Şöyle bir klasik söz vardır halk arasında : "dünya menfaat dünyası"..
Ancak; Menfaat üzerine kurulan her şey, günün sonunda yıkılmaya, dağılmaya mahkumdur.
Menfaat konusu çok çeşitlidir:
Makama dayalı menfaat,
güce dayalı menfaat,
paraya dayalı menfaat...
Bunların ortak yönü, bir karşılığa bağlı olmasıdır. Duyguya bağlı değildir. Sevgiye bağlı değildir.
Konuyu daha net olarak anlayabilmemiz için, aşağıdaki kıssaya bakalım:
Zalimliğiyle ünlü bir Kral, idam cezası verdiği iki mahkumdan birinin canını kendisini çok eğlendirecek bir yolla bağışlamak ister.
Sonra iki darağacı kudurur ve mahkumlardan ikisine de, omuzlarına basacakları, ve güvenebilecekleri birer kişi çağırmalarını ister.
Bir taraftanda ülkenin bilge kişisini de kendince sınamak istemiştir.
Bu yüzden herşey hazır olduğunda yanıbaşına oturtmuştur yaşlı bilgeyi.
Sonrasında mahkumlar kendi seçimleri ve istekleriyle çağırdıkları kişilerin omuzlarına basar ve boyunlarına ipler geçirilir...
Mahkumkardan biri çok güçlü kuvvetli birini çağırmıştır.Diğeri ise kendisinden daha cılız olan arkadaşını çağırmıştır ve onun omuzlarına basmaktadır.
Kral tam o anda sorar yaşlı bilgeye.
- "Hadi şimdi göster hünerini.Sence önce kim yıkılacak?
Güçlü olanmı? Yoksa şu cılız olanmı?"
- Yaşlı bilge kendinden emin cevap verir.
-"Güçlü olan çok sürmez yıkılır efendim.Diğer cılız olan ise ölse yıkılmaz. Cılız olanın omuzlarına basan mahkum canını kurtaracaktır.-"
İki saatlik çok çekişmeli geçen ölüm kalım savaşında, güçlü adam yıkılıverir en sonunda. Ve onun omuzlarına basan mahkum darağacında can verir.
Kral şaşkın bir halde sorar yaşlı bilgeye.
-"Nasıl oldu da şu cılız adamın galip geleceğini bildin? Sen gerçek bir bilgesin-"
Yaşlı bilge yerinden kalkmış sevinç içinde arkadaşına sarılan ve canını kurtaran mahkuma bakar ve Kral'a şöyle der.
-"Bunu bilmemin bilge olmakla alakası yoktur.
İki mahkum darağacına çıkarılmadan önce onları dikkatle izledim.Kendi istekleriyle çağırdıkları adamlar yanlarına geldiler.Biri çağırdığı güçlü adama bir kese altın verdi.Belliki parasıyla tutmuştu onu, canını kurtarabilmek için.
Bunun için o adamın güçlü vücudunun kâfi geleceğini düşünüyordu.
Diğeri ise uzun uzun sarıldı arkadaşına.Birlikte gözyaşı döktüler.Sonra o cılız adam yeminler etti arkadaşına.
Ölsem yıkılmam diye.
Gerçek birer arkadaş olduklarını anladım o anda... Ben sadece menfaat üzerine kurulan şeylerin çok uzun sürmeyeceğini bildim efendim... "
-Menfaat üzerine kurulan herşey, yıkılmaya mahkumdur...
Hikaye Alıntıdır.
YORUMLAR