FİNANS PİYASASI-REEL EKONOMİ
Reklam
Şinasi KARA

Şinasi KARA

Ekonomi,Tarih ve Gündeme dair

FİNANS PİYASASI-REEL EKONOMİ

14 Ağustos 2020 - 20:58





Üretim-tüketim ve  yatırım reel ekonomide  gerçekleşir. Finans kesiminde ise reel ekonomiye kaynak  yaratılır ve aktarılır. İki kesim arasındaki ilişkiyi, aşağıdaki gibi açıklamak mümkün.
 
Herhangi bir Müteşebbisi ele alalım ve  reel ekonominin finansal kesim ile olan ilişkisini açıklayalım. Müteşebbisin ismi Şinasi olsun. 

Şinasi, müteşebbis ruhlu bir vatandaş. Memleketine çikolata konusunda yatırım yapmaya karar veriyor. Önce çikolata konusunda, tarihi ve güncel yazılı ve pratik her şeyi öğreniyor. 

Reel ekonomi açısından, bina lazım. Elektrik lazım. Isıtma-soğutma sistemleri lazım. Makine tesisat lazım. Ham madde olarak şeker, kakao, fındık lazım. Ambalaj malzemesi lazım.  Yetişmiş eleman lazım. Bunları tedarik edip, üretime geçmeye parası yetiyor.  

Her işletmede olduğu gibi, üretimin paraya dönmesi için zaman gerekiyor. Para-mal-para ilişkisi finansman gerektiriyor ve devreye finans kesimi giriyor.  Finans kesiminin organize kurumu bankalardır.  Şinasi bankadan krediyi alıyor. Şinasi, döner sermayeyi  bankadan temin etmiş oluyor.

Bankalar, kendilerine biriken halkın meduatını, Şinasi gibi  üretim ve yatırım yapan şirketlere aktarıyor.  Şinasi ve Fabrika reel ekonomi tarafını, krediyi açan banka  ise finans kesimini oluşturuyor.

Kredi ile işlerin yürüyeceği bir sınır var. Ekonomida bu sınır KALDIRAÇ GÜCÜNÜN SIFIRLANMASI  şeklinde tanımlanıyor. İşletme, iş konusuna bağlı olarak, öz sermaye tutarına göre belli bir miktardan daha fazla kredi kullanamaz.  Öz sermayenin kaldıraç gücü, belli noktada sıfırlanır. Kaldıraç gücü sıfırlanınca, öz sermayenin artırılması gerekir.

İşler yolunda gidiyor. İşletme para kazanıyor. Şinasi işin büyümesini istiyor. Fakat, kaldıraç gücü sıfırlanmış. Öz sermayeyi artırmak  için sermaye ortağı bulması gerekiyor. 

Ancak, Şinasi gücü kimse ile paylaşmak niyetinde değil. En iyisi, yeni hisse senedi çıkarıp Borsada satıp, sermayeyi artırmak diye düşünüyor.  Zira Borsada hisse senedi alanlar, yönetime karışmıyor. Kardan pay almak onlara yetiyor.

İkinci defa finans kesimi devreye giriyor. Sermaye piyasasının organize kurumu olarak Menkul Kıymetler Borsası, reel kesime sermaye aktaran kurum olarak karşımıza çıkıyor.

Bir süre sonra Şinasi, bankadan kredi almak yerine tahvil çıkarmayı tercih ediyor. İşletme nam almış. Kar ediyor, para kazanıyor. Hisseler değerli. Yatırımcılar memnun. Tahvil faizleri, banka faizlerinden daha düşük. Vadeler de uzun. İşletmeye maliyeti düşük kaldığını fark ediyor. 

Tahvil çıkarmayı tercih ediyor ve menkul kıymetler borsasında satıyor. Bu aşamada, Şinasi reel ekonomiyi, Sabit getirili menkul kıymetlerin satıldığı piyasa, finans kesimini oluşturuyor.

Şinasi yiğit adam vesselam.  İşletme büyüyor.  Kalite çok iyi. Uluslararası piyasada nam salıyor. Malları, Rusya'da kapış-kapış gidiyor.  

Şinasi, Avrupa sermaye piyasasından sermaye temin etmenin çok daha ucuz olduğunu fark etmekte gecikmiyor.  Dolar ve Euro üzerinden 10 yıl vadeli Euro-Bond çıkarıyor ve satıyor. Sermayeyi katlıyor. Yeni tesisler, on binlerce kişiye iş veriyor.

Bu aşamada tesisler ve istihdam edilen işçiler reel ekonomiyi, Euro-Bond piyasası  finans kesimi olarak anlam taşıyor.

Ancak, bir sorun var. Şinasi burjuva çocuğu değil. Ulubeyin  fakir köyünde doğmuş, köylü bir aileden geliyor. Daha doğmadan, kendi halkı ve devleti tarafından önü kesiliyor. Fakat, doğa ve ekonomi boşluk kabul etmiyor. İtalyan Ferrero Şirketi boşluğu dolduruyor.    

Şinasi Kara

Bu yazı 1225 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum