Necdet Topçuoğlu
‘’Mayıs Yedisi’’, Giresun Adası ve Aksu Festivali çeşitli kaynaklarda, 4 bin yıllık geçmişin kültür mirası olarak değerlendirilmektedir. Festivalin temelinde Hitit Tanrıçası Kybele ile Anadolu mitoloji tanrılarından Priados adına düzenlenen bahar, bereket ve döllenme törenleri yatıyor. Bu törenler ve eğlenceler aracılığıyla Hitit kültürünün zamanla Roma'ya geçtiği ve orada Bachüs şenliklerine esin kaynağı olduğu anlatılmaktadır.
Törenlerin Amazonlarla da ilgili olduğu söylenmektedir. Efsaneye göre, Amazonlar üs olarak kullandıkları Giresun Adası'nda anaerkilliğin savaşçı şeklini gerçekleştirerek kendi toplumlarında erkeğe yalnızca nesillerini sürdürmek için yer verirler ve erkeklerle yılda bir kez bir araya gelirlerdi. Doğan çocuklar erkek olursa öldürülür ya da babalarına gönderilirlermiş.
’’Mayıs Yedisi”, “Su Bayramı”, “Deniz Bayramı” veya kısaca “Yedi” olarak bilinen bu bayram, Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan Ordu, Giresun ve Trabzon ilerinde karşımıza çıkmaktadır. “Mayıs Yedisi” veya “Yedi” adları, kutlamanın tarihinin Anadolu’da yaygın olarak kullanılan Rumi takvime göre 7 Mayıs’a denk gelmesi nedeniyle verilmiştir. Bu tarih Miladi takvime göre 20 Mayıs’tır.
Başta Giresun il merkezi olmak üzere bölgedeki birçok kentin valiliği veya belediyesi, bu kutlamayı resmî takvimlerine almış ve “Festival”, “şenlik” gibi adlarla uluslararası hale getirmiştir. Bunlar arasında, Uluslar Arası Karadeniz Giresun Aksu Festivali en çok tanınanıdır. Belediye ve Valiliklerin bu bayrama daha merkezî ve resmî bir biçim verme çabalarının yanında, geçmişten günümüze yöre halkı, kendi köy, kasaba veya kentlerinde kendiliğinden toplanarak, Mayıs Yedisini kutlamaktadırlar.
Toplanma mekanları, yüzyıllardır aynı mekanlardır. Bu mekanlar, kutlamanın özelliğine uygun olarak su ile karanın buluşma noktaları olarak seçilmiştir. Deniz kıyısındaki yerleşim yerlerinde bir ırmağın denize döküldüğü yer, denize uzak yerleşimlerde ise bir göl kıyısı veya ırmak kenarı tercih edilmektedir.
Mayıs Yedisi törenlerinde herkes tarafından yapılması gerektiğine inanılan üç önemli uygulama bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralamak mümkündür.
1) Sacayaktan Geçme: Bilindiği üzere, “Sacayak” üç ayağı olan ve ateş üzerinde kazanın durmasını sağlayan demirden bir mutfak gerecidir. Çocuğu olmayan kadınların üç kez sacayaktan geçmesi halinde çocuklarının olacağına inanılır. Sacayaktan geçenlerin kimseye söylemeden tuttukları dileklerin Tanrı tarafından gerçekleştirileceği düşünülür. Sacayağı, ocağın simgesidir. Buradaki sacayak, Türk kültürü de içinde olmak üzere birçok kültürdeki kutsal “ateş külü” ile ilişkilidir. Diğer yandan ateşin yandığı yerin ocak olması nedeniyle “ocak külü” ile ilişkilidir. Bu yönüyle ocak, Türk kültüründe soyun devamı, döllenme, çoğalma ve bereketin simgesidir.
2) Denize Taş Atma: “Derdim belam denize” denilerek yedi çift bir tek taş atılır. Denizi taşlama pratiğinin Amazon kadınlarını taşlama ritüelinin kalıntısı olduğu şeklindeki yorumlar yörede yaşamaktadır. Kimi araştırmacılar, bu uygulamanın Türk şamanizmindeki taşlarla ilgili inançlara bağlı olduğunu savunmaktadırlar.
3) Adayı Dolanma: Bu uygulama, Mayıs Yedisinin en görkemli şekilde yapıldığı yer olan Girsun’da karşmıza çıkmaktadır. Bölgenin tek adası olan Giresun Adası’nın Kuzey Doğusunda yer alan Hamza taşı denilen uçurum, yedi kez dolanılırsa dileklerin kabul olacağına inanılmaktadır.
Mayıs Yedisinde gerçekleştirilmesi gerektiğine inanılan, sacayaktan geçme, denize taş atma, Giresun adasını dolaşma veya denize girme ritüellerinin yanında şu uygulamalar ve halk inançları da bulunmaktadır.
a) Mayıs Yedisinde kırk tür bitkiden çay yapılır ve içilirse bütün hastalıklara iyi gelir,
b) Kırlarda koşmak, gülmek, eğlenmek gerekir. Bu gün gülen eğlenen yıl boyunca mutlu olur,
c) Sağ ayakla denize girip yedi dalgadan geçen kişi, yıl boyunca hastalanmaz, evinden bereket, bolluk eksik olmaz,
d) Göl veya deniz kıyısında kesilen kurban kabul olur,
e) Dere ile denizin birleştiği yerden seher vakti su almak ve bununla yıkanmak sevaptır. Dualar okunarak bu suyla yıkanan hastalar kesinlikle iyileşir,
f) Denize kıyısı olmayan yerlerde yedi çeşmeden veya kaynaktan alınan su da aynı etkiye sahiptir,
g) Yedi Mayıs, karalara yazı getiren Hızır ile, denizlere yazı getiren İlyas’ın bir deniz kıyısında buluştukları gün olarak bilinmektedir.
Diğer yandan bayram yerlerinde çeşitli halk oyunları oynanıyor, gençler, erkekler veya kadınlar arasında kimi yarışmalar yapılmaktadır. Bunlar şöyle sıralamak mümkündür.
a) Yağlı kazık oyunu oynanmaktadır,
b) Kadınlar karşılıklı olarak “atma türkü” diye adlandırılan ve dörtlüklerden oluşan geleneksel şiirler söyleyerek birbirlerini yenmeye çalışmaktadırlar,
c) Deve oyunu, Bakır düğme, Arap, Kalaycı, İğneci, Değirmenci, Sirkeci gibi adlar alan geleneksel halk tiyatrosu örnekleri sergilenmektedir,
d) Ordu Karşılaması, halay, horon gibi yöreye özgü geleneksel dans gösterileri,
e) Geleneksel sporlardan biri olan Yağlı Güreş,
f) Halat çekme,
g) İğneden ip geçirme,
h) Uçurtma uçurma gibi yarışmalar düzenlenmektedir.
Bir ferdi olmaktan onur duyduğum Doğu Karadeniz kültürünün en önemli özgün ritüellerinden birisi olan ‘’Mayıs Yedisi’’ şenlikleri hakkında dostlarıma bilgi sunmayı faydalı gördüm. Su Bayramı bölgemiz halkına kutlu olsun.