Asgari ücret artırıldı. 17.002 liradan, 22.104 liraya çıkarıldı. Artış oranı, yüzde 30 civarında. Gerçekleşen enflasyonun gerisinde kaldı. Ancak, beklenen enflasyona göre artış normal görünüyor.
Ekonomi bilimi ile alakası olmayan kişiler, atıp-tutuyor. Muhalif siyasiler de atıp-tutanlara katılıyor. Ancak, ekonomik bir realite var. Ücret, maliyete girer.
İşveren, yarından itibaren maliyetlerini gözden geçirecek ve artan işçilik maliyetini fiyatlara yansıtacaktır. Aksi taktirde, iş yerini yaşatması mümkün olamaz. Kar edemeyen işletme yaşayamaz.
Asgari ücretin, ortalama emeğin verimi ile yakın ilişkisi vardır. Eğer, ücretler emeğin veriminden daha yüksek olursa, aradaki fark MALİYET ENFLASYONU yaratır.
Enflasyon ile mücadele eden ekonomi otoriteleri, veriminden daha yüksek ücret artışına gidemezler.
Türkiye açısından olaya bakalım;
Ülkemizde ortalama emeğin verimi 500 dolar civarındadır. Bu günkü kur ile 500 dolar 17,500 liraya tekabül ediyor. Asgari ücret 22.104 lira olarak açıklandı. Aradaki fark 4.604 lira anında fiyatlara yansıyacaktır.
Hamaset kolaydır. Kulağa da hoş geliyor. Gönül ister ki asgari ücret bin dolar olsun. Ama olamıyor. Nedeni, SERMAYE BİRİKİMİNDEN kaynaklanıyor. Sermaye arttıkça, emeğin verimi artıyor. Ücretler de reel anlamda artıyor.
Kuraldır, reel ücretin artabilmesi için mutlaka sermayenin de artması gerekiyor. Sermaye artırmadan, ücreti artırmak MALİYET ENFLASYONU yaratıyor.
Şinasi KARA
YORUMLAR