Muhalefet Partisi Liderinin söylemi, Bürokrasi tarafından ''TEHDİT'' olarak algılandı. Doğrusu, ben de garipsedim. Zira, Türk Devleti ''Muz Cumhuriyeti'' değil. Kuralları olan ve kurallara göre işleyen bürokrasiye sahiptir.
Müfettişlik yıllarımdan bilirim. Memur kesimi, yasalara aykırı iş yapmaz. Memurlar, yasaların üstünlüğüne ve kuralların işlerliğine dikkat eder. Kurallar belirlenmiştir. Yasalar, yasaları açıklayan tüzükler, yönetmelikler detaylı şekilde memurun nasıl davranacağını belirliyor. Memur, yasa-tüzük-yönetmelik ve genel emirlere uymak zorundadır. Memurların eylem ve işlemleri her yıl denetlenir. Yasalara aykırı işlem yapanlar, görevden alınır. Adli ve İdari takibat yapılır.
Hakkında adli takibat yapılan memurların, tekrar göreve gelmesi çok zordur. Müfettiş tezkiyesi negatif olan memurun, yükselmesi mümkün olamaz. Denetleneceğini bilen memur, yasalara ve mevzuata uymak zorundadır.
Yasalar ne diyor?
Memur, amirin verdiği emirleri yerine getirmek zorundadır. Eğer, amirin emri yasalara uymuyor ise, memur amiri uyarır. Emrin yazılı olarak verilmesini talep etme hakkı vardır. Yazılı emir yasalara uymuyorsa, memur emrin altına şerh koyar. Sorumluluk amire ait olur.
Konusu suç teşkil eden emirlere, yazılı dahi olsa memur uymaz. Uyar ise suça iştirak etmiş sayılır.
Başkanlık sisteminde, Müsteşarlık makamı işlemiyor. Müsteşarlar, siyasi otoritelere, tampon görevi yapıyordu. Yasa dışı emir ve talimatlar, Müsteşara takılıyordu. Başkanlık sisteminde siyasilerin yasa dışı emirlerini denetleyecek ve kontrol edecek mekanizma kalmadı. Sorun burdan kaynaklanıyor.
Soruna rağmen bürokrasi, yasaların ve mevzuatın işlemesinde azemi gayreti gösteriyor. Konusu suç teşkil eden bir emri yerine getirebilecek memurun, idarede tutunması mümkün değildir. Genel müdür, daire başkanı olması onu korumaz. Siyasilerin ''yasaları hiçe sayan davranışları'' saymakla bitmez. Tüm olumsuzluklara karşı direnen bürokratları tehdit etmek, başka amaçlara hizmet ediyor.
Şinasi Kara
YORUMLAR