Biraz önce, Reuters haber ajansını dinliyorum, kulaklarıma inanamadım. “İsrail ŞAMA doğru ilerliyor” diyordu.
Sordum soruşturdum, İsrail Hükümeti, Suriye içerisinde 25 km eninde GÜVENLİK BÖLGESİ oluşturmaya karar vermiş. Belli ki korkuyorlar. Korkunun nedeni, ESAD DÖNEMİNDE Suriyenin envanterinde bulunan “kimyasal silahlar” imiş.
Uluslararası toplum, Kimyasl Silahları “KİTLE İMHA SİLAHI” olarak kabul ediyor.
İsrail bir taşla iki kuş vuruyor.
-Kitle imha silahlarını yoketmek için, depo olarak gördüğü yerleri havadan bombalıyor. Egemen bir ülkeye karşı silah kullanabiliyor.
-Güvenlik bölgesi adı altında, sınırlarını genişletiyor.
Birleşmiş Milletlere gerekçe hazır. Kimyasal silahlar HTŞ nin eline geçebilir. Uluslararası toplum HTŞ yi “terörist grup” olarak tanımlıyor.
Teröristlerin eline kimyasal silah geçmesinden, Batı son derece rahatsız. . Bu rahtaızlık, İsrailin haksız davranışlarına göz yumulmasına neden oluyor.
Siyasi ve sosyolojik bir gerçek var. Nerede SİYASAL BOŞLUK ortaya çıkar ise, mutlaka birileri dolduruyor. Gerekçe her zaman bulunur.
Son yıllarda “terörsit gruplar” gerekçe olarak BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN önüne konuldu.
Birleşmiş Milletler şartına göre;
“Egemen bir ülke, terörizm ile mücadele edemiyor ise, hakkı haleldar olan ülkeye müdahale hakkı” tanıyor.
Nitekim, kendi yarattığı terör örgütü İŞİD bahane ederek Amerika Fıratın Doğusuna yerleşti. Benzer şekilde HTŞ yi bahane ederek İsrail Suriye topraklarına giriyor.
İsrailin bu harekatı, SMO nun “SURİYENİN RESMİ ORDUSU” olarak, tüm Suriyeyi kapsayacak şekilde organize edilmesine mecburiyet getirmiştir. Elimizi çabuk tutmamız gerekiyor.
Şinasi KARA
YORUMLAR