiler sayesinde yaşama şansı buldu.
2. M.Ö. 1750 yılında Babil Kralı ve aynı azmanda Baş Rahip Hammurabi tapınağa (Ziggurata) giiriyor, tanrı ile görüşüyor ''tanrı dediki'' diyerek, yasalarını topluma ilan ve kabul ettiriyordu. Hammurabi, hem siyasi ve hem de dini lider olarak görev üstleniyordu. Hammurabinin söylemi ve anlayışı SAMİ IRKI (Arap ve Yahudilerin ataları) nın dünyasında, değişmeden devam etti. Yahudi Milletini idare etmek isteyen siyasi lider Peygamber Kral olarak tanımlandı. Örneğin Musa, hem Peygamber ham de Kral idi. Golyat ile düello eden ve kazanan çobanın oğlu Davut, Kral seçildi. Yahudiler onu, aynı zamanda, Peygamber olarak tanıdılar.
3. Hazar Türk Kağanı Bulan Sabriel Han, 7. yüzyılın ortalarında Yahudiliği din olarak seçti. Bulan Sabriel Han, üç din arasında seçim yapmak zorunda kalmıştı. Hristiyanlığı seçmiş olsa, Bizanstaki Ortodoks Kilisesinin etkisinde kalacaktı. İslamı seçse, Bağdattaki İslam Halifesinin etkisinde kalacaktı. Dengeyi kurmak ve egemenliğini sürdürmek için, Yahudiliği din olarak seçmek zorunda kaldı. Gerekçesi basitti, İmam ve Papaz Yahudiliğin İbrahim dini olduğunu kabul ediyorlardı. Hakana göre ''Her ikiniz de aynı dini kök olarak kabul ediyorsunuz, ben de İbrahim dininin kökünü oluşturan Yahudiliği tercih ettim'' diyerek, seçimini yapmıştı. Bu seçim, Hazar Türklerinin yahudileşmesi ile sonuçlandı. Aşkenaz Yahudilerinin, Hazar Türklerinden geldiğine ilişkin iddialar, genetik olarak da doğrulandı.
4. Karahanlı Devletinde, Satuk Buğra Han amacasına isyan etmişti. İranlı Samanilerin yardımı ile isyan başarıya ulaştı. Satuk Buğra Han iktidara gelince, 932 yılında İslamı din olarak tercih etti. Ancak sorun vardı. Araplar din konusunda ikiye ayrılmış. İki Halife vardı. Birisi, Mısırda Şii Fatimi Halifesi, diğeri Bağdatta Abbasi Halifesi idi. İslamı iki başlı şekilde temsil ediliyordu. Samani (Tacik) Hocalar devreye girdi ve Sünni İslamı, Türklere öğrettiler. Samanilerin kültürel değerleri de İslama eklemlendi. Sırat köprüsü, kabir azabı gibi.
İsmini Abdulkerim olarak değiştiren Satuk Buğra Han, ölünceye kadar, Türkleri, Müslüman yapmaya çalıştı. Başarılı da oldu. Başarının gerisinde Türk Geleneği bulunuyor. Baştaki Han neyi tercih eder ise, Türklerin tamamı onu tercih eder. Bu gelenek halen devam ediyor. Böyle olunca, resmi ideoloji toplumun kılcal damarlarına kadar iniyor.
Ancak, önemli bir sorun var. Siyasi toplumlar sürekli gelişiyor. Toplum geliştikçe, yönetime ilişkin kurallar değişiyor. Sabit karakterli din kuralları ile toplumsal gelişmenin gerekli kıldığı kurallar arasında çatışma başlıyor.Kurallar arasındaki çatışma, sorgulamayı da beraberinde getiriyor. Akıl ve bilim öne geçiyor.
Siyaset biliminde, önemli bir kural vardır. Bu kurala göre ''TAÇ BAŞA, AKIL BAŞA'' dır. Diğer bir anlatımla, iktidara gelenlerin akıl ve bilim ile hareket etmek zorunluluğu vardır. İktidardakiler akıl ve bilim kurallarına uymazlar ise, iktidarlarını kaybediyor. Zira, Resmi İdeoloji akıl ve bilimden uzaklaştığı zaman, sorunlar ortaya çıkıyor. Siyasal toplum tarafından kabul görmüyor. Uygulamanın din kaynaklı olması sonucu değiştirmiyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR