Hayatın akışı içerisinde insanların çokca yüzleştiği durumlardandır. Borç alma/verme. Yada esnaf tabiriyle 'el çevirme'..
Çünkü her an neyle yüzleşeceğin belli değil. Kısa yada uzun vadede eğer birine işiniz düşecekse, Molla Gürânî hazretlerinin Oğluna yaptığı bu nasihatini mutlaka kulağa küpe yapmak gerekiyor. Ki yanlış kapının tokmağına tıklamayalım!..
Rahmetli dedemin güzel bir sözü var idi: 'Karnın'ın Doymayacağı Yerde, Açlığını Belli Etme!..'
Molla Gürânî hazretlerinin oğluna nasihatini okuyunca aklıma geldi ve paylaşmak istedim.
İşte Osmanlı âlimlerinden Molla Gürânî hazretlerinin oğluna nasihatlerinden bir bölüm:
Ey oğlum!
Eğer birisinden bir şey isteyecek isen, önce onu dene, gör; o kişi cömert mi, yoksa hasis mi? Cömertse ihtiyacını arz et, ama isteyeceğin zamanı iyi seç. Yani, o kişinin gönlü dar olduğu vakit isteme ki, tâ ki umduğundan mahrum kalmayasın.
Bir hacetini arzetmeye gittiğin vakit, önce iyi sözler tasarla ve hoş bir edeb ve usulle ortaya münasib bir söz at, sonra buna uygun bir eda ile, sözü maksadına getir ve hacetini dile. Söylediğin sözlerle ona lütuf göster, (Hacet vaktinde lütuf göstermek, ikinci vesiledir) demişler. Yani lütuf, sözü geçen kişi gibidir. Lütuf göstermenin, ona en yakininin söylemesi kadar yardımı vardır. Bir dilekte bulunduğun kimsenin katında kendini bir aciz kul yerinde göresin. Çünki insan, ihsanın kulcağızıdır.
Bir şey istedin ve isteğin kabul edildi mi, o kişiye teşekkür et, onu hoşnud eyle. Böylece, dileğin artarak devam eder. Nitekim, Allahü teâlâ, (Şükür, nimetin çoğalmasına sebeb olur) buyuruyor. Hem, önceki istek kabul olunca teşekkür edince, ikinci isteğin kabul olunması da umulur.
YORUMLAR