Necdet Topçuoğlu
Ramazan bayramına neden "şeker bayramı’’ denildiğini doğru anlamak gerekir. Böylece yanlış veya eksik bilgilerimizi düzeltmiş oluruz. Eskiden Ramazanda oruç ibadetlerini yapanlar, bayram geldiğinde ibadetlerini yapabilmiş olmalarından dolayı bayrama "şükür bayramı’’ derlermiş. Osmanlıcada şükür ve şeker kelimeleri aynı harflerle (Şın, kef, ra) yazıldığından cümlenin gelişine göre hangisi uygunsa öyle okunuyormuş.
Şeker olarak okunması ticaret sahiplerinin işine gelmiş olmalı ki, duygusal nedenlerle şeker adı kullanılmıştır. O yıllarda ne kadar ölümcül zararları olduğu bilinmediğinden ve şeker ağız tadı gibi mutluluk veren duyguları çağrıştırdığından, şeker ve bayram kavramları birbiriyle ilişkilendirilmiş, ve bu bayrama şeker bayramı denmeye başlanmıştır. Özellikle son yüzyıl da bayramlarda tatlı alınması, ziyaretlere tatlı, şeker, lokum götürülmesi, bu yiyecekleri üretenlere para kazandırdığı için bu işin arkasında büyük bir ekonomi oluşmuştur.
Ancak günümüzde şekerin tatlı bir zehir olduğu ve pek çok metabolizma hastalığına yol açtığı üzerinde fikir birliği oluşmuştur. Bu bayramın ticari çıkarlara alet edilerek, "Şeker Bayramı" olarak adlandırılması doğru değildir. Şeker sektörünü on yılı aşkın bir süreyle denetlemiş bir uzman olarak, sağlıklı ve şekersiz bir bayram geçirmenizi dilerim. Sevdiklerimizi "zehirlememek" için "unsuz / şekersiz" ikramlara önem vermenizi tavsiye ederim.
Ramazan Bayramının aslına uygun olarak ‘’Şükür Bayramı’’ olarak anılması yerinde olur diye düşünüyorum. Alışkanlıklardan vazgeçmek kolay değildir. Ancak doğruların peşinde koşan dostların aslına uygun kavramları yerleştireceklerine inanıyorum. Bu vesile ile ‘’Şükür Bayramı’’nızı tekrar kutlar, sağlık ve mutluluklar dilerim.
(09, Nisan, 2024-Ankara)
YORUMLAR