Sn. Dr. Mustafa Ataç beyi bu güzel sorgulayıcı, irdeleyici yazısıyla köşemizde misafir ediyoruz.
***
Sabah ezan sesiyle uyandın.
Sana o ezan sesini duyuran hoparlörü kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
Sonra abdestini alıp namazını kılmak için yatağından kalkarak elektriği yaktın.
Evini aydınlatan o ampulü kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
Abdestini aldın, namazını kıldın, kahvaltını yapmak için buzdolabını açtın.
Yiyeceklerini koruyan o buzdolabını ve de çamaşırlarını yıkayan o çamaşır makinesi, bulaşıklarını yıkayan o bulaşık makinesi gibi evindeki beyaz eşyaları kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
Kahvaltını yapıp işe gitmek için evinden çıktın.
Seni işine götürecek o otomobili, o otobüsü, o treni, o tramvayı, o vapuru, kısacası o tür araçları kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
Derken telefonun çaldı, açtın.
O telefonu kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
İşyerine geldin, televizyonunu açtın.
O televizyonu kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
Ardından bilgisayarını da açtın.
O bilgisayarı kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
Bir ara başın ağrıdı, bir ilaç aldın.
Baş ağrısı ilacı gibi en hafif ilaçlardan kanser ilaçları gibi en ağır ilaçlara kadar hastalıklara derman olan o ilaçları kim icat etti biliyor musun?
Bir Müslüman icat etmedi.
İlaçların yanı sıra hastalıkları teşhis eden, tedavi eden tıbbi araç gereçlerin hiçbirini bir Müslümanın icat etmediği gibi.
Bindiğin bisikletten uçağa kadar, dikiş makinesinden makine üreten makinelere kadar, insanlara hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran hiçbir şeyi bir Müslümanın icat etmediği gibi.
Müslümanların bundan üzüntü duyması gerekmez mi?
İnsanlığa hizmet eden, insanların hayatını kolaylaştıran hiçbir şeyi niye bulamıyoruz diye düşünmemiz gerekmez mi?
Biz Müslümanların bilim, teknoloji üretemediğimiz gibi, niye dünya çapında sanat ürünleri üretemiyoruz diye kendi kendimize sormamız gerekmez mi?
Bakıyoruz da bilimde en ileri giden ülkelerin insanları, en çok kütüphaneye giden insanlar.
Bakıyoruz da bilimde en ileri giden ülkelerin insanları, en çok gazete, kitap okuyan insanlar.
Günde beş vakit ibadethaneye gider de niye yılda bir vakit bile kütüphaneye gitmez çoğu Müslümanlar?
Yine bakıyoruz da bilimde en ileri giden ülkeler, sanata en çok önem veren ülkeler.
Bakıyoruz da bilimde en ileri giden ülkeler, hiçbir beyinsel üretimi yasaklamayan ve de günah saymayan ülkeler.
İşte o ülkelerin insanları, insanlığa hizmet eden icatlar yapıyor.
İşte o ülkelerin insanları Ay’a gidiyor.
İşte o ülkelerin insanları Mars’ta yaşam alanı kuruyor.
İşte o ülkelerin insanları, daha geçenlerde yaşanacak yedi yeni gezegen buluyor.
Eller uzaya gidiyor; Müslüman alemi bu yarışta hep yaya kalıyor.
Bırakın bilim, teknoloji üretememeyi, 7 milyar 600 milyon nüfustan ve 63 ülkeden oluşan Müslüman aleminin toplam üretimi, 85 milyonluk Almanya’nın üretimini bile bulmuyor.
Müslüman aleminin en güçlü ülkesi Türkiye, Konya büyüklüğündeki Hollanda’nın bırakın sanayi ürünlerini, tarım ürünlerinin beşte birini bile üretemiyor.
Ne yazık ki gelişmiş ülkeler ile Müslüman alemi, Mars ile Kars kadar birbirine uzak bulunuyor!
Dr.Mustafa Ataç
YORUMLAR