7 YAŞIN ÖNEMİ

Prof. Dr. Ali Demirsoy ''7 yaşına kadar hurafeler ile beslenen beyin, bilimsel bilgi üretemez'' diyor. Modern dünya bu söylemin doğruluğunu kabul ediyor.

Bebekler, beyni boş olarak dünyaya gelir. Dünyaya geldikten kısa süre sonra çevresini algılamaya başlar. Öğrenir. Öğrendikleri, onun inancını ve toplumsal davranışlarını tayin ediyor. 

Doğduğu yere  ve topluma göre  çocuk, kişilik kazanır. Yahudi bir toplumda doğan çocuk, Yahudi oluyor. Hristiyan toplumda yetişen çocuk, Hristiyan oluyor. Müslüman bir toplumda yetişen çocuk, Müslüman oluyor. Hindistanda doğan çocuk ineğe tapıyor. Lama dünyasında, din adamı Lamaya tanrı diye inanan var. İnanç sistemleri toplumlara göre değişiyor.

En küçük sosyolojik birim ailedir. Aile ve içinde yaşadığı  topluma göre, çocuğun inancı 7 yaşına kadar oluşuyor. İnancı, çocuğun kalan hayatını derinden etkiliyor. Ölene kadar devam ediyor. Öğrenerek oluşan inancı,  bilimsel bilgi ile çatışıyor ise, tercihini  inancından taraf yapıyor. 

Tek  bir istisna var, O da çocuğun IQ seviyesinin yüzün üzerinde olmasıdır.  IQ seviyesi, 100 üzerinde ise sorgulama yoluyla, üzerindeki inanç baskısından kurtulması mümkün. Örneğin Çinlileri akıl dışı hurafeler ile kandırmak olası değil. Zira doğuştan, sıradan Çinli 104 IQ ile dünyaya geliyor. 

 IQ leri ortalama  90 altına inen toplumlarda yetişen çocukların, bilimsel bilgi ile barışık olmaları mümkün olamıyor. Nitekim, Arap Dünyasının ortalama IQ sü 82 ile 88  arasında değişiyor. Son 500 yıldın beri, Arap Dünyasında bilime katkı sağlayan tek bir bilim adamı çıkmadı. Araplar, inşallah, maşallah ile hayatlarını tamamlıyor.

Türklerin ortalama IQ sü 90 civarında. Bu zeka seviyesi çok kritik noktada.  Bu nedenle, 7 yaşına kadar eğitimi çok mühim.  Eğer, çocuk  dini eğitime tabi tutulursa,  hayatını hurafeler içerisinde geçirmeye hazır hale geliyor. Laik eğitim düzeni içerisinde yetişir ise bilimsel bilgiyi anlayacak seviyeye ulaşabiliyor.

Türkiye bu konuyu tartışıyor. Belli bir kesim,  7 yaşına kadar çocukların dini eğitim alması yönünde ısrarcı. Ki bu kesim, kendi çocuklarını kolejlere gönderiyor. Halk çocuklarını Kuran Kurslarına gitmesi için çaba gösteriyor.

Diğer kesim ise Laik eğitimden taraf ve çocuğa 18 yaşına kadar dini eğitim verilmesini istemiyor. Yetişkinlik  aşamasına gelince, çocuğun tercihini yapmasını öneriyor. Çocuklarını laik eğitim sistemi ile yetiştiriyor.

Türkiye tercihini nasıl yapmalı? Yorumlarınız bekleniyor.

Şinasi Kara