GERÇEK NORMALİMİZE DÖNMEK
Reklam
Necdet TOPÇUOĞLU

Necdet TOPÇUOĞLU

ŞİMAL YILDIZI

GERÇEK NORMALİMİZE DÖNMEK

07 Mayıs 2020 - 01:03

Ankara'da geçtiğimiz yıl bir yaz akşamıydı. Her zaman olduğu gibi akşam yürüyüşüne çıkmıştım. Devamlı Dikmen Vadisi'ne yürüyüş yapmaya giderken, fikir değiştirip, Bahçelievler yedinci caddeye gitmeye karar vermiştim.
 
O gün ruh halim çok iyi değildi. Çünkü toplamda 28 şehidimizin olduğunu haberlerde duymuştum. Yolda giderken, bu kör savaşın sonu ne olacak diye hep kafam meşguldü.
 
Hayatının baharında vatan uğruna şehit olan bu yavrular, bizim çocuklarımızdı. Ancak etrafta buna alışmış, hiç umurunda olmayan insanların olduğunu görmek üzücüydü.
 
Yürüyüşümü yedinci caddenin sonuna kadar sürdürdüm. Cadde ana baba günüydü. Kafeler tıklım, tıklım dolu, dışarıda yer bulmak için sıra bekleyen insan kuyrukları vardı. Müzikler sonuna kadar açılmış, sanki karnaval var gibiydi.
 
Geri dönerken, üzüntüm daha çok arttı ve moralim iyice bozuldu. Bu vatanın uğruna 28 yiğit şehit olmuş kimsenin umurunda bile değildi. Hatta birçoğunun haberi bile yoktu. Karamsarlığa kapıldım. Milli değerlerimizin erozyona uğradığını düşündüm. Uzun zaman bunun etkisinden kurtulamadım.
 
Bu gün, her zaman kalp ilaçlarımı aldığım, dördüncü caddede eczanesi olan bir arkadaşımı aradım. Kullandığım bir ilaç ile ilgili olarak bilgi aldım. Bana biraz der yandı. Eczanenin açık olduğunu, çok sıkıntılarının olduğunu anlattı. Sokaklarda kimse var mı diye sordum. Yok abi ne gezer, sokaklar da in, cin top oynuyor dedi.
 
Aklıma o yürüyüş yaptığım gün çektiğim üzüntüler geldi. 28 şehidimizin olduğu gün karnaval yerine benzeyen yedinci caddenin bom boş olduğunu öğrendim. Düşündüm ki hey covid-19, sen nelere kadirsin. İşte böyle değerlerini unutan bizleri kendimize getiriyorsun diye düşündüm.
 
Şimdi bazı arkadaşlarım merak ediyor. Acaba normale ne zaman döneriz diye. İnanın biz normali zaten kaybetmiştik. Bizi normale döndürecek bir afet gerekiyordu. İnşallah bu günlerden ders alarak, değerlerimize sahip olduğumuz gerçek normalimize döneriz.
 
Her konuda çılgınca bir tüketimin olduğu, kimsenin bir başkasının hakkına saygı duymadığı, bencilliğin alıp başını gittiği, adaletsizliğin uyanıklık sayıldığı günler zaten bizim normalimiz değildi. İnşallah bir daha o günlere dönmeyiz.
 
Şimdi alınan kararlara bakıyorum, kademeli olarak normal hayata dönülmesine çalışılıyor. Bir salgın sebebiyle bütün ülke ekonomik olarak tükenişe terk edilemez. Alınan tedbirler çerçevesinde, başta tarım olmak üzere bütün sektörlerde üretim sürdürülmelidir. Ben de şahsen risk grubundayım. Bencil davranarak, ölüm korkusu ile bütün ülkenin açlık ve kıtlık tehlikesi ile karşı karşıya kalmasını istemem.
 
Halen sorunun başında bulunuyoruz. Birkaç ay sonra sorun daha da derinleşip, insanlar açlık tehlikesi ile karşı karşıya kaldığında, kimse sen ölme, yerine ben öleyim demez. Herkes kendi can derdine düşer. Zaten şu anda bile ölümlerin bir duygusallığı kalmadı. Cenazelere gidemez olduk. Ramazan ayı olmasına rağmen buruk bir ibadet ayının idrak edildiğini görüyoruz. Daha ne kadar süreceği de bilinmemektedir.
 
Bir musibet bin nasihatten iyidir derler. Umarım ders almış olarak, ihtiyacı kadar tüketen, başkalarının hakkına saygı duyan, ahlaklı olmayı fazilet olarak gören, ulusal değerlerine sahip çıkan, kimseyi ötekileştirmeden huzur ve barış içinde kardeşçe yaşamayı, yaşam biçimi olarak benimseyen, kadın cinayetlerinin son bulduğu, çocuk tacizcilerinin hiç olmadığı, herkesin birbirinin fikrine saygılı olduğu gerçek normalimize inşallah döneriz. Huzur ve sağlık dolu günler dilerim.
 
 
 

Bu yazı 980 defa okunmuştur .