HAYVANCILIKTA VİRAL VE BAKTERİYEL HASTALIKLAR
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

HAYVANCILIKTA VİRAL VE BAKTERİYEL HASTALIKLAR

13 Temmuz 2020 - 00:01

Denetim görevimin 20 yılı TİGEM’de hayvancılık işletmelerini denetlemekle geçti. Hayvancılıkta, sürü işletmeciliğini tehdit eden en önemli faktörler, hayvan hastalıklarıdır. Bu hastalıkları virüs kökenli (viral), bakteri kökenli (bakteriyel) olmak üzere sınıflandırmak mümkündür.

 

Sebebi bakteri olan hastalıkları antibiyotik kullanarak tedavi etmek mümkündür. Ancak sebebi virüs olan hastalıkları tedavi etmek için ilaç bulunmamaktadır. Yapılan en önemli işlem hastalık gelmeden varsa aşı uygulaması yaparak bağışıklık oluşturmaktır.

 

Hayvancılıkta hastalığın tedavisi oldukça maliyetli bir işlemdir. Ekonomik işletmecilikte önemli olan, hastalık gelmeden koruyucu veterinerlik hizmetlerinin eksiksiz uygulanmasıdır. Bunlar, aşıların zamanında yapılması, dışarıdan hastalık bulaşmaması için izolasyon mesafesinin iyi ayarlanması, sürüye dışardan hayvan dahil edilmemesi, dışarıdan gelen insanların işletmeye girişlerinde tek kullanımlık giysiler, galoş, bone ve maske giymesi ve takmasıdır.

 

İşletme hayvancılığında sürüyü tehdit eden en önemli hastalıklar, tüberküloz, burusella, mastitis, corona, başta şap olmak üzere çeşitli ağız ve ayak hastalıklarıdır. Şimdi bu hastalıklar arasından Corona viral hastalığını örnek olarak seçelim. Hayvanlardaki etkileri değişiktir. Tavuklarda akciğer enfeksiyonuna yol açtığı için adeta kırım oluşturmaktadır.

 

Sığırlarda başta halsizlik, solunum yetersizliği, iştahsızlık ve ishal olarak kendisini gösterir. Buzağılarda en önemli belirtisi sarı ishaldir. Bazen aşının antikor oluşturmasına zaman kalmadan buzağı Corona virüsüne yakalanmışsa buzağıya bağışıklığını desteklemesi için ağız sütü verilir. Ağız sütü verilmeyen buzağılarda Corona virüsü daha fazla ölüme sebep olmaktadır.

 

Hayvan yetiştiriciliğinde Corona gibi virüs kökenli bir hastalık görüldüğünde ilk uygulanacak tedbir, virusun görüldüğü ahıra veya köylü şartlarında ise hastalık lokasyonuna Kordon uygulanmasıdır. Kordon uygulanan sahaya giriş ve çıkışlar yasaklanır. Sonra testler yapılarak pozitif olan hastalar karantinaya alınarak izole edilir. Şüpheliler de ayrı bir revire alınarak kontrol altında tutulur. Bundan sonraki aşamada virüs her hayvanı enfekte edeceğinden sürü bağışıklığının oluşması beklenir.

 

Hastalığın kordon altına alınan alanda söndürülmesi temel prensiptir. Genellikle başarılı olmaktadır. Corona virüsü o yıllarda zoonotik, yani hayvandan insana geçen bir hastalık olmadığı için çalışanlar tedbirli olmakla birlikte endişe taşımazlardı.

 

Corona virüs mutasyona uğrayarak, önce Sars, son zamanlarda da CoVid-19 virüsü olarak hayvandan insana geçerek, insan hayatını tehdit etmeye başladı. Böylece Corona virüsü de zoonotik hastalıklar arasına girmiş oldu. Hayvanlarda ve insanlarda hastalık ayrı olsa da, hastalığın söndürülmesi için sistem aynıdır.

 

Yapılacak ilk iş, hastalığın tehdit algısı alındıktan sonra ülkeye giriş ve çıkışlar kontrol altına alınarak, ilk vakanın görüldüğü lokasyon kordon altına alınmalıdır. Çin Wuhan Kentini kordon altına almıştır. Kordon altına alınan alana giriş ve çıkışlar şartsız yasaklanmalıdır. Bu alanda oldukça fazla test yapılarak pozitif netice veren hastalar tedavi altına, şüpheliler ise karantinaya alınmalıdır. Kordon uygulanan alanında sokağa çıkma yasağı ve sosyal izolasyon mesafesi uygulanarak, salgının yayılması önlenmelidir.

 

Virusun açık alanda kendiliğinden üreme şansı yoktur. Üremesi için, ağız, göz veya burun mukozasından insan hücresine girip, orada kopyalanarak çoğaldıktan sonra, hücrenin patlamasıyla yayılmaktadır. Demek ki insan hücresine alınmadan üreyemiyor ve yayılamıyor. İşte sokağa çıkmamanın en temel sebebi budur. Virus almazsak virüs üretmemiş oluruz.

 

Kordon alanında virusun eredikasyonu, yani yok edilmesi sağlandıktan sonra, tekrar dış aleme açılmasına izin verilmelidir. Çin Wuhan’da bunu yapmıştır. Çok başarılı bir Kordon uygulaması ve eredikasyon çalışması yapılmıştır. Okullarda ders olarak ‘’Çin Modeli’’ okutulmalıdır.
Türkiye’de sözün bittiği yerdeyiz. Virus geldi ve biz gerçekle yüzleşiyoruz. Bu dönemde uygulamalar hakkında söz etmek anlamsızdır. Sizler doğruyu yanlışı yukarıda yazılan temel doğruları okuyarak bulabilirsiniz. Bundan daha ötesini yazmak bize şifa olmaz.

 

Sonuç olarak özellikle, benimde içinde bulunduğum 65 yaşın üstündeki 7,5 milyon yurttaşımdan ve onların yakınlarından samimi isteğim şudur. Aman kendinizi iyi koruyun. Biz korumaya çalışıyoruz. Bu uygulamanın sonucu toplumsal bağışıklığın oluşmasını beklemeye doğru gitmektedir. Yıllarını bu işleri denetleyerek geçirmiş bir uzman olarak ben bunu görüyorum. Bunu becerebilirsek kayıplarımızı en az seviyede tutmamız mümkündür.

 

Ne acıdır ki zihinlerin arkasındaki okuduğumuz gerçekleri yazabilme şansımız yoktur. Bu virusun müsebbipleri soykırımcı katillerdir. Temeli kirli ekonomik çıkarlara dayanmaktadır. Bizim bu gün anlayıp da yazamadıklarımızı tarih bir gün mutlaka yazacaktır.

 

Bu yazı 968 defa okunmuştur .