Necdet Topçuoğlu
Geçtiğimiz Sonbahar Mevsiminde geçirmiş olduğum bir kaza sonucunda, sağ bacağımda aşil tendonum koptu. Kopan tendon Ordu Özel Umut Hastanesi ortopedi servisinde cerrahi müdahale ile dikilerek alçıya alındı. Bacağım 3 ay alçıda kaldı. Benim için hayatımın en zor günleriydi. Alçı alındıktan sonra 15 gün fizik tedavi devam etti. Yaklaşık 1,5 yıl geçmesine rağmen tam olarak düzeldiğini söylemek mümkün değildir.
Birçok insanın basit bir kaza sandığı aşil tendonu kopması, aslında kırıktan daha beter, nekahat dönemi uzun süren bir hastalıktır. Genellikle sporcu kazası olarak bilinmektedir. Ancak beklenmedik bir şekilde geçirdiğim kazadan sonra merakla aşil tendonu konusunda kaynakları okumaya başladım. Yürümemizin bağlı olduğu bu kas grubu hakkında ilginç bir hikayeye rastladım. Bu ilginç hikayeyi dostlarımla paylaşmak istedim.
Efsaneye göre Su Tanrıçası, Thetis ile Zeus birlikte olmak istemişler. Ancak bir kehanet bu isteklerini olumsuz etkilemiştir. Kehanete göre, Thetis'ten doğacak çocuğun babasından daha güçlü olacağı öngörülmüştür. Bunu öğrenen Tanrılar Thetis'le evlenmek istememişlerdir. Su Tanrıçası, ölümlü olan Phatya Kralı Peleus ile evlendirilmiştir. Bir Tanrıçayla bir faninin evliliğinden, yarı-tanrı olan Aşil dünyaya gelmiştir.
Aşil'in annesi Thetis, oğluna ölümsüzlük kazandırmak için, onu ölümsüzlük nehri Styx'de yıkamıştır. Ancak Thetis'in elini bu nehre sokması yasaktır. Thetis, elleriyle Aşil'in topuklarından tuttuğu için, Aşil'in topukları yıkanmamıştır. Aşil bu sayede topuklarının dışında ölümsüzlük kazanmıştır. Aşil büyüdüğünde dünyanın en büyük savaşçısı olmuştur. Efsaneye göre, Truva Kralı’nın oğlu Paris, Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen'i görür ve aşık olur. Helen de Paris'in aşkına karşılık verir ve birlikte Truva'ya kaçarlar.
Akhalar denilen Yunan şehir devletleri güçlerini birleştirip, yapılan küstahlığa haddini bildirmek ve kaçırılan Helen'i geri almak için bir ordu kurup, Truva kapılarına dayanmışlardır. Aşil de, öleceği kehanetine rağmen Truva Savaşı'na katılmıştır. Savaş da topladıkları ganimetler paylaşılırken büyük bir kavga çıkmıştır. Büyük savaşçı yarı-tanrı Aşil ile Akha ordularının komutanı Agamemnon, esir kızlardan birisi için birbirine girmişlerdir. Agamemnon, kızı Aşil’in elinden almıştır. Bunu içine sindiremeyen Aşil savaştan çekilerek çadırına kapanmıştır. Tanrıça olan annesi Thetis’den tek bir şey istemiştir: "Ben savaşmadığım sürece Akhalar zafer kazanamasın!"
Bundan sonra, Akhalar ile Truvalılar arasında sayısız muharebeler olur. Aşil hiç birinde yer almamıştır. Bir türlü yenişemezler. Üstünlük bir Truvalılara, bir Akhalara geçer. Savaş 10 yıl devam eder. Akhalar, Aşil savaşa dönmezse hiçbir şey elde edemeyeceklerini anlamışlardır. Aşil’i ikna etmesi için kuzeni aynı zamanda can yoldaşı Patroklos’u elçi olarak göndermişlerdir. Patroklos arkadaşına yalvarır yakarır ama ikna edemez. Sen gelmesen bile ben savaşacağım diyerek ayrılır. Karşısına Truva Kralı'nın büyük oğlu Hektor çıkar ve Aşil’in kuzeni Patroklos'u öldürür.
Kara haber ulaştığında, Aşil öfkeden deliye döner "Hektor’a Patroklos’u öldürmenin cezasını ödetmezsem, yaşamak bana haram olsun diye yemin eder.’’ Aşil, böylece savaşa geri dönmüş olur. Azgın bir canavar gibi düşmana saldırır. Bir sürü Truvalı askeri katleder, Truvalılar korku ve dehşetle kaçıp kentlerine sığınırlar. Surların önünde sadece Hektor kalır. Aşil’in karşısına çıkar ve teke tek vuruşurlar. Aşil tanrıların da yardımıyla Hektor’u öldürmeyi başarır.
Aşil'in öfkesi bir türlü dinmek bilmez. Hektor'un cesedini arabasının arkasında sürükleyerek Truva surlarınnın etrafını yedi kez dolaştırır. Hektor’un babası Truva Kralı, Aşil'e cesedi vermesi için yalvarır. Yüreği yumuşayan Aşil, Hektor'un cesedini kendi elleriyle yıkayarak babasına teslim eder. Bir kahramanın şanına yaraşır bir cenaze töreni düzenlenerek defnedilir.
Ancak, savaş daha bitmemiştir. İntikamını alan Aşil, savaşın çıkmasına sebep olan, Helen'i kaçıran Paris’in attığı zehirli bir okla topuğundan vurulur. Tek zayıf noktasından aldığı yara, onun ölümüne sebep olmuştur. Aşil'in okla vurulduğu bölge baldırda bulunan kasların topuğa bağlandığı yerdir. Bu kas grubu vücudun en güçlü tendonudur. Uzmanlara göre 500 Kg’lık gerilmelere bile dayanıklı olduğu söylenmektedir. Bu güçlü Tendona efsaneden esinlenilerek ‘’Aşil tendonu’’ adı verilmiştir.
İnsan vücudunun her organı, yüklendikleri fonksiyonlara göre farklı değerlere sahiptir. Ancak kaza geçiren organ en değerlisiymiş gibi hissedilmektedir. İnsan vücudu yaradılış olarak müthiş bir sistemdir. Her organ sistemin sağlıklı çalışması için önemlidir. Bütün organlarımızın değerini bilmeli ve onları korumak için çok dikkatli olmalıyız.