KUR GARANTİLİ MEVDUAT SORUNU ÇÖZMEZ
Reklam
Şinasi KARA

Şinasi KARA

Ekonomi,Tarih ve Gündeme dair

KUR GARANTİLİ MEVDUAT SORUNU ÇÖZMEZ

21 Aralık 2021 - 19:24



Hükümet,  3, 6, 12 ay vadeli mevduat  hesabı açanlara kur garantisi veriyor. Başlangıç kurunu yarın Merkez Bankası saat 11 de açıklayacak. Vade sonundaki güne tekabül eden saat 11 kuru ile, vatanadaşın mevduatı dolara endekslenmiş olacak.

Bu politika, adil bir davranış oldu. Zira, ani kur artışlarına karşı vatandaşın mevduatı eriyor. Zarar ediyordu. Dişinden, tırnağından artırıp TL biriktiren vatandaş, brikimlerini kaybediyordu. Devletin kura göre  garanti vermesi, en azından tasarruf edenlere güvence vermiştir.   Ancak bu politika, kur açısından önem arzetmiyor.

Kurları ödemeler dengesi bilançosu tayin eder. Vatandaşın, piyasadan dolar alıp bankaya yatırması, ödemeler dengesi açısından sıfır sonuçlu etki yaratır. Zira, satın alınan dövizler bankaya yattığı zaman,  döviz ülkeden  dışarı çıkmaz.  Çıkış yapmadığı için, havuzdaki su değişmez. Ödemeler dengesine etkisi sıfırdır.  

Kurları değiştirmeyeceğine göre, döviz garantili mevduat hesaplarının kur etkisi de olmayacaktır. 

Kurlara etki yapan eylem, döviz satın alıp yastık alına atılmasıdır. Altın ya da döviz yastık altına atıldığı zaman, ödemler dengesinden çıkış gibi sonuç yaratıyor. Kurların artış nedeni, yastık altına dövizin girmesinden kaynaklanıyor.

Yastık altına döviz ya da altının inmesi önlendi mi? Bu sorunun cevabını, merkez bankası banka mevduatlarına bakarak görebilir. 

-Eğer, bankalardaki mevduat azalıyor ise, yastık altına gitme işlemi devam ediyor demektir. Bu davranış mevcut ise kur artışları durmayacaktır.  Sorunu çözmenin yolu, döviz üzerinden yazılı, yüksek faizli bonoyu piyasaya sürmekten geçer. Siyasi otoritenin bunu kendine mal etmesi de gerekmez. Hazine kendi başına bonoyu düzenler ve piyasaya sunar. 

Kur artışışı açısından diğer bir sorun daha oluşacak. Merkez Bankası politika faizini, yüzde 14  uyguluyor. Bu faiz reel anlamda, bu gün itibariyle eksi yüzde 8 civarında. 

Merkez bankası, bankalara alın size borç para, yüzde 8 de prim veriyorum diyor.  Merkez Bankası 50-120 milyar lira civarında günlük repo yapıyor. Her gün yüzde 8 primli piyasayı fonlamak, merkez bankasının kaynaklarını bitirecektir.  Merkez bankası, mecburen para basmak zorunda kalacaktır. Para basmanın sonucunu hepimiz biliyoruz. Enflasyon.

Yüzde 8 primli, merkez bankası kredisi kullanan bankaların,  aldıkları para ile döviz alımlarına yasak getirildi. Serbest piyasa ekonomisi yasak tanımaz. Bankalarda biriken ucuz maliyetli fonlar bir şekilde, dolara dönecektir. Sonuç değişmeycek. Negatif faiz ile piyasa fonlandığı sürece  kur artışları  ve enflasyon  devam edecektir.

Sadece panik önlendi. Geneli ilgilendiren tedbir alınmadığı taktirde, bir süre sonra, piyasa ulaştığı yere geri dönecektir. 

Serbest piyasayı esas alan ekonomilerde, kısmi tedbirler ile sonuç alınamaz. İdari tedbirleri aşacak şekilde, piyasa organlarını yaratıyor. İllegal sayılması sonucu değiştirmiyor.  Başarı geneli ilgilendiren politklar ile sağlanıyor.

Para politikasında devletin elinde iki enstrüman vardır. Para miktarı ve faiz. Bunlar, ülkenin tamamına hitap eder. Sonucu belirler. Önümüzdeki günlerde, kısmi politikaların sonuçlarını hep beraber yaşayarak tecrübe edineceğiz. Ocak  2022 ayında, faiz politikasına geri dönmektan başka çare olmadığını göreceğiz.  Korkum o dur ki, bir hayli geç kalmış olacağız. 

Şinasi Kara

Bu yazı 669 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum