Necdet Topçuoğlu
Japon uçakları Pearl Harbor da Amerikan
donanmasını ansızın basmışlar ve tam 96 zırhlıyı batırmışlardır. Halbuki Hawaii'deki bu limanda, 97 donanma gemisi bulunuyordu. Japon Hava Kuvvetleri bu gemilerden birisine dokunmamıştır.
Çünkü o gemiye yukarıdan bakılınca bembeyaz görünen güvertesinde bir kızıl haç vardı. O bir hastane gemisi idi. Bombalar ve kamikazelerle dalan Japon uçakları hastane gemisine dokunmamışlardır. Çünkü o gemi orada, öldürmek değil, yaşatmak için demirlemişti.
Bu geminin adı Solace. Türkçesi Teselli... Üzüntü azaltan demektir. Solace, savaş boyunca Amerikalı annelerin üzüntülerini azaltmıştır. Tam 25 bin
genci ölümden kurtararak, Amerika'ya taşımıştır. Ülke limanlarına her gelişinde, umutla umutsuzluk karmaşasındaki anneler iskeleye koşmuşlardır.
Annelerin sordukları soru şudur. "Benim oğlum da geldi mi?" Çok hazin bir durumdur.
Savaş sonrası hayatlarını Solace sayesinde kurtaran gençler bir dernek kurmuşlar ve bir madalya yapmışlardır. Bu madalyanın üzerinde Solace'nin kabartması olan bir madalyadır. Gençler bu madalyayı gururla takmışlardır.
Ancak Devlet bundan rahatsız olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'ndan böyle savaş karşıtı bir sonucun çıkarılması manidar bulunmuştur. Nihayet devlet Solace Gemisini yok etmeye karar vermiştir. Ne garip bir tesadüftür ki, gemiyi Türkiye satın almıştır.
O gemi, ünlü "Ankara" gemisidir. Uzun yıllar turizm amaçlı olarak hizmet vermiştir. Şefik Kaptan'la yaptığı Avrupa seferleri dillere destan olan Ankara Gemisi nihayet yaşlanır ve jilet yapılmak üzere hurdacılara teslim edilir.
Tarihi öneme sahip olan bu gemiden kalan kurşun malzeme Haliç Tersanesi'ndeki Çorlulu Ali Paşa Camiisi şadırvanının çatısında kullanılmıştır. Bu hikâye birçoğumuz tarafından bilinmemektedir. Paylaşmanın faydalı olacağını düşündüm.
Esasen burada belitmek istediğim savaş sırasında bile, ölüm kalım mücadelesi verilirken, bir hastane gemisinin, sağlık elemanlarının ve hastaların nekadar önemsendiğini göstermektir. Buradan ders alınmalıdır.
Türkiye de son günlerde hasta yakınlarının acil servisleri basmaları, sağlık personelini dövmeleri, hatta Konya da olduğu gibi bir hekimi katletmeleri savaş yıllarından daha kötü durumda olduğumuzu göstermektedir. Bir an önce iktidar ve muhalefet işbirliği yaparak bu tehlikeli gidişi durdurmalıdır.