Hedeflenen bir işi amaca uygun şekilde gerçekleştirecek eleman sayısına takım denir. Bireylerin yapacağı işlerde başarıyı yakalamak çok kolaydır. İşe uygun nitelikte bir eleman bulduğunuz takdirde zaten başarıyı yarı yarıya yakalamış olursunuz. Ancak birden fazla kişi ile yapılacak işlerde başarıyı yakalamak oldukça zordur. Her şeyden önce bu durumda birden fazla faktörü en uygun şekilde planlayıp, uygulamaya koymak ve sonuçta çok iyi bir sentez yapmak zorundasınız. Takım halinde yapılan işlerde başarılı olmak için şu hususların bir araya getirilmesi zorunludur.
Birinci planda ferdi düşünce ve tavırlardan arınmış, kolektif akla ve yardımlaşmaya inanan elemanların temin edilmesi, ikinci olarak da uygun nitelikte bir liderin bulunması gereklidir. Daha sonra planlama, norm kadro, sistem ve uygulama gelmektedir.
Planlama, yapılacak işin yol haritasının çıkartılmasıdır. Plan ne kadar anlaşılır ve uygulanabilir olursa başarıya ulaşmak da o ölçüde kolay olur.
Norm kadro, planlanan işe uygun nitelik ve sayıda elemanın bir araya getirilmesi demektir. Bu kadronun eksik ya da fazlası olmamalıdır. Eksikler işin aksamasına, fazlalıklar motivasyonun bozulmasına yol açar.
Sistem, planlanan işin uygulanmasında elemanların nasıl dizayn edileceğini ve hangi teknikleri uygulayacağını kapsayan kurallar bütünüdür.
Lider ise, planlanan işi kendisine verilen norm kadro ile bir sistem çerçevesinde yöneterek amaca uygun bir şekilde sonuçlandıran kişi demektir.
Ayrıntılarını verdiğimiz bu konuyu bir orkestra örneği ile izah edersek daha iyi anlamış oluruz. Orkestranın icrasında müziğin notaları yol haritasını, sanatçılar norm kadroyu, makam sistemi ve orkestra şefi de lideri temsil etmektedir.
Şef eserin icrasını yönetirken eserin makamına uygun olarak sanatçılara vereceği işaretlerle notayı izleyerek seslendirmeyi gerçekleştirmektedir. Şef sanatçılardan birisine yanlış işaret verse veya sanatçılar bir notayı yanlış çalarlarsa müziğin ahengi bozulur. Başarılı bir icra için, sanatçılar arasında birbirini koruyup kollayan, birbirine inanan, liderinin emirlerini yerine getiren kolektif anlayışa sahip bir takımdaşlık ruhunun olması zorunludur.
Siyasi partilerde orkestralar gibi bir takımdır. Burada yol haritası iktidara yürümektir. Parti organları ve üyeleri norm kadrodur. Sistem parti programı ve politikaları, Genel Başkanda liderdir. Burada lider aynen bir orkestra şefi gibi, iktidara gelebilmek için, parti programı ve politikaları çerçevesinde parti organlarını doğru yönetmelidir. Nasıl ki orkestra şefi yanlış işaret verdiğinde müziğin ahengi bozuluyorsa, parti lideri de yanlış yönetirse parti işlerinde ahenk bozulur.
Parti bir takım olduğuna göre; partinin organları ve üyeleri arasında da orkestra örneğinde olduğu gibi bir takımdaşlık ruhunun olması gereklidir. Partili her bireyin sorumluluğunu bildiği, dava arkadaşlarını koruyup kolladığı, parti disiplinine ve liderine saygılı olduğu takdirde o partide takımdaşlık ruhundan söz etmek mümkündür. Nasıl ki orkestrada her sanatçı çaldığı enstrümana göre hakkını ve haddini biliyorsa, parti organlarında çalışanlarda hakkını ve haddini bildiği takdirde sonuca daha kolay ulaşırlar.
Demek oluyor ki iktidar olabilmek için, orkestra gibi bir partiniz, dava arkadaşlığı konusunda takımdaşlık ruhu, müzik notaları kadar doğru ve düzgün yol haritanız, müziğin makamı kadar güzel bir parti programı ve politikalarınız ve sonra orkestra şefi kadar adil ve doğru yöneten bir lideriniz olacak ki, işte o zaman iktidara gelme şansınız olabilir.
Aksi takdirde iyi bestelenmeyen, doğru çalınmayan ve makamı yanlış seçilmiş, iyi yönetilmeyen müzik eserleri gibi dinleyeniniz olmaz.
Ekip çalışmalarında, arkadaşlık ruhu, vatandaşlık ruhu gibi güçlü takımdaşlık ruhuna ihtiyaç vardır. Hedefi olanların ve bu hedefe ulaşmak için takım kuranların, hatta takımdaşlık kültürünü geliştirenlerin yolları açık, başarıları daim olsun.