Birincisi, İslamistler, Müslüman kitleler üzerinden program ve propaganda yoluyla siyasi hareketleri temsil ederler, ancak İslamı temsil edemezler. İslamistler sadece kendi kurdukları kurumları ve şirketleri temsil edebilir. İslamı temsiliyet yetkisini hiçbir siyasi hareket alamaz. Başta Kur'an böyle bir yetkiyi engeller. Çünkü Kur'an'da herhangi bir siyasi emir veya tavsiye yok. Akıl, bilim ve hukuk yoluyla fikir üretmeyi öneriyor.
İkincisi, yani Müslüman dindardır, İslamın klasik, geleneksel kurallarına itaat eder. Barış yanlısı, vicdan sahibi, insan haklarına saygılı ve iletişime açıktır. Bir Müslümanla, tüm dindarlarla olduğu gibi, inançlarına saygı göstermek şartıyla her şeyi konuşabilirsiniz. Bugün AB ülkelerinde Hristiyanlarla aynı hukuk içinde yan yana yaşayan milyonlarca Müslüman var ve AB kapılarını açsa, yeni göçü taşıyamayacağından muhtemelen hızlı bir çöküş yaşar. Dolayısıyla meselelerimizi taşınarak, başka coğrafyalara taşıyarak değil, kendi aramızda konuşarak çözeceğiz.
Sözün özü: Kemalistler, Müslümanlarla konuşun.
YORUMLAR