İlk kural;
"Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler." Hiç kimse kendisinin üstün zekalı olduğunu sanmasın. Sonuçta her insan çevresinde yaşayan yedi kişinin zeka ortalaması kadar zekidir. Üstün zekalı insanlar arasında yaşamak zeka seviyesini olumlu olarak etkilerken, düşük zekalı insanlar arasında yaşamak ise zeka seviyesine olumsuz olarak yansımaktadır.
İkinci kural;
"Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay mükemmeldir." Yaşanmış bir olay geride kalmıştır. Filmi geriye sararak yaşanmış olayları değiştirebilme imkanı yoktur.
Üçüncü kural;
"İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır." İnsanın olması için hazır olmadığı hiçbir olayın başlaması mümkün değildir. İçimizdeki gelişmeler, olmamız gereken durumları başlatmaktadır.
Dördüncü kural;
"Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. "Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir." Yaşadığımız olayları geriye doğru müdahale ederek değiştirme şansımız yoktur. Ancak yaşananlardan ders alarak, geleceği planlamak mümkündür.
Sonuç olarak;
Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil. Hakkıyla yaşayamadığın her gün bir kayıptır.
Hayat ileriye doğru yaşanıyor, geriye doğru anlaşılıyor. Geçmişin tecrübelerinden ders almayanların, gelecek yaşamlarına sağlıklı yön vermeleri mümkün değildir.