BAROLAR YASASI
Reklam
Şinasi KARA

Şinasi KARA

Ekonomi,Tarih ve Gündeme dair

BAROLAR YASASI

17 Temmuz 2020 - 11:37


İlginç bir ülkede yaşıyoruz. Bir parça sosyal otoriteye sahip olan kurum, gücünü siyasette kullanıyor. Halbuki, siyaset siyasi partiler tarafından yapılmalıdır. Sosyal otorite kurumu ya da sivil toplum kuruluşu siyaset yapmaya başlayınca, asli görevinden uzaklaşıyor. Bunların başında barolar geliyor.

Baroların siyaset yapması, siyasi iktidarı harakete geçirdi. 2000 den fazla avukat bir araya gelerek baro kurabilir yasası çıkardı. Siyaset yapmanın bedelini barolara parçalanarak ödüyor. CHP yasanın iptali için anayasa mahkemesine baş vuracağını açıkladı. Ancak, Anayasa Mahkemesi kararları geriye işlemiyor. İptal dahi etse, bu arada kurulacak yeni baronun tüzel kişiliği devam edecektir.

Sosyal otoritenin, siyasi otorite karşısında, tutunacak gücünün olmadığı bir kere daha anlaşılmış oldu. Konunun, baro olması sonucu değiştirmiyor.

Bana göre, barolar gereksiz kuruluş. Nitekim hazine avukatlarının barolara kaydolma mecburiyeti yok. Devletin savunma hakkı olunca avukatın baroya kaydı gerekmiyor. Şahsın savunma hakkı söz konusu olunca, avukatın baroya kaydolması gerekiyor.

Bu ikilem, pozitif yasalardan kaynaklanıyor. Doğal yasalar, hazine avukatlığında olduğu gibi, avukatlara barolara kaydolma mecburiyeti getirmez. Tercihi avukatın ''hür iradesine'' bırakır.

Ayrıca barolar üretime katkısı olmayan kuruluşlardır. Üyelerinden topladıkları aidatlar ile yaşıyor. Ekonomist olarak, üretime katkısı olmayan kurumların üretimden pay almalarının statüko yarattığını ve kaynak israfına neden olduğunu, her ortamda söylüyorum.

Barolar, ticaret ve sanayi odaları, esnaf-kefalet kuruluşları, işçi ve işveren sendikaları, herhangi bir mesleğe bağlı tüm kurumlar, ekonomik açıdan gereksizdir. Bunlar üretmeden, üretimden pay alırlar ve toplumun üzerine yük olurlar.

Bu gibi kurumlara üye olma mecburiyeti doğal hukuk ile bağdaşmaz. Kaydolma mecburiyeti kaldırılmalıdır. Üye olmak isteyenlerin ''kendi özgür iradeleri ile'' kurumlara katılmalarını sağlayacak düzenleme yapılmalıdır.
Barolar ya da yasa ile kurulan tüzel kişiliğe sahip odalar gibi kurumlara, üye olma mecburiyeti kalkacaktır. Zira, hür insan ideası karşısında statüko tutunamıyor.

Şinasi Kara

Bu yazı 728 defa okunmuştur .

YORUMLAR

  • 0 Yorum