Reklam
Psikolog- Meleyke Mursaguliyeva

Psikolog- Meleyke Mursaguliyeva

Sağlıkla Kal

Hüzün

12 Haziran 2024 - 00:16

              Hüzün

Kıymetli okurum, bugün “Hüzün”konusunu sizlerle paylaşmak istiyorum.Kaleme aldığım bu yazı hem psikolojik hem de manevi açıdan  ele almışım. 

Hüzün; gam, keder, gussa manalarına gelmektedir. Arapçadaki “Hazen” kelimesinden alınmıştır. Hakikat manasında hüzün insanın insan olma idrakinin adıdır. İnsan evladı hem fizyolojik hem de psikolojik ihtiyaçları olan varlıktır.Tasavvufta hüzün, bir haldir. Bu haller üzerinden manevi makamlara ulaşılır. Tasavvufta hüzün terk edilen bir hal değil umumi bir haldir. Bu yüzdendir ki tasavvuf erbabları Hz. Muhammed (sav)’e, hüzün peygamberi demişler ve hüzün halini, Hz. Muhammed (sav)’in sünnetleri içerisinde değerlendirmişler.

Hüzün insan olma mahiyetinin en fazla yeşerdiği bir iklimdir. Hüzün iklimi içerisinde insanın gizli kalmış olan istidatları, en idrak edemediği manalar, nüfus edemediği sırlar tezahür eder. Hüzün kulun ilahi mazhariyetlere yönelik istek ve arayışıdır. İnsan mahiyetini en fazla inkişaf ettiği atmosfer iklimi, hüzün iklimidir. 

Hüznü değerlendirdiğimizde sadece gam, keder olarak değerlendirmeyiz çünkü hüzün hali insanın farkındalığını gösteren bir haldir. Bu yüzdendir ki, hüzün, kulun ilahi mashariyetlere yönelik istek ve arayışını ortaya çıkarır.

Hüzün hali, insanın  kalbi hayatının kıvamını oluşturur.

Hüzünü bir metafor olarak hayal etsek radyo dalgalarına benzetebiliriz. Tıpkı radyonun dalgalarının dalgalanması gibi insanın kalbinde hüzün dalgaları dalgalanır bu da onun derin içe bakma yeteneğini geliştirerek, büyük bir farkındalık yaşamasını sağlar. Buna kendi benliğini bir büyük benliğe teslim etmesi olarakta bakabiliriz. Tasavvufi açıdan değerlendirsek, kalbini  ilahi varidata( gelirlere) açık tutma halini yaşar. Gamsızlık bu ihtiyacı görememektir, gaflet halidir. Gaflet hali farkındalığı olmadan yaşamaktır. Bu durum da fiziyolojik olarak nefes alıyor fakat ruhu nefessiz kalmıştır. Bu nefessiz hali ona yaşamda anlam bulamama ve yaşam enerjisini kaybetmiş olarak hissettirir. Hüzün ise farkındalığı artırdığı için kalbe kıvam veriyor. Tasavvufta, hüzün hali Yaratıcının insanda onu kemale sevk eden bir tecellisi olarak değerlendiriliyor. Bir taraftanda hüzün hali farkındalığı artırdığından dolayı insanı harekete geçirir. Yaşatmak için yaşamak, bir gaye için çalışmak, ve s örnekleri verebiliriz. Hüzünü tadan farkındalığı tattığı için aslında gerçek mutluluğu da kalbinde hisseder. Yaşatma arzusu, insana yaşama sevdası verir. İnsan kendi mahiyetini çok sever. Onu dışarıya taşıyabilmek için derin bir hüzne ve hüznün onda doğurduğu farkındalığa ihtiyacı vardır. Bu durum, insanı ruhsal olarak temizler ve saflaşmasını neden olur. İnsanın ruhsal temizlenme hali onun hem fizyolojik hem de psikolojik olarak şifa bulması demektir.

 

Meleyke Mursaguliyeva 

 

Bu yazı 267 defa okunmuştur .