Siyasi yazı yazmam. Nedeni açık. Siyasiler, birbirlerine ahlak, hukuk ve insanlık onurunu rencide edici şekilde hitap ediyor. Meselenin gerisindeki gerçekler ve sorunlar halktan gizleniyor.
Benim yaptığım ise, Türkiye'nin gerçek sorunlarını dile getirmek ve çözüm yollarını göstermektir.
1. Türkiye'nin en önemli ekonomik sorunu işsizliktir. İşsizliğin nasıl çözüleceğine dair, ne iktidarın ne de muhalefetin elle tutulur bir programı yok. Sanayi toplumunda sermaye birikimi olmadan, işsizliğe çözüm bulunamıyor.
İşçiye işi, iş yeri veriyor. İşsizliği önlemenin yolu iş yeri sayısını artırmaktan geçiyor. İş yeri ise sermaye birikimi olmadan açılamıyor. Ekonomik olarak başka bir yol bulunamadı. Siyasiler bu gerçeği politika malzemesi yapıyor.
2. Ekonomide en yıkıcı sonuç; üretime katkısı olmayanların üretimden pay alması ile gerçekleşiyor. Üretime hiç katkısı olmayan imamlar, haksız sosyal yardım alanlar, esnafın emeğine ortak olan odalar, ATM memurları yazılarıma konu oluyor. Siyasiler ise bunarın hiç birisi hakkında yorum dahi yapmıyor.
3. Ülkede emeklilik sistemini bozdular. Ne muhalefet ne de iktidar bu konuya çözüm getirici bir söylem ve eylemin içinde değiller. Oy korkusundan, popülizm devam ediyor. Bu konuda yazdıklarım, asalak takımının bana düşman olmasına yetiyor.
4. Can sıkıcı konu ekonomi konusunda gerçekleşiyor. İktidar, ekonomide meydana gelen olumlu gelişmeleri kendine mal ediyor. Muhalefet ise, ekonomideki bozulmaları iktidara mal ediyor. İktidar ve muhalefet bir araya gelip, ülke potansiyelini değerlendirme konusunda plan ve program üretmiyor.
5. Sosyal demokratların yapılan her işe karşı olmak gibi bir geleneği var. Bu geleneği, siyasi iktidar kolay kullanıyor. Kanal İstanbul gibi ekonomik kaynak israfına mal olacak yatırıma yapılan itirazları, aynı metodu kullanarak hesaba katmıyor. Dönüşü olmayan bu gibi yatırımlar, ülkenin gelecekte kazanacağı rekabet gücünü bu günden zora sokuyor. Siyasi iktidarın, kanal istanbul yatırımından vaz geçmesi şart. Zira, kaynaklar sınırlı. Bu aşamada, katma değeri yüksek mal üretmemiz gerekiyor.
6. Bütçe açık veriyor. Açığın gerisinde israf var. SGK giderleri var. İsraf nereye kadar diye yazı yazdığım zaman, ses Ankaradan geliyor. İtibardan tasarruf olmaz deniliyor.
Sosyal Güvenlik bakanı '' Bu ay da, emekliye para buldum'' diye seviniyor. Muhalefet pek pişkin. Emekli maaşları artırılsın, diyerek prim yapmaya çalışıyor.Kulağa hoş gelen bu siyaset yüzünden, mevcut kara delik onarılamıyor.
7. Ekonomideki olumlu gelişmeleri yazdığım zaman ''yandaş olarak'' suçlanıyorum. Olumsuzlukları dile getirdiğim zaman, siyasi iktidar sahipleri, beni muhalefete hizmet ediyorsun diye suçluyor.
Halbuki ben doğuları yazıyor ve çözüm önerileri sunuyorum. Nitekim, para politikası konusunda yazdıklarıma uyuldu. Ekonomi bir parça nefes alıyor.
Siyasi yazı yazmama gerek kalmıyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR