VİRÜSLER İLE BİRLİKTE YAŞAMAYA ALIŞMALIYIZ
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

VİRÜSLER İLE BİRLİKTE YAŞAMAYA ALIŞMALIYIZ

16 Mayıs 2020 - 00:05

Hiç bir virüs serbest ortamda kendi kendine üreme ve çoğalma şansına sahip değildir. Üremesi için mutlaka bir hücreye girmeye ihtiyacı vardır. Salgın insandan insana yayıldığı için bu hücrenin insan hücresi olmasına gerek vardır.
Virüs hücreye nereden girer ? Mukozadan girer, yani ağız, burun ve gözden girmektedir. Virüs hücreye girdikten sonra hücre içinde üreme gayreti içinde olacaktır. Bu nedenle hücre içinde bir savaş başlar. Virüs üremek ister, hücre üremeyi engellemek ister. Bu savaş sırasında vücut ısısı yükselir. İşte ateşlenmenin sebebi budur. Ateşlenme iyiye işarettir. Çünkü vücudun direndiğinin işaretidir.
Vücudun bağışıklık sistemi güçlü ise, salgılanan antikorlar virüsü mağlup eder ve üremesini engeller. Şayet bağışıklık sistemi zayıf ise virüs hücre içinde kopyalanarak çoğalır. Öylesine çoğalır ki, sonunda hücre patlar. Böylece binlerce virüs ortama yayılır. Başka hücrelere girerek orada kopyalanarak çoğalmasını sürdürür ve süreç zincirleme olarak devam eder. Zaman geçtikçe virüs savaşı kazanır, vücut kaybeder. Bu durum ölüm ile sonuçlanır.
Covid-19 virüsü, insan vücudunda ACE-2 proteininin olduğu bölgelerde tutunur. Bu protein, başta akciğer, kalp ve erkeklerde testislerde bulunmaktadır. Bu nedenle Covid-19 virüsü vücudun bu bölgelerine saldırmaktadır. İşte Çin' li uzmanların öldürebildiklerini öldürüyor, öldüremediklerini kısır bırakıyor iddiası buradan kaynaklanmaktadır.
İnsanlar birbirleri ile olan sosyal mesafelerini ayarlarsa, virusun yayılma zinciri kopmuş olur. Evde kalıp, sokağa çıkmamanın bu faydası vardır. Virüs kendiliğinden yayılmaz, virüsü insanlar yaymaktadır. Biz insan hareketliliğini makul bir süre sınırlarsak, virüsün yayılmasını engellemiş oluruz.
Çin'liler, bu konuda çok deneyimliler. Covid-19 virüsünün 5 ayrı varyetesinin bulunduğunu söylüyorlar. İşte bu nedenle Recombinant aşı denemesine başlamışlar. Aşı bulunsa bile mevcut salgın sürecinde bir faydasının olması mümkün görülmemektedir. Salgın infekte edebileceği tüm insanları infekte ettikten sonra işini bitirip, sona erecektir. O zamandan sonra aşının bir anlamı kalmayacaktır.
Hastalık, kuru öksürük, boğaz ağrısı ve nefes alma zorluğu ile başlamaktadır. Hastalığın seyri sırasında ishal kaçınılmazdır. Sonra tad ve koku alma yetenekleri birkaç gün kaybolur. Vücut kasları güç kaybeder ve halsizlik baş gösterir. Virüs akciğerlere saldırdığı için ölüm bu organın iflası sonucunda olmaktadır.
Corona virüs ailesi yeni olmadığı için, muhtemelen aşı vardır. Para kazanamayacaklarını düşünürlerse, seri üretimine geçmezler. Para vampirlerine göre ölenlerin sivrisinek kadar önemi yoktur. Hatta bırakalım 65 yaşın üstündekiler ölsün, sigorta kurumları iflastan kurtulsun yaklaşımı bunun göstergesidir.
Gelinen bu noktada, halen nüfus artışını istemenin bir anlamı varmıdır? herkesin düşüncelerini, fikirlerini gözden geçirmesi lazım. Bilim insanları tahminen dünyanın 10 defa 8 milyar nüfusa geldiğini ve bir sebeple boşaldığını ifade etmektedirler. İnsanoğlunun geride kalan yolculuğunda 150 milyar insanın devri daim olduğu iddia edilmektedir. Bu gün taşınmaz hale gelen dünya nüfus yükü çeşitli sebeplerle mutlaka boşalacaktır. Bu gerçekleri bilerek hayatımızı sürdürmeliyiz.
Sonuç itibarıyla korkularla yaşayıp, hayatı kendi kendimize zehir etmeye gerek yoktur. Vücudumuzu, mikroplara, virüslere ve bakterilere karşı kahraman bir savaşçı yapabilmek için bağışıklık sistemimizi daima dengede tutmalıyız. Zira bu virüsler seneye başka bir ad altında hayatımızı tehdit etmeye devam edeceklerdir. Kendimizi bu gerçekler ile birlikte yaşamaya alıştırmalıyız. Hiç bir virüs alınan tedbirlerden daha güçlü değildir.
Bütün dostlarıma huzurlu, sağlıklı ve mutlu yarınlar diliyorum. Bu bizim elimizde. "çaresiz değiliz, çünkü çare biziz."
 
 

Bu yazı 893 defa okunmuştur .