İKİNCİ TUR SEÇİME GİDERKEN

Mehmet Topçuoğlu

İçte teröre, dışta emperyalistlerin yeni sömürgeci yaklaşımlarına karşı mücadelede beklenen güvence verilemediği gibi iktidarın desteklediği savunma sanayi alanında yapılan çalışmalardan (SIHA,İHA ,TOGG VE ÇIKARMA GEMİSI) değersizleştirilerek söz edilmesi ve bu bağlamda ulusal güvenliğin ciddiye alınmadığı algısı karşı ittifakın kışkırtmalarıyla güvensizlik yarattığı için SEÇMENİ korktuklarına sığınmaya yöneltmiştir.
SEÇMEN ekonomik vaatleri oldukça tercih edilebilir bulduğu halde yabancı sermayenin(300 milyar dolar) , teknolojik yatırımların(SNC) gelecek olmasının emperyalizme teslimiyet anlamına geleceğini düşünüp, ulusal bağımsızlığın tehlikeye girmesinden kaygı duymuştur.
HADEP'in MİLLET İTTİFAKINI destekleme tercihinin, İTTIFAK ORTAKLIĞI gibi anlatılması ve anlaşılması TERÖR ENDİŞESİNİ öne çıkarmış, arkasından da istikrarsızlık ve kaos yaşanacağı KORKUSU olumlu vaatleri perdelemiştir.
Sanki parlamenter sistemdeymişiz gibi algılanmış, hükümet kurup, hükümet yıkacağı sanılmaktadır. 
Millet ittifakı ve KILIÇDAROĞLU seçilirse Apo'yu hapisten çıkaracak iftirasına seçmen inandırılmıştır. 
Neticede Kurtuluş Savaşı yaşamış bir millet, iktidarın spekülatif korku politikasının eşliğinde MİLLETİN BAĞIMSIZLIĞININ, VATANIN BÜTÜNLÜĞÜNÜN tehlikeye düşeceği algısına aldanınca ekonomik vaatleri görmezden gelmiştir.
Tarikatların devletle organik bağının koparılacağı, laikliğin hakim kılınacağı, karşı ittifak tarafından diyanetin kapatılacağı şeklinde ifade edilmiştir.
Partili diyanet işleri başkanına yapılan eleştiriler, DİYANETE karşı bir tutum olarak algılanmıştır.

Sonuç olarak belirtilen konularda algı yanılmalarının önüne geçilecek netlikte siyasi ikna sağlanıp, GÜVEN verilememiştir.
MİLLET İTTİFAKİ seçimi yardımcı kuvvet olarak kadroda bulunan belediye başkanlarına bırakmış, AKSENER ve KILIÇDAROĞLU da onlara atıfta bulunarak konuşmalar yapınca onların gölgesinde kaldılar. Bu görüntü halkta liderlik aciziyeti olarak değerlendirilmiştir.

ŞIMDİ NE YAPMALI:
Emperyalist ülkelerle siyasi, ekonomik, teknolojik ve askeri alanda kurulacak ilişkilerin, milletin bağımsızlığı ve ülkenin bütünlüğüne halel getirmeyecek şekilde sürdürüleceği net olarak ifade edilmelidir.
HADEP desteğinin iyi anlatılamaması ve bu sistemde kaos çıkarmasının mümkün olamayacağı açık olarak belirtilmelidir.
Siyasetin okula, kışlaya ve camiye bulaştırılmayacağı ifade edilerek kurumların değil, kurumları siyasallaştıranlardan hesap sorulacağı vurgulanmalıdır.
Söylemler ve mesajlar Sayın DEMİREL'in ifadesi gibi sade ve anlaşılır olmalıdır.
Demokrasiyi istiyormusunuz?
DÜŞÜN PEŞİME.
"Hak, hukuk, adalet istiyormusunuz?"
DÜŞÜN PEŞİME.
"Depremde yıkılan evlerinizin bedava yapılmasını istiyormusunuz?
DÜŞÜN PEŞİME.
Çalınan alın terinizin ve geleceğinizin hesabını sormak iştiyormusunuz?
DÜŞÜN PEŞİME.
Göçmen cennetini, kendi cennetinize çevirmek istyormusunuz ?
DÜŞÜN PEŞİME. 
Açlık ve yoksulluktan kurtulmak istiyormusunuz?
DÜŞÜN PEŞİME.
Çağdaş bir yaşam sürdürecek ücret istiyormusunuz?
DÜŞÜN PEŞİME.
Seçilen vekiller, belediye başkanları, ittifak ortakları ön çalışmalar ve ziyaretler yapıp halkı mitinge hazırlamalı KILIÇDAROĞLU tek başına konuşmalıdır.
Kimsenin gölgesinde kalmamalı. Sandığa gitmeyen seçmenler tespit edilip, oy kullanmaları sağlanmalı.
İl, ilçe yönetiminin oluşturacağı ekipler sosyal ilişkilerini de dikkate alarak, karşı ittifaka oy vermiş seçmenleri kapı kapı gezerek millet ittifakına oy vermesi için ikna çalışması yapmalıdır.
Seçim güvenliğine, yaşanan tecrübe ve teknolojik gelişmeler ışığında azami hassasiyet gösterilmelidir.
sonuç ilan edilince çaldılar, çırptılar, hile yaptılar demek "hakem golümüzü vermedi" demek gibi komik kalıyor.
Meclis çoğunluğunun olmaması, cumhurbaşkanının elini kolunu bağlamaya yetmeyeceği anlatılmalıdır.
Kazanmak için çalışmayanlar, kaybetmenin faturasını ödeyecektir.