Ölünce beni kim yıkayacak, reklamının bana anımsattıklarını yazayım.
Son yıllarda televizyonlarda yayınlanan dizileri izletmek için çok eski bir taktik uygulanıyor. Konu, dizi film şirketi ile anlaşmalı bir piar çalışması. Cem Karaca ve Yılmaz Güney filmlerinde de kullanıldı bu yöntem. Film çekimi sırasında ve sonrasında sözde mirasçılarla anlaşmazlık yaşanıyor. Amaç izleyicinin dikkatini diziye çekmek. Anlaşmalı dava da açılabiliyor gündem oluşturup reklam yapmak için. En sık kullanılan yöntemlerden biri de film çekimleri sırasında başrol oyuncularının kaza geçirmesi ve ölümden dönme haberleri.
Benzer bir şekilde eskiden yayıncılar yayınladıkları kitaplara ilgi çekmek için savcılıklar aracılığıyla yasaklama kararı aldırıyor sonra da dava konusu edilip yasak kaldırılıyormuş. Bu arada kitap ve yazarı kamuoyunun ilgisini çekmiş oluyordu. Böyle çok ünlü olan bir yazar var mı bilmiyorum.
Bence "Ölünce beni kim yıkayacak" reklamı en masumu. Asıl bu reklamı köpürtenlere bakın bence, masum olmayanları görürsünüz.
YORUMLAR