KÖLELİK KADER Mİ ?

İnsanın yaradılış amacını bilemiyoruz. Çok farklı açıklamalar var. Din adamları, kendi inanç sistemlerini, insanları ikna etmek amacıyla kullanıyor.
Dünyadaki en eski kayıtlar olan Sümer Tabletleri, farklı şeyler söylüyor. Sümer Tabletlerinde, insanların ''köle olarak'' çalıştırılmak üzere Tanrı tarafından yaratıldığı iddia ediliyor. Tanrı, yarattığı insanların ömrünü 120 yıl ile sınırlamış. Kendine inanmaları için genetik kodunu düzenlemiş. Binlerce yıl köle olarak kullanmış.
Sümer Tanrıları dünyayı terk etmişler. Zamanla unutulmuşlar. Ancak, geride kilden yapılmış yazılı tabletler bırakmışlar. Bu tabletler yaşanmış gerçekleri açıklıyor. M.Ö. 2000'lerde Sümer Medeniyeti kayboluyor.
Elimizde, daha sona gelen döneme ait kaynaklar var. Bu kaynaklara göre,
-Antik Mısır'da, Sümer tanrılarının yerini Firavun ve RAHİPLER aldı.
-Orta Doğuda Baş Rahip Krallar ortaya çıktı. Baş Rahip Hammurabi Tapınağa giriyor ve Tanrı dedi ki diyerek ünlü yasalarını yürürlüğe koyuyordu.
-İsrailoğulları kendilerine özgü PEYGAMBER KRALLAR ile varlıklarını sürdürdüler. Peygamberler tanrı ile görüşüyor ve onun emirlerini halka bildiriyordu. Bu gelenek Sami ırkına özgü olarak devam etti.
Fakat, inanç sistemleri (din) köle olarak yaratılan insanın kaderi değiştiremedi.
İnsanlar, tarım toplumu döneminde, toprakta üretime katılıyor. Din adamlarını ve Kralları besliyordu. İnsanlar tanrısına dua ediyor ve mutlu şekilde yaşıyordu.
Sanayi toplumuna geçildiğinde mutluluğu sona erdi. Zira din adamlarının ve kralların insanları, köle olarak kullanmak amacıyla hareket ettiğini öğrendi. Ancak kölelikten kurtulamadı. İsmi değişti. Üretime sanayi işçisi sıfatıyla katıldı.
Sanayi işçisi ''emeğinden başka satacak hiç bir şeyinin olmadığını'' öğrendiği zaman, köle olduğunun farkına vardı.
Sanayi işçisinin, asalak kesim olan din adamları ve egemenler ile mücadelesi durmadı. İleri sanayi toplumlarında, düşüncenin kalpte değil beyinde oluştuğunun anlaşılması, ruh kavramını yok etti. Din adamlarını ve egemenleri telaş aldı.
Egemenler, bu kez köleliği devam ettirmek için, tüketim kalıplarını kullandılar. İnsanları, daha çok tüketerek bu dünyada mutlu olacaklarına ikna ettiler. Gelecekteki gelirini bu gün tüketmek amacıyla, tüketici kredileri verdiler. Köle düzenine geri dönüldü.
Günümüzde insanlar, KREDİ KÖLESİ olarak yaşıyor.