Bir Bektaşi babası yağmurlu bir günde yol üzerindeki bir hana gelmiş.
Hancıya: "Kalacak yerin var mı hancı?" diye sormuş.
Hancı da: "Yok" demiş.
Bektaşi babası: "Bu yağmurda gece gece ben nereye gideyim hancı ne olur yardım et" diye ricada bulunmuş.
Hancı: "Büyükçe bir oda var ama orda üç hacı kalıyor. Bir soralım belki razı olurlar. Razı olurlarsa onlarla birlikte kalırsın" demiş.
Sormuşlar, hacılar da kabul etmiş.
Akşam yemekler yendikten sonra hancı sofraya bir tepsi baklava getirmiş.
Bektaşi hemen baklavaya uzanmış, baklava tepsisini çekmişler.
"Yatalım, gece kim hayırlı bir rüya görürse baklavayı o yesin." demişler.
Sabah kalkmışlar
Birinci hacı:
"Ben rüyamda Kabe'ye gittim hacı oldum kutsal yerleri gördüm dualar ettim, en hayırlı rüyayı ben gördüm" demiş.
İkinci hacı: "Ben rüyamda gökyüzüne çıktım, meleklerle namaz kıldım sonra melekler beni yeryüzüne indirdiler. En hayırlı rüya benim" demiş.
Üçüncü hacı: "Ben rüyamda arş-ı alâya çıktım. Beraber namazlar kıldık dualar ettik. En hayırlı rüya benimki" demiş.
Bektaşiye dönüp "Sen ne gördün?" demişler.
Bektaşi şöyle demiş:
"Gece uyandım, baktım siz yoksunuz. Gittiniz diye baklavayı ben yiyip yattım."