Necdet Topçuoğlu
Şeker, İran, İngilizler ve "Mollalar", bunları birlikte inceleyelim. Gelişmiş ülkeler, sömürdükleri ülkeler de çok ses istemezler. Onlar, daha az insanla muhatap olup, daha masrafsız ve daha sorunsuz iş çıkarmayı tercih ederler.Bunun adı, tek adam rejimi, tek adamla oligarşi ya da din kisvesine soktukları taşeronları dindar görünümlü sahtekârlar vasıtasıyla yaparlar.
Buna rahmetli Prof. Dr. Y. Nuri Öztürk’ün bir tespitiyle örnek vermek mümkündür.
“Eskiden İran’da çaya tatlandırıcı olarak hurma ve üzüm katılıyordu. Bu nedenle İngilizler, İran’a şeker satmaya kalktıklarında bunu başaramadılar.
Sonra İranlı Mollalarla irtibat kurdular: İngilizler Mollaların vereceği 'fetva' karşılığında, kazancın %10’nu teklif ettiler.
Mollalar bu teklifi kabul ettiler. İran’da Cuma namazları o bölgenin en büyük camisinde ve çok kalabalık olarak kılınıyordu. Bir Cuma hutbesinde Mollalar şu vaazı verdiler: “Siz Allah’ın nimeti olan hurma ve üzümü nasıl olur da çaya katarsınız? Bundan böyle çaya şeker katacaksınız…”
Bu vaazdan sonra İranlılar çaya şeker katmaya başladılar. İşler yoluna girince, İngiliz’ler, Mollalara verdikleri %10 payı satışların iyi gitmediği gerekçesiyle vermemeye başladılar.
Bunun üzerine Mollalar ilk Cuma hutbesinde ikinci bir fetva daha verdiler: “Gâvur icadı şekeri çaya katmak caiz değildir.” Dediler
Bu fetva üzerine İranlılar, evlerindeki şekerleri sokaklara döktüler. Bu durum üzerine İngiliz firmaları, mecburen Mollalarla yeniden masaya oturmak zorunda kaldı. Fakat Mollalar bu sefer, İngiliz firmalarından %20 pay istemişlerdir.
Eee… Dinsizin hakkından sahte ve uydurma Muaviye İslam inançlı sahtekâr imanlı (!) gelir(miş)…
İngiliz’ler çaresiz kabul ettiler…
Bunun üzerine Mollalar, ilk Cuma hutbesinde bu seferde şu fetvayı verdiler: “Biz size çaya şeker katmayın dedik ama sokaklara dökün de demedik. Şekerleri sokaklara dökmeyeceksiniz, şekeri çaya batıracak ve böylece gâvur icadı şekere boy abdesti aldırarak içeceksiniz” dediler…
Tabii ki bu fetva İran halkı tarafından hemen yaşama geçirildi…
Dinin cahil insanları aldatmak, yönlendirmek, onları sömürmek açısından ne kadar etkili olduğunu gösteren bir örnektir. Bu İran’da gerçekleşen yaşanmışlık…”
Mollaların fetvasına iki kez kanan Müslüman, her türlü sömürüye layık değil midir? Hani İslam’ın emrettiği düşünme, akıl erdirme, irdeleme ve araştırma.
Bunun için İslam ülkelerinde halk-Müslümanlar fakir. Ama yöneticiler aşırı zengin değil mi?
Ey Müslüman artık uyan! Uyan ve Kuran’ı Türkçe mealinden oku. Oku ki, Kuran ne diyor, cemaat, tarikat önderi şıhlar, şeyhler ne diyor öğren. Öğren ki bu asalaklara kanını emdirme. Emdirme ki, onlar rahat etmesin. Sen de sömürülmekten kurtul.
YORUMLAR