Necdet Topçuoğlu
Hayatımızda dostlarımızın çok önemli bir yeri vardır. Dokuzuncu Cumhurbaşkanımız Rahmetli Süleyman Demirel, bir dostunuz varsa Vekil, iki dostunuz varsa Başvekil olursunuz derdi. İnsan ancak dostları kadar büyür, dostları kadar gelişir. İnsanın çapı, dostlarının çapı kadardır. Bir insanla dost olmak demek, geleceğinizi o insana emanet etmek demektir.
Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diye bir söz vardır. Çünkü insanlar, dostlarının yaşamından etkilenirler. Kötülük de iyilik de bulaşıcıdır. Kişinin dostu aklının kılavuzudur. Herkes kendi ayarına ve aklına uygun dost edinmektedir. Toplum içinde kişiler ve aileler kendi sosyal yapılarına göre dost seçmektedirler. Mesela onlar bizim aile dostlarımızdır demek güzel, ama kolay değildir. Bunu diyebilmek için ailelerin birbirini birçok testten geçirmiş olmaları gerekmektedir.
Bu konuda doğa bizim için güzel bir örnektir. Doğada her kuş kendi cinsiyle birlikte uçar. Kartalların kargalarla birlikte uçtuğunu görmemiz mümkün değildir. Leylekler, serçeler, güvercinler hep birlikte yaşarlar ve birlikte uçarlar. Aslanların, kaplanlarla birlikte sürü oluşturdukları görülmemiştir. Canlılar arasındaki yakınlaşmanın temelinde aynı cinsten olmanın önemli olması kadar, hormonal etkileşimin de önemli bir yeri bulunmaktadır. İnsanlar bunu elektrik almak olarak ifade etmektedirler.
Dost seçmek çok önemlidir. Sadece duygusal bağlarla dost seçmek doğru değildir. İnsanlar, hayallerini, umutlarını, hedeflerini gerçekleştirmesine destek veren, kendisini yüreklendiren, omuz veren, aynı değerlere sahip olan insanlarla dost olmalıdırlar. Akıllı insan, kime akıl danışacağını bilen insandır. Bu sebeple akıl danışılabilecek insanlarla dost olunmalıdır. İnsanın hayatında, mutlaka kendisine öğüt veren, ya da öğüt vereceği gerçek dostları olmalıdır. Çünkü gerçek dostlar, insanın hayat sigortasıdır. Nasıl bir insan olmak istiyorsanız, öyle insanlarla dost olmanın büyük önemi vardır. Hayat, yanlış insanlara zaman harcayacak kadar basit ve uzun değildir.
Dikkat edin! Bir kişi ilişkilerinde, hep sosyal statüsüne sığınıyorsa, karakter eksikliği yaşıyor demektir. Yüreği temiz insanlarla dost olmak çok önemlidir. Dostlarınızın fikirleri kirliyse, sizin kalbiniz ve fikirleriniz ne kadar temiz olursa olsun, er ya da geç sizin de kalbiniz ve fikirleriniz kirlenecektir. Duygular gibi, değerler ve inançlar da kişiden kişiye bulaşmaktadır. Doğru yolu yanlış insanlarla yürüyenler, sonunda yollarını da doğrularını da kaybederler. Bir dostta, neyi aradığını bilmeyenlerin, kiminle dost olduklarının çok fazla bir önemi yoktur.
Dostlukta vefa asil ruhlu insanlarda bulunan bir özelliktir. Sosyolojik gözlemlerimiz bize toplumda dürüst ve vefalı insanların hep aldatılıp, istismar edildiklerini göstermektedir. Mesele sonunda dönüp dolaşıp, yapmasaydınız noktasına gelmektedir. Bu nedenle dost seçerken aceleci ve peşin yargılardan uzak durmak gerekir. İşte ince eleyip sık dokumak sözü buradan kaynaklanmaktadır. Kendisine yapılan bir iyilik karşısında, teşekkür etmeyen ve kendisinin yaptığı hatadan dolayı, özür dilemeyen insanlardan uzak durmak gerekir. Çünkü teşekkür etmemek ve hatalarından dolayı özür dilememek, iflah olmaz bir kibrin göstergesidir.
Gülü seven dikenine katlanır sözünün doğruluğuna inanmıyorum. Asla dikene ve güle de aynı değeri vermemek gerekir. Minnet ile gül koklayanın dikeni eline batar. Dikeni ve gülü birbirinden ayırt etmeyi bilmek gerekir. Ayağa kalktığımızda değil, düşerken yanımızda olan, başımız derde girdiğinde karlı bir gecede, gece yarısı uyandırabileceğimiz insanlardan dost edinmeliyiz. Bazı insanlarla bir arada bulunmaktan mutluluk duymak bizi aldatmamalıdır. Önemli olan iç huzuru duyabilmektir. İç huzuru demek, gerçek dostla sahte dostu birbirinden ayırabileceğimiz en sağlam duygu demektir. Çünkü iç huzursuzluğu duyguların sigortasıdır. Bu sigortayı attıran insanlardan uzak durulmalıdır.
Hayatımızda dostlarımızı seçerken keşkelere yer bırakmamalıyız. Arkadaş vardır kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır. Bazıları da vardır ki, kişiyi ölümün eşiğine ter keder. Ulu bilge Şems-i Tebrizi “Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder’’ demiştir. Güvenimize layık olmayanın, sevgimize de layık olmadığı unutulmamalıdır. Güven, sevgiden önce gelmektedir. Güvenmeden sevmek, dost olmak, kısa sürelidir. Güvenerek sevmek, dost olmak ise ömürlüktür. Bir insana güvenmek için, o insanın gerçek değerlerini bilmek gerekir. Çünkü insanların, bir sahte değeri, bir de gerçek değeri vardır.
Hiç kimse ayranım ekşidir demez. Sorulduğunda herkes cömert ve dürüsttür, adildir, anlayışlıdır, yardımseverdir. Ancak ayinesi iştir kişinin söze bakılmamalıdır. İnsanın gerçek değerlerini sözleri değil, davranışları göstermektedir. Çaplı dostlarla birlikte olmak, insanı çoğaltır, artırır, geliştirir ve yeni ufuklar açar. Çapsız insanlarla birlikte olmak ise, insanı zihinsel olarak çoraklaştırır, ufkunu daraltır. Bu nedenle bizi soylu ve onurlu duygu ve düşüncelerle tanıştıracak, çaplı dostlar arayıp bulmalıyız.
Bizi ihtiyacı kadar seven insanların dostluğundan sakınmalıyız. Çünkü onların ihtiyaçları bitince, egolarını tatmin edince; sevgileri de, dostlukları da biter. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen karakter yoksunları işte bunlardır. Nasıl bir insan olmak istiyorsak, o kalitede ve özellikte insanla dost olmalıyız. Arifle oturan arif, cahille oturan cahil kalkar. Dostlarımız bizim aynamızdır.
(22, Haziran, 2023-Ankara)
YORUMLAR