ORUÇ TUTMANIN YARARI VAR MI?, KİMLER ORUÇ TUTAMAZ.?.

Oruç tutmak önemli midir?Oruç tutmanın insan vücuduna faydaları nelerdir? Cenabı Allah bize “oruç tutun” derken bize ceza mı veriyor? Yoksa bizim oruç tutmamıza ihtiyacı  mı var?

Allah kullarını  yaratırken onların sağlıklı olmalarını ve iyi bir nesle kavuşmalarını istemiştir. Bireyin ve toplumun daha sağlıklı ve huzur içinde yaşaması için gerekli olan kuralları koymuştur..Bizim orucumuza  Cenabı Allah’ın ihtiyacı  yoktur. Oruç kendi vücudumuza fizyolojik ve psikolojik anlamda yararlı olduğu gibi nefsimizin terbiyesinde önemli bir faktördür.

Günde üç öğün yediğimiz yemekle vücudumuzda Ağız,yemek borusu,mide, karaciğer,Pankreas,safra kesesi gibi organlar başta olmak üzere tüm organlar Yedigimiz besinleri sindirip vücuda yararlı hale getirmek ve artıklarını da vücuttan atmak için durmadan çalışırlar. En az 3gün Oruç tutmakla organlarımızın dinlenmesini sağlayarak onların yıpranmasını önlüyoruz.Bir aylık orucu iyi değerlendiren kişilerde bu yararlar daha çok olacaktır.Eğer kişi iftarı açar açmaz çok yemek yerse özellikle de karbonhidratlı ,tatlı,şekerli gıdaların yerse bunun bir yarari olmaz. O nedenle oruçlu olan insan iftarını açtığı zaman az ve dengeli yemek yemek zorundadır.

Bu açlık süresinde beynimizde  BDNF(Brain Derived Neurotropic Factör) salgılanır.Beyinde türetilmiş sinir hücresi büyüme faktörü demektir. Gelişim çağında sinir hücrelerinin sağlıklı gelişimi ve korunmasından,erişkinlikte ise bu hücrelerin sağlıklı şekilde sağ kalımından sorumlu proteinlerden birisidir. Ayrıca, hasarlanmış sinir hücrelerinin tamirinde de görev alır.  BDNF bir anlamda beyin ve beyin hücrelerinin “büyüme hormonu”dur. Açlık; bu yolla zihinsel aktivitenin artmasını ve Alzheimerın gelişmesini Önler. Hatta parkinson ve epilepsi hastalıklarında da etkili olduğu söylenmektedir.

Oruç tutmaya başlandıktan 3-4 saat sonra kan şekeri düşmeye başlar. Kan şekerinin düşmesiyle pakreas hücrelerinin salgıladığı insülin hormonunun yükü hafifler ve salgısı azalır. Şahıs bir halsizlik hissetmeye başlar.Ama İnsülin direncini düşürerek tip iki diyabet gelişme riskini önler.

Oruçlu kişi de şeker depoları tükenince metabolizma yağ yakmaya başlar. Bu sayede vücuda zarar vermeye başlayan metabolitler vücuttan uzaklaştırılır. Eğer oruçlu kişi şeker hastasıysa  bu kural geçerli olmaz.

Yine açlık anında gençlik genleri denilen “sirtüinler” aktive olarak gençlik hormonu “somototropin” salgılanmaya başlar. Bu hormon sayesinde yeni hücreler meydana gelir.

Orucun sonlarına doğru yaşlanmış ve yapısı bozulmuş hücrelerin, hücrenin çöp toplayıcısı olarak adlandırılan lizozomu tarafından sindirilerek yok edilir bu işe Otofaji denir. Yaşlanmış ve zararlı hücrelerin yerine yenilerinin gelmesi sağlanır.. Aç kalarak şekeri düşen kişilerde kanser hücrelerinin büyümesi durur veya yavaşlar.

Otofaji üzerine çalışan Japon hücre biyoloğu Yoshinori Ohsumi, 2016 Nobel Tıp Ödülü’nü almıştır. Ohsumi, 3 günlük kalori kısıtlamasının en yaşlı insanda bile bağışıklık sistemini tamamen yenilediğini belirtmiştir.

Orucun fizyolojik yararları yanında çok önemli  psikolojimize de faydaları vardır. Yoklugun yoksulluğun ne demek olduğunu anlamamızın yanı sıra bizlere dünya nimetlerini sunan Cenabı Allah’ı hatırlamamıza yardımcı olur.. kalbimizin yumuşamasına ve muhtaçlara sıcak bakmamıza sebep olur.Ramazan ayında insan kendisine açlık çektirerek yoksul insanların durumunu anlar, onlara şefkat duyar ve yükümlü olduğu yardımları yapabilir.

Allah tarafından insanoğluna farz kılınan oruç ibadeti adeta bir dopamin detoksu sağlar. Bizi zevklerimizden biraz uzak tutarak mutlu olma eşiğimizi düşürür Ama vücudumuza pek çok yararlar sağlar

Sayısız faydası bulunan oruç ibadetini sağlık açısından kimler tutamaz veya tutmamalıdır

-Kanser gibi kötü hastalığın ileri evresinde olan hastalar
-Ciddi anlamda şeker hastalığı olup insülin veya oral antidiyabetik kullanmak zorunda olanlar
-Dengesiz yani stabil olmayan hipertansiyonlar
-Kronik böbrek yetmezliği nedeniyle devamlı su içmek mecburiyetinde olanlar
-Önemli ruh hastalığı olanlar
-Oruç tutmayı tolere edemeyen İleri derecede yaşlı insanlar 
-İleri derecede reflü hastalığı olanlar
-Mide ve oniki parmak bağırsağında ülser ve yarası olanlar..
-İleri derecede siroz gibi karaciğer yetmezliği olanlar

Herkese sağlıklı mutlu ve huzur dolu bir ramazan ayı diliyorum