Atatürk cumhuriyeti gençleri emanet etmişti ancak Z- kuşağı dediğimiz gençlik uyuma nöbetinde.. O nedenle şu anda “Cumhuriyet tüm Türk halkına emanettir” deme hakkına sahibiz diye düşünüyorum..
Osmanlı dönemindeki nüfus sayımında kadınlar insan olarak bile sayılmazken bugün eşit yurttaş olarak kabül edilmiş ve İnsan olarak oy kullanması serbest bırakılmıştır. Yetmez,sadece seçme hakkı değil seçilme hakkı da kendisine verilmiştir.
600 yıllık Osmanlı döneminde hiç bir vatandaş hayatında hiç oy kullanamadan padişahın kölesi ve marabası olarak yaşamıştı. Bugün herkes siyasi partilere üye olabiliyor seçme ve seçilme hakkını kullanabiliyor istedikleri gibi hükümetleri veya partileri eleştirebiliyorlar. Belediye Başkanlığı ve muhtarlık gibi yerel yöneticileri rahatlıkla seçebiliyor ve hatta kendileri aday olabiliyorlar..
Eğitim ve yaşam tarzında çağdaş dünya düzenine entegre olabilme imkanına sahip olmuş olan Türk milleti biat kültüründen kurtularak düşünme ve doğruyu bulma konusunda aklı melekelerini kullanabilir duruma gelmiştir.. Türk halkı fikir bazında tek tip elbise giymekten Cumhuriyet ve Atatürk’le kurtulmuştur..
12-15 yaşındaki kızlarımız mollaların kucağına atılmaktan cumhuriyetle kurtulmuştur
Normal yaşta tek evlilik ile çocuklarımız bu suistimalden korunmuş ve okula gitme haklarını elde etmiş ,bu sayede Türk aile yapısının temeli sağlamlaştırılmış,yetiştirilen çocuklarımız daha özgüvenli ve bilgili olarak topluma kazandırılmıştır..
“Harf Devrimi bizi cahil bıraktı" diyenler ise yanmaz kefen satan, El etek öptüren,kızların okumasına karşı olan, Ortaçağ'dan kalma cahil Arap Softalarıdır. Dertleri Türk milletinin Kültürünü Araplaştırmaktır.
Osmanlı döneminde Erkeklerin sadece %7 si, kadınların sadece %0.04 ü okuma yazma biliyordu.
Okur-yazar erkeklerin çoğunluğu,subay veya gayrimüslimdi. Okul yaşı gelen her dört çocuktan üçü okula gitmiyordu.
Toplam, 4894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise vardı. Türkiye’nin tüm liselerinde sadece 230 kız öğrenci kayıtlıydı.
Öğretmenlerin üçte birinin, öğretmenlik eğitimi yoktu.Tek üniversite vardı, darülfünun, O da medreseden biraz daha iyiydi.Ülke bilim’den çoook uzaktı.
600 sene boyunca Türkçenin ırzına geçilmiş, Arapça, Farsça, Fransızca, İtalyanca kelimeler, Levanten terimlerden Osmanlıca türetilmişti... Karşılıklı sesli-sessiz harfleri olmayan Arapçayla Türkçe yazmaya çalışıyorlardı.
“Harf devrimi yapıldı, bir gecede cahilleştirildik, ” diyorlar ya..Bunlar zaten cahildi,harf devrimi ile cahil olmadılar..matbaa Avrupa’da bulunduktan 240-250 yıl sonra ancak İbrahim müteferrika sayesinde Osmanlı topraklarına girebilmiştir.. Bu tarihten itibaren Avrupa’da 10-20 milyon kitap basmışken Osmanlı’da 150 sene boyunca basılan kitap sayısı da 417 olmuştu.
Türkiye’de önemli mevkilere gelmiş bürokrat ve
Siyasetçilerin bazıları Atatürk ve Cumhuriyetini önemsiz kılmak için mücadele ettikleri bilinmektedir.Bu amaçla lüzumsuz zarflar atarak halkın nabzını yoklamaları zaman zaman devam etmektedir. Bunu yapanlar bilsinler ki bu millet bu numaraları ve ayak oyunlarını yemez..Boşuna uğraşmasınlar..
YORUMLAR