Necdet Topçuoğlu
Zengezur aslında Azerbaycan toprağıdır. Sosyal emperyalist SSCB döneminde, Türkiye’nin kardeş Türk Cumhuriyetleri ile bağlantısını kesmek için Ruslar tarafından Ermenistan’a verilmiştir. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin 103. yılında gerçekleşen ve 44 gün süren ‘’İkinci Dağlık Karabağ Savaşı’’ndan sonra, Güney Kafkasya Bölgesi’ndeki jeopolitik denklem yeniden şekillenmiştir. Azerbaycan Ordusunun kazanmış olduğu şanlı zafer, bölgesel işbirliği ve bağlantı noktalarının oluşması için yeni alanlar açmıştır. Bu savaşın kaybedeni olan Ermenistan halen kuyruğu dik tutmaya çalışmaktadır. Bölgede barışın sağlanması için gerekli olan, entegrasyon politikalarının uygulanmasına karşı çıkmaktadır. Gerçekleri kabul eden Ermeni muhalifler ise, bu durumu coğrafi bir “intihar” olarak görmektedirler. Entegrasyon destekçisi muhalifler, Ermenistan’ı sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeostratejik bir güç haline getirmek istemektedirler.
Azerbaycan, Rusya ve Ermenistan arasındaki üçlü deklarasyon, uzun süredir çözülmemiş Karabağ Sorunu’nu 2020 yılının Kasım ayında neticelendirmiştir. Sonuç olarak Güney Kafkasya ve Hazar Bölgesi’nde bölgesel işbirliğinin, istikrarın ve güven ortamının tesis edilmesinin önü açılmıştır. Aynı zamanda bu durum, Azerbaycan’ın batı bölgelerini Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ne bağlayan ulaşım koridoruna da imkan sağlamıştır. Azerbaycan’ı Ermenistan aracılığıyla Türkiye’ye bağlayan Zengezur Koridoru’nun oluşturulmasının müzakere masasında yer almasıyla Azerbaycan, savaş alanında elde ettiği zaferi diplomatik boyuta taşımıştır. Bu koridorun açılması halinde, Güney Kafkasya ve Hazar Bölgesi’nde önemli bir sorunun çözüme kavuşması beklenmektedir. “Kafkasya Zengezur Koridor” olarak bilinen söz konusu koridorun, Kafkasya’yı Anadolu’ya bağlaması düşünülmektedir.
Diğer yandan bu koridor, Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan’ı Türkiye’ye bağlayan sosyo-ekonomik, jeopolitik ve jeo-stratejik özelliklere sahiptir. Bu yüzden koridorun, Rusya, Azerbaycan, Türkiye ve Ermenistan arasındaki demiryolu ağını genişleterek bölgesel ticarete imkan hazırlayacağı düşünülmektedir. Söz konusu koridor planlandığı gibi gerçekleşirse, Ermenistan ile İran arasında karayla çevrili bir Azerbaycan dış bölgesi oluşacak ve Türkiye’yle dar bir sınır bağlantısı sağlamış olacaktır. Bu bağlantı aynı zamanda Asya-Pasifik’ten Türkiye’ye çok sayıda ticaret yolu açarak Orta Asya, Hazar Bölgesi, Azerbaycan ve Ermenistan’ı da birbirine bağlayacaktır.
Çekirdekten yetişme usta bir devlet adamı olan İlham Aliyev, uluslararası forumlarda ısrarla Zengezur Koridoru’nun stratejik önemine dikkat çekmiştir. Savaşı değil, barış ve ticareti ön planda tutarak, Asya ve Avrupa’nın Azerbaycan üzerinden birbirine bağlanmasını ve Azerbaycan’ın Avrasya’nın ulaşım ve lojistik merkezi olmasını savunmuştur. Ayrıca Aliyev, Zengezur Koridoru’nu Azerbaycan’ın milli çıkarlarının garantörü olarak takdim etmiş, demiryolu ve karayolu inşaatı için gereken tüm kaynakları temin edeceğine söz vermiştir. Rusya ve Çin için stratejik öneme sahip olan ve Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlayan bu ulaşım koridorunun hayata geçirilmesi, bölgedeki tüm ülkelere ekonomik fayda sağlayacaktır. Koridorun “Tarihi İpek Yolu” üzerinde yer alması Azerbaycan’ın “Doğu-Batı” ve “Kuzey-Güney” ulaşım koridorlarındaki konumunu önemli ölçüde artıracaktır. Doğu-Batı Koridorunun, Çin ve AB için büyük önem taşıdığını söylemek mümkündür.
Öte yandan Türkiye, Nahçıvan’a, Kars-Nahçıvan Demiryolu üzerinden ulaşmak için, yeni bir proje üzerinde çalışmaktadır. Bir sonraki aşamada bu demiryolunun Zengezur Koridoru ile Azerbaycan’a ulaşması mümkündür. Ayrıca bu koridor, Nahçıvan’ın Azerbaycan’a olan mesafesini de kısaltacaktır. Halen Nahcivan-Azerbaycan bağlantısı, sadece İran ve Türkiye üzerinden geçen hava ve kara yolu bağlantıları ile sağlanmaktadır. Güney Kafkasya’daki ulaşım engellerinin kaldırılması, sadece Azerbaycan’ın lojistik bir merkez olma özelliğine kavuşmasını değil, aynı zamanda Çin’in mallarını en kısa yoldan Avrupa’ya taşımasına da imkan sağlayacaktır. Koridorun açılmasının ardından Türkiye, Orta Asya ve Çin’i birbirine bağlayan ulaşım imkanından Rusya ve Ermenistan da faydalanacaktır. Rus trenleri, Ermenistan, Türkiye ve İran’ı birbirine bağlayan koridor aracılığıyla, Ortadoğu ve diğer Güney Asya ülkelerine ulaşabileceklerdir. Ayrıca bu koridor sayesinde Rusya ile Ermenistan arasında doğrudan kara bağlantısı kurulması, Rusya açısından da önemli görülmektedir.
Çok önemli stratejik ve ekonomik öneme sahip olan bu koridor, Ermenistan’a İran’la arasında bir demiryolu bağlantısı kurma fırsatı vermektedir. Bu durumun ticari ilişkiler yönünden her iki ülkeye de fayda sağlaması söz konusudur. Öte yandan koridor, Ermenistan’ın Azerbaycan ve Türkiye ile de ticari ilişkiler kurarak, izolasyondan kurtulmasına yardımcı olacaktır. Diğer yandan Ermenistan, ileriki yıllarda Orta Asya ile Türkiye arasında yapılması planlanan Hazar geçişli doğalgaz boru hattının hayata geçirilmesi halinde, transit geçiş ülkesi olarak enerji taşımacılığına katkı sağlayacaktır. Genel olarak ‘’Zengezur Koridoru’’nun barışçıl amaçlarla kullanılması, hem Azerbaycan hem de Ermenistan için faydalı olacaktır. Bu çerçevede koridorun ekonomik potansiyelini ve bölgesel barışa katkısını ortaya koyan çabaların yürütülmesi tüm aktörlerin çıkarlarına uygundur. Erivan Yönetimi tüm düşmanlıkları bir yana bırakarak, koridorun sağlayacağı ekonomik fırsatlara odaklanmalı ve Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı göstererek barış anlaşmasını imzalamalıdır.
Ermenistan yaşamış olduğu tarihi acılardan ders çıkarmalıdır. Oyuncak olmayı kendine reva gören bir halk ile oynayacak emperyalist oyuncular her zaman vardır ve olmaya da devam edecektir. Ermenilerin tarihteki ihanetleri ve saldırgan tutumları, bölgede idari bölünmüşlüklere ve ekonomik istikrarsızlıklara neden olmuştur. Bu da Ermenistan’ın uluslararası toplumdan izole olmasına yol açmıştır. ‘’Zengezur Koridoru’’, ekonomik anlamda kuşatılmışlık durumundan kurtulmak için altın tepside önlerine gelen bir fırsattır. Ermeni tarafının milli çıkarları yönünden bu fırsatı kaçırmaması akıllı bir seçenek olarak masada durmaktadır. Yani Ermenistan’ın, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne saygı duyması ve Türkiye’ye yönelttiği sözde soykırım iddialarından vazgeçmesi halinde, bölgesel işbirliğine dahil olması mümkün görünmektedir. Umarım tarihte aynı vatanı paylaştığımız, ‘’Teba-yı Sadıka’’ diye adlandırılan Ermeni halkı, ‘’Zengezur Koridoru’’nun sunduğu fırsatı iyi değerlendirirler. Bu vesile ile kardeş Azerbaycan Halkını onurlu duruşlarından dolayı tebrik ediyor, aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyorum.
(02, Haziran, 2022-Ankara)