İKTİDAR OLMA VE İKTİDARDA KALMA HIRSI
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

İKTİDAR OLMA VE İKTİDARDA KALMA HIRSI

09 Haziran 2020 - 00:01

Faaliyetlerinin içinde siyaset olan her hareketin amacı sonuçta iktidara gelebilmektir. İktidara gelmenin çok çeşitli yolları vardır. Bunları temel olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Birincisi meşru yoldan iktidara gelmek, ikincisi ise gayrimeşru yoldan iktidara gelmektir. Meşru yoldan iktidara gelmenin şartları, halk iradesine dayalı hür ve demokratik seçimlerdir. Gayrimeşru yoldan iktidara gelmenin yolu ise ihtilal, darbe ve muhtıradır.

          Türkiye’de siyaset yoluyla yapılan iktidar savaşı, kuralı konulmamış gayrinizami harp gibi algılanmaktadır. Bu savaşta insaf, acımak, saygı ve vicdani davranışlara yer olmadığı görülmektedir. Kimse kimsenin gözünün yaşına, birikimlerine, haysiyet ve onuruna bakmadan insafsızca birbirine saldırmaktadır. Akıldışı bu hırsın sebebini anlamak mümkün değildir. Ancak iyi analiz edildiği zaman temelinde hiç de söylendiği gibi halka hizmet aşkı bulunmamaktadır.  
     
          İktidara gelmek, ülke kaynaklarının ve hazinesinin yönetimini ele geçirmektir. Bu öyle bir güçtür ki bu gücü ele geçirebilmek için tarih boyunca işlenmeyen cinayet kalmamıştır. Bu gücü elde edebilmek için kimi milliyetçiliği, kimi halkçılığı, kimi dini inançları, kimisi de silahlı gücü kullanır. Mukaddes saydığımız bazı değerler bu yolda araç, sonuçta iktidara gelebilmek amaçtır.

          Aslında iktidar olmak, muktedir olmak demektir. İktidar sahiplerinin her dönemde iktidar olabilmek için cömertçe yaptıkları vaatlere bakalım. İktidar olduklarında bu vaatlerin ne kadarı yerine getirilmiş, ne kadarı unutulmuş, ne kadarı ise bir başka bahara ertelenmiştir. Sonuçta yapılanların devede kulak misali az, yapılmayanların ise devenin gövdesi kadar olduğunu görmek mümkündür.

Bu vaatlerin neden yerine getirilemediğini incelediğimiz zaman, bunların zaten içi boş, yapılamayacak temelsiz vaatler olduğunu görürüz. Peki bu bir nevi yalan söylemek değimlidir? Elbette yalan söylemektir. Ancak yalan söylemekten kim ölmüş ki. ‘’Bizim halkımız hoşuna giden yalanları avuç dolusu içtiği halde, acı gerçekleri yudum yudum yutmaktadır.”

          İktidar sahipleri iktidarlarını, kurdukları Hükümetler vasıtası ile yürütürler. Hükümet olmak demek, hükmetmek demektir. Hükümet esasen siyaset kurumunun bir makamıdır. Bu makam Devleti yönetirken, Devletin kurumları arasındaki eşgüdümü en iyi şekilde sağlamalıdır. Aksi takdirde devletin ve Milletin sorunlarına hükmetme imkanı bulamaz.

          Cumhurbaşkanlığı Makamı ise Devletin makamıdır. Eski sistemde bunlar ayrı ayrı yürütülüyordu. Yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modelinde, parti genel başkanlığı ile Cumhurbaşkanlığı aynı kişi tarafından yürütülmektedir. Bu durum, hükumetle devletin iç içe geçmesine neden olmuştur. Hükumetler gelir geçerler, ancak devlet bakidir. Bu nedenle iki görevin tek kişi tarafından yürütülmesinin sakıncalı olduğu düşünülmektedir. Bir yılı aşkın bir süredir uygulanmakta olan yeni sistemin sakıncaları görülerek zamanla düzeltilmesi beklenmektedir.
 
          Siyaset, kelime anlamı olarak Arapça kökenli olup, seyisten gelmektedir. Bilindiği gibi seyis, at bakıcısı demektir. Seyisin görevi atları acıtmadan, incitmeden tımar ederek rahatlatmaktır. Siyaset kurumunun makamı olan hükümetler de yönettiği  halkı, acıtmadan, incitmeden, kırmadan, dökmeden yönetmelidirler. Çünkü halkın oyları ile iktidar olmuşlardır ve tekrar iktidar olabilmeleri için seçim döneminde yine halkın önüne çıkmak zorundadırlar. “Yüksek tepelere çıkarken yolda rastladıklarınıza iyi davranın, zira geri inerken aynı kişilere bir daha rastlamanız mümkündür” diye güzel bir söz vardır. Hükümet edenlerin bu hususu dikkate almaları, uzun süreli görevde kalmaları için faydalıdır diye düşünüyorum.

          Tarihin İmparatorluk dönemlerinde, yapılan savaşlar zaferle sonuçlandığında, imparator ordusunun önünde gururla geri dönermiş. Ancak imparatorun hemen arkasına belden yukarısı çıplak bir köle oturtulması bir gelenekmiş. Bu kölenin görevi, belli aralıklarla imparatorun kulağına eğilerek “çok mağrur olma haşmetlim, senden yüce Allah var” diye hatırlatmada bulunmakmış.

          Bu sebeple, iktidar sahiplerinin, bulundukları makamların sihirine kapılarak güçlerinin sınırsız olduğu yanılgısına düşmemeleri önemli görülmektedir. Hür ve demokratik seçimler, halkın iktidar sahiplerine önemli hatırlatmaları yapabileceği önemli günler olarak değerlendirilmelidir.
 
 

Bu yazı 1409 defa okunmuştur .