NE BİÇİM ÜLKEYİZ? NASIL BİR GÜÇ BU?

Bir ülke düşünün 12-14 yaşında İstanbul’a gelen simit satan ve ayak işleri yapan bir çocuk kısa süre sonra iş adamı oluyor..Kars’ın digor ilçesinden Çıkan bu iş adamı Sezgin Baran Korkmaz..

Devlet arkasına almayan,siyasilerle müşterek çalışmayan bir kişinin Türkiye’de zengin olması mümkün değildir. Bu akıllı iş adamı Amerikalı  iki işadamıyla birlikte Amerika’yı da 1 milyar $ civarında DOLANDIRDIKLARI söyleniyor.Şu anda Amerika’da tutuklu olarak yargılanıyor.. İşin korkunç yanı Türkiye ile ilgili önemli bilgilere de sahip….Bazı kişilerin kasetleri,ses kayıtları  vermiş olduğu rüşvet  listeleri de elinde imiş.

Türkiye’de sokakta kimse konuşamıyor.
Hele hele kamera varsa kaçınıyor..Kimden kaçıyor belli ki iktidar ve adamlarından korkuyorlar.. İş o kadar kötü boyutlara vardı ki öğrenciler genç beyinler bile konuşamıyor.. Bu baskı neden?.Neden kimsenin konuşmasına müsade etmiyorlar? Sokakta yüz yüze veya telefonla anket yapıyorlar.İşini kaybedecek endişesi ile  veya çocuğun işe girmesine engel olacak diye kişiler objektif konuşamıyor.. Bakanlar milletvekilleri bürokratlar bir kişiden izin almadan asla konuşamıyorlar.. Meclis, Yargıtay,Danıştay,AYM hepsi onun ağzına bakıyor..

Türkiye’nin ekonomisi çöküyor,birileri çıkıp habire NAS var NAS  diye konuşuyor.. Belli ki bizi gaipten idare ediyorlar..Ekonomiyi ve para politikasını bilenler konuşamıyor..Merkez bankasında devamlı olarak  para basılıyor..

Dövize endeksli kur politikası uygulanıyor.. Şimdi de Ziraat bankasında “Yuvam” hesabıyla bir işlem yaptırmak istiyorlar.Amaç yurtdışında çalışanlarrın dövizlerini Türkiye’ye getirmek ve dövize endeksli kur politikası uygularken  ayrıca faiz vermek..Yani İpin ucunu biraz daha kaçırılacak..Dövize endeksli kur politikasında 1,4 trilyon borçlanan devlet Eylül Ekim Kasım aylarına kadar 3,5 trilyon daha borçlanmayı göze almış durumdalar..Ama bunlar nasıl geri ödenecek,düşüne yok,bütün amaç seçime hazırlanmak ve seçimi kazanmak ondan sonra seçimi kazanan düşünsün..Tabi Türkiye iflas bayrağını çekmez ise…

Seçim için her şey mübah;bunların gözleri kararmış… Önce Türkiye’yi,Türk ekonomisini düşünen yok.. Türkiye’nin başı Türkiye’nin gençlerini ve geleceğini Allaha havale etmiş..

Daha da enteresanı Fakirden alıp zengine veren yani fakiri daha fakir zengini daha zengin yapan bir politikayla seçim kazanan ve o fakirleştirdiği insanlardan iltifat gören bir toplum daha gördünüz mü? Birilerine 1 milyarı reva görürken diğerlerine 300-1000 TL vererek onları susturan ve kendilerine biat eden bir toplum daha biliyor musunuz?

Reza Zarrab olayında Halk Bankası kanalıyla İranla gizli ilişkiler sürdürülmüş ve burada devletin çıkarıda söz konusu olmuştur.. Petrol ve doğal gaz alışverişi,ayrıca ihracatımız ile para kazanma şansımızı sağlayan görüşmeler olmuştur..ABD’nin koymuş olduğu yasakları Reza Zarrab yoluyla delen devletimiz alınan verilen rüşvetleri görmemezlikten gelmiştir.. demekki burada esas sorun rüşvettir..

Ancak Sezgin Baran korkmaz olayı çok farklı ..
En tepedekilerle yapılan alışverişler!!!! Hem Sezgin Baran Korkmazı güçlendirmiş hemde ücret verdiği kişilerin ekonomik durumları süper duruma gelmiştir.Şimdi bunların kasetleri,ses kayıtları elindeymiş.. Bu sefer Amerika’daki yargılamalar farklı yöne kayabilir ve bazı kişileri rahatsız edebilir.

Diyebilirsiniz ki ya kardeşim derdin nedir???
Bu ülkede daha önce Deniz feneri olayları yaşanmadı mı? Fadıl Akgündüz ve Kombassan şirketleri vurgunlar yapmadılar mı? Sonuç ne oldu hepsinin Üstü örtüldü.. Çünkü bunların hepsi dinci örgütlenmeydi? Yaptıkları işleri de Allah !!!! için yapıyorlardı.

Deniz feneri davası Almanya’da yapılan en büyük yolsuzluk olarak değerlendirildi 41 milyon Euro’luk dolandırıcılık davası Almanya'nın Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesinde  17 Eylül 2008 tarihinde görülmüştü.Mahkemenin hakimi Johann Müller'in verdiği kararla tutuklu yargılanan dernek yöneticileri hapis cezası almış, derneğin mal varlığı ise kamuya devredilmişti.
Davanın savcılarından Kertsin Lötz, duruşmada Almanya'daki sanıkların asıl failler olmadığını asıl faillerin Türkiye'de olduğunu, tüm yapılanlardan Türkiye Deniz Feneri kurucularından Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın sorumlu olduğunu İfade etmişti.. 

Şimdi soruyorum;sorumlular nerede?ceza alan var mı?bunları kim korudu ? Bu dönemde iktidar kimdi?

Türkiye’de böyle binlerce davalar var hiçbiri açığa çıkarıldı mı.?