Sene 1924 olmalı. Sayaca Köyündeki, Ermeni bir vatandaş değirmeni satılığa çıkarmış. Dedem de Ermeniyi tanıyor. Satın almak istiyor.
Ermeni ''Abduraman, önce değirmencilik nasıl bir iş öğren, sonrası kolay'' demiş. Dedem ''Bundan kolay iş mi olur. Zahireyi koyuyorsun, değirmen öğütüyor, aşağıdan dolduruyorsun'' diye işi hafife almış.
Değirmenci Ermeni ''Bir gece yanımda kal, misafirim ol, ondan sonra karar ver'' diye ısrar etmiş.
Dedem akşam üzeri değirmene gelmiş. Yemişler-içmişler-hoş sohbet etmişler. Dedemin uykusu gelmiş, uzanmış yatıyor. Değirmenci, uyumakta olan dedemi ''Abduraman kalk, değirmene zahire geldi'' diyerek uyandırmış. Zahireyi, afın üzerinden alıp değirmene taşımışlar.
Değirmenin tıkırtısı, dedemin uykusunu getirmiş. Tekrar uyumaya başlamış. Değirmenci ''Abduraman kalk, değirmen savak savdı'' diyerek dedemi tekrar uyandırmış. Kazma ve kürekleri almışlar.Değirmene su getiren kanalı takip ederek, savakı bulmuşlar. Taş-toprakla savakı kapatıp, tekrar suyu kanala akar hale getirmişler. Değirmene geri dönmüşler. Dedem yorgun ''biraz uzanayım'' demiş. Uyuya kalmış.
Değirmenci ''Abduraman kalk, değirmen düdük attı, düdüğü yerine koyalım'' diyerek dedemi kaldırmış. Değirmen çarkının olduğu yere inmişler. Düdüğü yerine takmışlar. Ama, ıslanmışlar. Dedem, elbiselerini çıkarmış. Ateş yakmış kurusun diye bekliyor. Değirmenci ''Abduraman değirmen tekrar düdük attı, çabuk gel'' diye seslenmiş.
Tekrar, düdüğü yerine takmak için suyun altına girmişler. Bu kez çok uğraşmışlar. Sabah olmuş. Dedemin üstü başı ıslak. Ermeniye dönmüş ''Ben dersimi aldım arkadaş'' diyerek, evin yolunu tutmuş.
Benim çocukluğumda, olmayacak iş için, Ulubeyliler ''Değirmen düdük attı'' tabirini kullanıyordu. Tabirin gerisinde, dedemin hikayesi vardı. Dedem ''Hiç bir iş göründüğü gibi değildir. Bilmediğin işi yapmayacaksın'' diyor, başından geçen hikayeyi anlatıyordu.
Şinasi Kara
YORUMLAR