Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

ÖLMEZ AĞACI

07 Mart 2022 - 00:05


 
Necdet Topçuoğlu
 
Botanikte ölmez ağacı olarak bilinen zeytin ağacının insanlık tarihinde çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Zeytin ağacı, insanlık tarihinin tüm aşamalarında kutsal kabul edilmiş ve üzerine çeşitli efsaneler yazılmıştır. Bu kutsal ağacın dünya üzerinde yetişen ilk ağaç olduğu ifade edilmektedir. Mitolojide, zeytin ağacı ve zeytinyağı kutsal kabul edilmektedir. Efsanelerde zeytinyağı ve zeytin ağacı ölümsüzlüğün simgesidir. Homeros, zeytin ağacının kendisine “herkese aidim ve kimseye ait değilim. Siz gelmeden önce buradaydım, siz gittikten sonra da burada olacağım” şeklinde fısıldadığını söylemiştir.
 
Yunan Mitolojisine göre zeytin ağacının yaradılışı bir yarışmaya dayanmaktadır. Attika’da Kekrops’un kurduğu yeni şehrin koruyucusunun kim olacağına karar vermek için tanrılar arasında yarışma düzenlenmiştir. Tanrı Zeus, insanlığa en kıymetli ve faydalı hediyeyi sunan tanrıya o şehrin koruyuculuğunu vereceğini söyler. Bunun için bir yarışma düzenler. Buna göre, Bilgelik tanrıçası Athena, bu kentin sahibi olabilmek için Deniz Tanrısı Poseidon ile yarışacaktır. Yarışa ilk başlayan Poseidon, üç dişli mızrağını Akropolis'e saplayarak deniz suyunun fışkırmasını sağlar. Bu su denizin gücünü sembolize etmektedir. Ardından Athena mızrağını bir kayaya vurur. Kayadan barış ve bereketi simgeleyen zeytin ağacı çıkar.
 
 
Mitolojide zeytin ağacının muhteşemliği karşısında başta Zeus olmak üzere tüm tanrılar, tanrıçalar büyülenmişlerdir. Zeus'un başkanlığını yaptığı, tanrı ve tanrıçaların huzurunda kurulan jüri yeryüzüne daha güzel bir hediye verdiği için Athena’yı birinci seçmiştir. O günden sonra kentin koruyucusu ünvanını alan Athena’nın adı Atina kentine verilmiştir. Bilgelik tanrıçası Athena, zeytin ağacını barışı ve medeniyeti simgelediği için insanlara armağan etmiştir.
 
 
Deniz Tanrısı Poseidon bile, tüm kazanma hırsına rağmen, zeytin ağacından o kadar etkilenmiştir ki, zeytin ağacının üstünlüğünü kabul etmiştir. Posedion’un olgun tavrı sebebiyle, Athena zeytin ağacından bir dal kırıp, Poseidon’a sunmuştur. Böylece aralarındaki düşmanlık zeytin ağacının muhteşem güzelliği sayesinde sona ermiş ve barış gerçekleşmiştir. İşte "Düşmana zeytin dalı uzatmak" deyimi de buradan gelmektedir. Çünkü zeytin ağacı, düşmanınızın dahi geri çeviremeyeceği güzellik ve değerde bir ağaçtır.
 
 
Antik Yunan’da ölmez ağacın meyvesinden çıkan sıvının, altın sıvı olarak anlatıldığı görülmektedir. Altın sıvı, günümüzde sağlıklı olarak kullandığımız zeytinyağıdır. Uzun ömürlü bir ağaç olduğu için mitolojik birçok metinde yer almaktadır. Susuzluğa karşı dayanıklı olduğu için, ölmez ağaç olarak adlandırılmıştır. Birçok bilimsel kaynakta zeytinyağının, gençlik ve güç kazandırdığı kabul edilmektedir. Tanrı Zeus adına yapılan çeşitli olimpiyatlarda, sporculara güç vermesi için zeytinyağı ile masaj yapıldığı söylenmektedir.
 
Zeytin ağacı, hem doğaya hem de insanlara birçok fayda sağlamaktadır. Uzun ömürlü bir ağaç olup, ağacın yaşı arttıkça verdiği zeytinlerin kalitesi de artmaktadır. Antik dönemden günümüze kadar tüm insanların gönlüne barış duygusunu yerleştirmiş ve onların şifalı bir gıda maddesi olmuştur. Bu emsalsiz ağaç, kutsallığın, bolluğun, adaletin, barışın, bereketin, sağlığın ve yeniden doğuşun sembolü olarak kabul edilmiştir. Hz. İsa’nın göğe yükseldiği zeytin dağındaki ağaçların o zamandan kalma olduğu ve onun çarmıha gerildiğine tanıklık ettiğine inanılmaktadır.
 
 
Antik Mısır’da Tanrıça İsis, insanlara yiyebilmek için zeytin yetiştirebileceklerini ve hasat edebileceklerini bildirmiştir. Mısır tarihinde önemli bir yere sahip olan zeytin ağacı kutsal olarak kabul edilmektedir. Firavunların öbür dünyaya geçişlerinde zeytinyağı yiyeceklerine inanılmıştır. Yapılan kazılarda Firavun mezarlarında zeytin ağacı dallarından yapılmış çeşitli süslemelerin bulunduğu görülmüştür.
 
Bir efsaneye göre, Romalı devlet adamı Lucio Cornelio Silla savaşlarda kullanmak ve savaş aleti yapmak için tüm zeytin ağaçlarını kestirmiştir. Bunu gören devlet adamı Solon, bunun bir yıkım olabileceğini belirtmiş ve daha fazla zeytin ağacı dikilmesini sağlamıştır. Yeni dikilen zeytin ağaçları Zeus’un koruması altına alınmış ve o günden sonra bu ağaçlar bir daha kesilmemiştir. Tarihte Solon’un zeytin yasasını yaptığı bilgileri yer almaktadır. Aristoteles tarafından yazılan Atina Anayasasında zeytin ağacı kesenlerin cezalandırılacağı bildirilmektedir.
 
Nuh Peygamberin, tufan yaşandıktan sonra tufanın bitip bitmediğini öğrenmek için güvercin uçurduğu ve daha sonra güvercinin ağzında zeytin dalı ile döndüğü söylenmektedir. Bunu gören Nuh Peygamber, tufanın geçtiğini ve güvercinin karaya ulaşabildiğini anlamıştır. O tarihten sonra güvercin ve ağzında zeytin dalı simgesi, barışın sembolü olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu kadar değerli bir ağacın yok edilmesi için özellikle çaba sarf edenleri tarih affetmeyecektir diye düşünüyorum.
 

 

Bu yazı 670 defa okunmuştur .