Atadan fındıkçıyım. Babamdan kalan toprakları kardeşim Abdullaha verdim. Abdullahı severim. Kral delikanlıdır. Adaletsiz işleri sevmez. Ayrıca toplum adamıdır. Helali hoş olsun.
Kendi satın aldığım bahçeler ile idare ediyorum. Karacaömerdeki bahçem, atadan gelen fındıkçılık hazzını almama yetiyor. Ancak, son yıllarda hazzın yerini dert almaya başladı. Eğer fındık işini, kendi emeğin ile yapamıyorsan, başın büyük belada demektir.
Ekim-Kasım 2020 aylarında fındığın kilosu, 3,5 dolara satılıyordu. Sürekli düşmeye başladı. Şu anda, 2,5 dolar dahi etmiyor. Dünyada hiç bir tarım ürününde böyle bir düşme yok. Düşmenin gerisinde, her zamanki gibi tekelci alım gücünü elinde tutanlar var. Yeni sezon fındık fiyatını, düşük tutmak amacıyla şimdiden piyasayı oluşturdular.
Fındık ihraç ürünü. Dolar bazında fiyat ne kadar artar ise ülkeye o kadar çok dolar girer. Dolar üzerinden fındık fiyatını düşürenler, ülke çıkarı aleyhine hareket ediyorlar. Nitekim, kilo başına, fındığın bir dolar aşağı gelmesi, ülkenin yaklaşık bir milyar dolarının yabancılara aktarılması ile sonuçlanıyor.
Siyasiler, fındığa sahip çıkmaz. Hatta, iktidar vekilinin biri ''Fındık fiyatının düşmesi müstahsilin menfaatinedir'' diye söylemişti. Ekonomist mantığına bunu sığdıramadım. Ama, herhalde, sağlıkçı vekil, fiyatlar düşünce vatandaş fındığını kırıp yiyecek. Gerçekten fındık, insan sağlığına çok iyi geliyor. Her gün bir avuç fındık, mucizeler yaratıyor.
Kırıp, kırıp yemeden başka çaremiz kalmadı. Zira, 20 liraya düşen kilo fiyatı, maliyetleri dahi kurtarmıyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR