HARDALI YEDİRİRLER VE YALATIRLAR
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

HARDALI YEDİRİRLER VE YALATIRLAR

17 Ocak 2022 - 10:46


 
 
Necdet Topçuoğlu
 
 
Büyük Devletlerin ne ebedi dostlukları, ne de ebedi düşmanlıkları olur. Onların sadece menfaatleri vardır. Menfaatleri uğruna göze alamayacakları cinayet yoktur. Kurdukları akıl dolu sistemlerle, aklını kullanmayan tüm insanları köle gibi kullanmaktadırlar. Dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi olarak ABD görülse bile, arka planda İngilizlerin derin siyaseti bulunmaktadır. Bu nedenle İngilizlerin kurnazlıkları kıssalara konu olmaktadır.
 
 
Ders çıkarılması gereken kıssalardan birisi şöyle anlatılmıştır. Bir Alman, bir İtalyan, bir Fransız ve bir İngiliz aralarında köpeğe hardal yedirmek konusunda iddiaya tutuşmuşlardır. Herkes kendi marifetlerini ortaya koymak için bütün gayretlerini göstermeye çalışmaktadırlar.
 
 
Alman önceliği almış, hardalı topak yapmış ve köpeğin ensesinden tutarak zorla ağzına tıkmış, hayvanın ağzı yandığı için hardalı yememiş ve çıkarmıştır.
İtalyan, ''öyle olmaz'' demiş ve hardalı makarna şeklinde ufak parçalar halinde bölerek, köpeğe yedirmeğe çalışmışsa da, hayvanın ağzı yandığı için, onun da başaramadığı görülmüştür.
 
 
Sıra Fransız’a gelmiş o da, konuya kendi açısından yaklaşarak, hardalı önce sulandırıp, sos olarak köpeğe yedirmek için uğraşmış, bu uygulamadan da sonuç alınamamıştır.
 
Sıra İngiliz’e geldiğinde, İngiliz, önce köpeği okşayarak yanına çekmiş, sırtını sıvazlamış, sonra, hardalı topak yaparak hayvanın poposuna yapıştırmıştır.
 
 
Köpek kıçı yandıkça başlar hardalı, yani kıçını yalamaya, canı yandıkça yalar, yaladıkça canı yanar. Aynen cola gibi, hani yandıkça içiyorsun, içtikçe yanıyorsunuz ya işte öyle bir durum. Sonuçta yalaya yalaya köpek hardalı bitirmiştir.
 
 
Derinliği olan ülkeler, hedef ülkeleri istedikleri çizgide tutabilmek için onlara hardalı öyle yedirirler ki, o ülkeler neyi yediklerinin(?) farkına vardıklarında iş işten çoktan geçmiş olmaktadır! Özellikle İngiliz’lerin okşamalarına, iltifatlarına ve törenlerle verdikleri nişanlara aldanmamak gerekir.
 
Kısacası, eğer akıllı olunmazsa hem hardalı yedirirler hem de kendi kıçını yalatırlar. Diğer yandan dönüşü olmayan yola sokarlar! Kiminle dans edildiğine dikkat edilmelidir. Ayı ile dansa kalkanlar, ayı oturmadan dansı bırakamazlar. Bu ülkeler her şeyi bir sisteme bağlamışlardır. Hiçbir işlerini tesadüflere bırakmazlar. Daha başlangıçta sonucun ne olacağını bilmektedirler.
 
 
ABD’nin eski Dışişleri Bakanlarından Yahudi kökenli Hanry Kissinger, ABD’nin güçlü olmasını şu şekilde ifade etmektedir. ‘’Biz ABD olarak kendi içimizdeki hainleri yok ederiz. Ancak hedef ülkelerdeki hainleri korur, onları ülkelerinin can alıcı mevkilerine getiririz. Bir ülkeyi çökertmenin en iyi yolu budur’’ demiştir. Bazı akıl fakirlerinin üst akıl diye ifade ettikleri, dünyayı yöneten derin güçler, hedef ülkeleri yönetime getirdikleri işbirlikçileri eliyle çökertmektedirler.
 
 
İşte bu nedenle Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, Milletime en önemli tavsiyem şudur!! ‘’Milletim ülkeyi yönetmek üzere görev verdiği insanların geçmişini çok iyi incelemelidir. Aksi takdirde emperyal güçler içeriden buldukları işbirlikçiler eliyle her türlü yıkımı gerçekleştirebilir.’’ Diye tarihi bir uyarıda bulunmuştur.
 
 
Cumhuriyetimize ve değerlerimize sahip çıkmalıyız. Yoksa hardalı yedirmekle kalmazlar, yalatırlar anlıyoruz değil mi? Oyun kuramayan ülkeler, başkalarının kurdukları oyunda ancak figüran olurlar. Kararların alındığı masalarda yer alamayanlar, başkalarının kurduğu masadaki tabakta ancak meze olurlar. İşte bizi yönetecekleri seçerken geçmişlerine, kişiliklerine ve liyakatlerine dikkat etmek zorundayız.
 

 
 
 

Bu yazı 619 defa okunmuştur .